Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

gerekçesi ile; "ASIL DAVA YÖNÜNDEN 1- Davacı-karşı davalının velayet değişikliği ve iştirak nafakası taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE 2- Davacı-karşı davalının müşterek çocuklar ile kurulan kişisel ilişkinin değiştirilmesi talebinin KABULÜ ile Alanya 2. Aile Mahkemesinin 2020/330 Esas-2020/586 Karar sayılı ilamı ile tarafların müşterek çocukları DERİN ve DOĞA ile davacı-karşı davalı baba arasında kurulan ŞAHSİ İLİŞKİNİN DEĞİŞTİRİLEREK a-)Davacı-karşı davalı baba ile ortak çocuk DERİN arasında her ayın 2....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi - İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı baba ile müşterek çocuk 2007 doğumlu Nehir arasında, her yıl Temmuz ayında kurulan kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş saatlerinin , yarı yıl tatilinde kurulan kişisel ilişkinin ise başlangıç ve bitiş gün ve saatlerinin gösterilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

      yaratacak herhangi bir unsurun bulunmadığı, tüm dosya kapsamından çocuğun anne yanında alıştığı düzen içerisinde yaşamasının uygun olduğu anlaşılmış olup davacının eldeki delillerle işbu davasındaki vakıaları ispatlayamamış olduğuna kanaat getirilmiş, velayetin değiştirilmesi konusundaki iddiaların ispatlanamaması ve mevcut duruma göre velayetin davalı annede kalmasının devam edeceği de gözetilerek iştirak nafakası konusunda da davacının talebi haklı bulunmayarak velayet ve iştirak nafakası talebinin reddine, yönelik karar verilmiştir....

      babanın velayetin değiştirilmesi talebinin reddine, baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kabulüne, anne tarafından açılan karşı iştirak nafakası davasının da kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı tarafların temyizi üzerine Dairemizin 26.04.2016 gün ve 2016/7574 esas, 2016/8448 karar sayılı ilamıyla, tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, davacı-karşı davalının kabul edilen davası ile ilgili yargılama giderleri ile vekalet ücretinin ve baba ile çocuk arasında yeniden düzenlenen kişisel ilişkinin düzeltilerek onanmasına karar verilmiş, davacı-karşı davalı tarafından süresi içerisinde karar düzeltme talebinde bulunulmuştur....

        , paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında ortak çocuk Hilal yararına hükmedilen aylık 1.000 TL iştirak nafakasının miktar itibariyle fazla olmadığı anlaşılmakla davacı- karşı davalı vekilinin velayetin değiştirilmesi davasının reddine, iştirak nafaka miktarının fazla oluşuna yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK m.353/1- b-1 md. göre esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....

        Mahkeme tarafından tefhim edilen kısa karar ile ''davacı erkeğin davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velayetin anneye bırakılmasına, babayla kişisel ilişki kurulmasına, kadın için 200 tedbir-yoksulluk müşterek çocuk için 150 TL tedbir-iştirak nafakası verilmesine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve kadının tazminat taleplerinin reddine karar verildiği halde gerekçeli kararın hüküm kısmında ''asıl davanın kabulüne ve tarafların boşanmasına, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmasına, velayetin anneye bırakılmasına ve babayla kişisel ilişki kurulmasına” karar verilmiştir....

          (Muhalif) KARŞI OY YAZISI İştirak nafakası (TMK.md.182) talep edebilmek için, velayet hakkına sahip olmak gerekir. Velayet hakkına sahip olmayan eş iştirak nafakası talep edemez. Mahkemece verilen velayetin değiştirilmesi kararı ancak kararın kesinleşmesiyle geçerlilik kazanacağından, iştirak nafakasının işlemeye başlayacağı tarih velayete ilişkin kararın kesinleşme tarihi olmalıdır. Mahkeme iştirak nafakasının başlangıcını dava tarihi olarak belirlediğine göre; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi uyarınca, hükümdeki nafakanın başlangıcı ile ilgili bölümün çıkarılarak yerine "velayetin değiştirilmesine ilişkin kararın kesinleşme tarihinden geçerli olarak" sözcüklerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilerek onanması gerektiğini düşünüyorum....

            Cevap dilekçesi: Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı erkeğin yoksulluk ve iştirak nafakalarını ödemediğini, bu nedenle kadının geçim sıkıntısı çektiğini, çocuğun zarar görmemesi için çocuğu babaya uzun süreli olarak bırakmak zorunda kaldığını, kadının çalışmadığını, bu durumda kadın aleyhine iştirak nafakasına hükmedilmeyeceğini, babanın çocuğa kötü davranışlarına ilişkin duyumlar aldığını, erkeğin kadına hakaret ettiğini, tüm bu nedenlerle asıl davanın reddini kadın için verilen yoksulluk nafakasının aylık 1.000 TL ye yükseltilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Asıl davanın kısmen kabulü ile çocuğun velayetinin babaya verilmesine, kişisel ilişki tesisine, erkeğin iştirak nafakası talebinin reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile kadın için verilen yoksulluk nafakasının aylık 450TL ye yükseltilmesine karar verilmiştir....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velâyetin Değiştirilmesi - Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi- İştirak Nafakasının Kaldırılması/Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından velâyet, kişisel ilişki ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının velâyetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velâyetin değiştirilmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 382/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz. (HMK m.362/1-ç)....

              Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/2). Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Çocuğun menfaati bu yönde bir düzenlemeyi gerekli kılmadıkça, uzman aracılığı veya gözetiminde kişisel ilişki tesisi bundan beklenen amaca aykırı düşer. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....

              UYAP Entegrasyonu