Dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; 2013 doğumlu ortak çocuğun uzun zamandır anne yanında yaşadığı, dosyada velayetin annede kalması halinde çocuğun bedensel ve ruhsal olarak olumsuz etkileneceğine dair bir delilin de bulunmadığı, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, davacı babanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2022 NUMARASI : 2021/323 ESAS-2022/23 KARAR DAVA KONUSU : Velayetin Değiştirilmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ile davalının müşterek çocukları olan 04.02.2020 doğum tarihli Lila Ateş Nüfus Müdürlüğünce usulüne uygun tanıma işlemi ile müvekkil T1 nüfus kütüğüne kaydedildiğini, küçük Lila, davacı müvekkilinin ailesi ve çocukları tarafından da benimsendiğini, davalı taraf aynı zamanda Moldova vatandaşı olduğundan ülkesine döneceğini ve küçük Lila'yı da Moldova'ya götüreceğini beyan ettiğini, bu durumda işbu velayetin düzenlenmesine ilişkin davayı açma ve mahkemece müşterek çocuğun yurtdışına kaçırılması ihtimaline karşı gerekli tedbirlerin alınmasını, küçük Lila'nın babasından ayrı şekilde büyümesinin ruhsal...
Aile Mahkemesinin 2020/313 Esas sırasında kayıtlı küçüklere vasi olarak atanması talepli ve aynı zamanda kişisel ilişki kurulması talepli olarak dava açıldığını, dava neticesinde müvekkili ile küçükler arasında kişisel ilişkinin kurulmasına karar verildiğini, kişisel ilişki kurulması nedeniyle küçüklerden Ahmet Ergün'ün Ağustos ayından bu yana müvekkili ile birlikte yaşadığını, annesinin yanına dönmek istemediğini, velayetin annede olması nedeniyle çocuğun okul kaydının yapılamadığını, bu nedenle öncelikle geçici velayetin verilmesine, çocuğun üstün yararı gözetilerek velayetin müvekkiline verilmesi gerektiğini belirterek, davalının üzerinde bulunan velayet hakkının kaldırılmasına ve müvekkilinin Ahmet Ergün'e vasi olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/566 Esas ve 2014/449 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını müşterek çocuk İlhami 'nin velayetinin davalı müvekkiline verildiğini , davacının açmış olduğu velayetin değiştirilmesi davasını kabul etmediklerini ayrıca davanın haksız ve dava dilekçesinde iddia edilenlerin asılsız olduğunu davacının yapmadığı şeyleri yapmış gibi anlattığını , davacının tüm iddialarının yersiz ve haksız olduğunu, bu nedenle haksız açılan davanın reddi ile yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davacı vekili tarafında davalarının reddedilmesine yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava velayetin değiştirilmesi isteminden ibarettir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın HMK'nın 150/5 maddesi uyarınca 26/12/2019 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına, geçici velayetin davacı amcaya verilen küçükler Mustafa Kemal ile Zeynep BAYRAK'ın üzerindeki geçici velayetin kaldırılmasına, küçüklerin velayetinin davalı annede bırakılmasına karar verilmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu, velayetin kaldırılması davasıdır. Mahkemece verilen karara karşı, davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, Davacı vekili istinaf başvurusunda, mahkeme kararının yanlış olduğundan kaldırılmasını istemiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; velayete ilişkin kararların kesin hüküm teşkil etmediğinden ve halen devam eden bir tedbir kararı mevcut olduğundan, mahkemece velayete ilişkin taleplerinin karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karara konu edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu itibarla kararın kaldırılması gerektiğini, mahkemece dosyadaki belgeler doğrultusunda bakım tedbirine hükmedilmesi gözönüne alındığında, annede olan velayetin yer değiştirmesi için gerekli şartlar oluşmuş olup, küçüğün üstün yararı gözönünde tutulması gerektiğini, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, müşterek çocuklara ilişkin velayet taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, velayetin değiştirilmesi ve 5395 sayılı yasa uyarınca tedbir kararı verilmesi talebine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi - İştirak nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz eden davacı ...'nin temyiz harçlarını yatırdığına dair dosyada belge bulunmamaktadır. Mahkemece temyiz harçlarının yatırılmış olduğunun tespiti halinde ilgili belgelerin dosya arasına alınması, aksi halde davacının temyiz harçlarının ikmali için Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434/son maddesi uyarınca gerekli işlemlerin tamamlanmasından sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 17.03.2016 (Per.)...
Yargıtay HGK'nun 06.03.2013 gün ve 2012/2- 794 E. 2013/310 K. ve 23/05/2018 gün 2017/2- 1567 E., 2018/1132 K sayılı kararlarında; "Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Çocuğun "üstün yararı" gerektirdiği takdirde, görüşlerinin aksine karar verilmesi mümkündür. Bu kapsamda, velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde, çocuğun cinsiyeti, doğum tarihi, eğitim durumu, kimin yanında okumakta olduğu, talepte bulunanın çocuğun eğitim durumu ile ilgilenip ilgilenmediği, sağlığı, sağlık durumuna göre tedavi olanaklarının kimin tarafından sağlanabileceği gibi özel durumuna ilişkin hususlar ile ana babadan kaynaklanan özelliklerin de dikkate alınması kaçınılmazdır....
anne sevgi ve ilgisine muhtaç oluşu, velayet sahibi annenin velayet hakkını kötüye kullandığı ya da velayetin değiştirilmesini gerektiren ihmal, istismarının varlığının ispatlanmadığı görülmekle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde velayetin değiştirilmesi davasının kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Dinlenen tanıkların beyanları, 06/03/2021 tarihli sosyal inceleme raporu birlikte değerlendirildiğinde, annenin çocuğun bakım ve gelişimi ile ilgilenmekte yetersiz kaldığına ilişkin somut bir delil bulunmadığı, velayetin annede kalmasının çocuğun yüksek menfaatine olacağı, velayetin değiştirilmesinin şartlarının oluşmadığı ve bu hususun davacı tarafından ispat edilemediği, bu nedenle davanın reddi kararının yerinde olduğu görülmekle davacının istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....