Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının velayete yönelik istinaf incelemesinde; davacı dava dilekçesinde ayrıca velayetin değiştirilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesi ile birlikte yatırılan başvurma harcı, dilekçedeki tüm talepleri kapsar, Davacının velayetin değiştirilmesi talebi için ayrıca harç alınmamıştır....

Davalı babanın iştirak nafakasına yönelik istinaf isteğinin incelenmesine gelince; Boşanma veya ayrılık vukuunda, velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK m.182/2), küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir (TMK m.329/1) amir hükümleri gereğince, davacı annenin davanın başından itibaren fiilen kendisi ile birlikte yaşayan ortak çocuklar yararına tedbir ve iştirak nafakası taleplerinin bulunduğunun, ortak çocuklar yararına “Dava tarihinden geçerli" olacak şekilde ortak çocuklar yararına hükmolunan nafakanın dava tarihinden velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşmesine kadar tedbir nafakası (TMK m. 329/1), velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşmesinden itibaren ise iştirak nafakası (TMK m.182/2) niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre (Yargıtay 2....

Mahkemece verilen velayetin değiştirilmesi kararı da ancak kararın kesinleşmesiyle geçerlilik kazanacağından, iştirak nafakasının başlangıç tarihinin de velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşme tarihi olması gerekmektedir. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacı anne 18/07/2018 tarihinde müşterek çocuğun ortak velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesi için dava açmış, bu davada çocuk için tedbir ve iştirak nafakasına da hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece velayetin değiştirilmesi davasının kabulüne karar verilerek çocuk için dava tarihinden itibaren davacı anne yararına iştirak nafakasına hükmedilmiş ise de; açıklandığı üzere velayetin değiştirilmesi davalarında kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakasına hükmedilmelidir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası istemine ilişkin olup, hüküm Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin bozma ilamına göre tesis edilmiştir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 16.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Asıl dava; ayrı yaşamda haklılık nedenine dayalı tedbir nafakası istemine, karşılık dava ise velayetin tevdi olmadığı takdirde kişişel ilişkinin kurulması istemine ilişkin olup, mahkemece verilen hüküm davalı (karşı davacı) vekili tarafından her iki davacıya yönelik olarak temyiz edilmiştir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 11.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Aile Mahkemesi'nce ise, HMK’nın 382. maddesinde belirtildiği üzere velayetin değiştirilmesi davasının çekişmesiz yargı işi olduğu, HMK’nın 384. maddesinde çekişmesiz yargı işlerinde yetkili mahkemenin talepte bulunan kişinin veya taraflardan birinin yerleşim yeri mahkemesi olduğunun belirtildiği, davacının kendi yerleşim yerinde bu davayı açabileceği, davacının yerleşim yerinin “...” olduğu ve Manisa 2. Aile Mahkemesi’nin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 336. maddesi gereğince evlilik devam ettiği sürece ana-baba velayeti birlikte kullanırlar. Velayet, ana ve babadan birinin ölümü halinde sağ kalana, boşanma veya ayrılığa karar verilmesi halinde hakim velayeti eşlerden birine vermek zorundadır. Velayetin düzenlenmesi kamu düzeni ile ilgilidir. Türk Medeni Kanunu’nun 411. maddesine göre, "Vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir."...

        Aile Mahkemesi 2019/728 Esas sayılı dosyası üzerinden velayetin babaya verilmesi ve nafakanın kaldırılması istemi ile dava açtıklarını yargılamasının sürdüğünü, davacının müvekkilinden katılım nafakası isteyebilmesi için çocuğun yanında kalmasının gerektiği bu nedenle davalının 03/08/2018 tarihinden sonra nafaka isteyemeyeceğini, buna karşın davalının Kasım 2018 den başlayarak Aralık 2019 tarihine kadar işlemiş nafakaların tahsiline yönelik olarak müvekkiline karşı ilamlı takip başlattığı, takipte müvekkilinin herhangi bir borcunun olmadığını ileri sürerek icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....

        Davacı-davalı baba tarafından 27.11.2015 tarihinde velayeti altında bulunan çocuk yararına iştirak nafakası davası açılması üzerine davalı-davacı anne tarafından 30.12.2015 tarihinde birleşen velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası talepli dava açılmıştır. Mahkemece "dinlenen tanık anlatımları, uzman incelemesindeki değerlendirmeler ve toplanan kanıtlara göre küçüğün yaşına, sağlık ve eğitim durumuna, duruşmada alınan beyanına ve tarafların dava süresince gözlemlenen eğilimleri değerlendirilerek küçüğün velayetinin davalı-davacı anneye verilmesinin küçük Mehmet Görkem'in çıkarına ve tarafların durumuna uygun olacağı" gerekçesiyle velayetin değiştirilerek anneye verilmesine karar verilmiştir. Toplanan delillerden boşanma davasından sonra velayet sahibi babanın velayet görevini kötüye kullandığı veya velayetin değiştirilmesini gerektiren ihmal ve istismarının varlığı ispatlanamadığı gibi kişisel ilişkiye engel olduğu iddiası da kanıtlanamamıştır....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakasının reddi ile velayetin düzenlenmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-İlk derece mahkemesince, boşanmaya neden olan olaylarda, davacı-karşı davalı kadının, davalı-karşı davacı erkeğe nazaran daha ağır kusurlu olduğu belirlemesi ile her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına hükmedilmiş, davacı-karşı davalı kadının istinaf talebi, bölge adliye mahkemesince, esastan reddedilmiştir....

            gerekçesi ile; "Davanın KISMEN KABULÜ ile aylık 850,00 TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren bu nafakanın iştirak nafakası olarak devamına ve her yıl üfe katsayısı oranında artırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; taleplerinin tam kabulü gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış iştirak nafakası istemine ilişkindir....

            UYAP Entegrasyonu