"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı baba, velayeti annede bulunan müşterek çocuk....'in velayetinin anneden alınarak kendisine verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın reddine, müşterek çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacının davası velayetin değiştirilmesine yöneliktir. Davalı annenin ise kişisel ilişkinin kaldırılmasına yönelik harcı verilerek açılmış bir davası (TMK m 327 vd.) bulunmamaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Asıl dava, velayetin tespiti, birleşen dava ise, velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Tarafların gayriresmi birlikteliklerinden 2021 doğumlu müşterek çocuk Feride Uyar'ın dünyaya geldiği, velayetin TMK 337.maddesi gereği davacı annede olduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına alınan sosyal inceleme raporuna göre, müşterek çocuğun anne ile birlikte yaşadığı, annenin çocuğun bakımını üstlendiğinin rapor edildiği, davacı annenin velayet görevini fiilen yerine getirdiği, davacı annenin velayet görevini kötüye kullandığının ispatlanamadığı anlaşılmakla, birleşen davanın reddi yerinde görüldüğünden davalı-davacının istinafının reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Dava, velayetin değiştirilmesi davasıdır. Dosya kapsamında alınan nüfus kaydına göre, tarafların 2014 yılında boşandıkları, boşanma öncesinde 2011 doğumlu Alim Uğur adında bir çocukları olduğu, boşanmadan sonraki fiili birlikteliklerinden 2013 doğumlu Devran Deniz'in dünyala geldiği, hali hazırda çocukların velayetinin annede olduğu görülmüştür. Davalı Eda'nın halen bekar olduğu, davacı Serkan'ın ise 04.05.2017 tarihinde yeniden evlendiği görülmüştür. Somut olayda, tarafların Küçükçekmece 4....
Davalı tebligatı 31.10.2017 tarihinde komşu ismi olmaksızın usulsüz tebliğ edilmiş,ön inceleme tebligatı iade gelmiş, 14.08.2018 tarihinde davalı annenin geçici velayetin kendisine verilmesi için talepte bulunduğu, mahkemece 14.08.2018 tarihinde geçici velayetin anneye verildiği, baba ile şahsi ilişki kurulduğu, babanın cinsel istismardan dolayı 27.07.2018 tarihinde şikayetçi olduğu,16.08.2018 tarihinde geçici velayetin babaya verildiği görülmüştür. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiştir. Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde, ilk derece mahkemesince verilen eksik incelemeye ve somut deliller mevcut iken gerçek dışı tanık beyanına ve objektif olmadığı açık olan bilirkişi raporuna dayalı, haksız, usul ve yasaya aykırı davanın reddi kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına, müşterek çocuğun velayetinin davacı babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir....
Dosya içerisinde mevcut bulunan 30.12.2020 havale tarihli uzman raporuna göre; müşterek çocuğun yaşı dikkate alındığında annenin yakınlığına ve şefkatine muhtaç bir yaşta olduğu, öz bakımının yapılması, yaşadığı ortamla uyum içinde olması, bunun dışında anne T1 çocuğunun ahlaksal, pisiko sosyal ve sosyo ekonomik ihtiyaçlarını karşılayacak ve çocuğunu temsil edebilecek kapasitede olması, çocuğunun bakımını sağlayabilmek açısından gerekli sosyal desteğe sahip bulunması, bebekliğinden beri çocuğun annesiyle birlikte kalması sebebiyle Nurettin Berk'in velayetinin davalı annede kalmasının çocuğun üstün yararına olduğunun bildirildiği görülmüştür....
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesi ile, kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, annenin babanın çocukla görüşmesini kısıtladığını, telefondaki görüşmeleri dahi kontrol altında tutmaya çalıştığını, çocuğun psikolojik ve sosyal gelişimi açısından velayetin babaya verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, velayetin değiştirilmesi davasıdır. İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dosya kapsamına göre, tarafların müşterek reşit Elif ve 24.05.2011 doğumlu Tuğba Ceren adında iki çocukları olduğunu, tarafların Ankara 4....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tarafların 08.08.2010 tarihinde evlendikleri 24.01.2020 tarihinde boşandıkları, bu evliliklerinden Suzan isimli çocuklarının olduğu, davacı erkeğin 08.04.2021 tarihinde Hediye isimli kadın ile evlendiği bu evliliğinden 1 çocuğu olduğu, davalı kadının bekar olduğu, davacı erkeğin Çakmak Makine isimli işyerine çalıştığı, eşi ve çocuğuyla yaşadığı, Selçuklu/Konya adresinde kaldığı, davalı kadının özel sektörde muhasebeci olarak çalıştığı, ailesiyle ve müşterek çocukla yaşadığı, Selçuklu/Konya adresinde oturduğu, davacı tanıklarının soyut ve duyuma dayalı beyanda bulunmaları, davalı kadının çocuğa kötü davranışlarının ispatlanamaması, SİR raporunda velayetin annede kalması gerektiğinin belirtilmesi, çocuğun annesinden olumsuz yönde bahsetmemesi, davalı kadının çocuğun baba ile görüşmesi konusunda gayet esnek davranması, çocuğu baba ile sık sık görüştürmesi hep birlikte değerlendirildiğinde velayetin anneden alınmasını gerektirir şartlar oluşmadığından...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Emine ve oğlu Ali Yaşar evliyken oğlunun 18.03.2018 tarihinde vefat ettiğini, her ne kadar kayıtlara intihar olarak geçmiş olsa da oğlunun öldürüldüğü kanaatinde olduğunu, soruşturma dosyası açıldığını, oğlu öldükten sonra velayete konu edilen torunları ile hiçbir şekilde ilgilenmediğini, daha önce raporlarla velayetin kendisine verilmesinin uygun olduğu belirtilmesine rağmen vasiliklerini tarafına verilmesinin reddedilmesine karar verildiğini, davalının gayrı resmi birisi ile evlendiğini, bu kişi ile yaşadığını, davalının torunlarını kendi annesine terk ettiğini, davalının annesinin de çocuklarla ilgilenmediğini, çocukların perişan halde olduklarını, çocukların perişan edilmesi pahasına velayetin annede kalmasını anlayamadığını belirterek kayyım atanması için Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunulmasına, küçük çocukların velayetlerinin davalı anneden kaldırılmasına...
Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına ve özellikle Türk Medeni Kanununun 337. maddesi uyarınca velayetin annede olacağının tabi bulunmasına, davalı tarafından velayet konusunda harcı verilerek usulüne uygun açılmış bir davasının veya karşı davasının bulunmadığının anlaşılmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz istemlerinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.02.2008...
Dosya kapsamında dayanılan vakıalar, toplanan deliller, uzman raporu yine davacı tarafın tanık listesi ve beyan dilekçesi dikkate alındığında müşterek çocuğun annede olan velayetini değiştirilmesini gerektirir durum bulunmadığı anlaşıldığından velayetin değiştirilmesi davasının reddine ilişkin karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu gibi çocuğun da menfaatinedir. Davacı-karşı davalı erkeğin asıl davanın reddine yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı-karşı davalı vekili son celsede "biz rapor doğrultusunda velayetin annede kalmasını müvekkilimiz ile çocuk arasında raporda belirtildiği şekilde kişisel ilişki kurulmasını ve nafakanın pandemi koşulları nazara alınarak makul bir miktarda indirilmesini talep ederiz" şeklinde beyanda bulunmuştur. Dava velayetin değiştirilmesi davası olarak açılmış, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine dair bir dava yoktur....