Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Velayetin kaldırılması ise ;anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde sözkonusu olabilecektir. (TMK m.348). Velayetin değiştirilmesi için bir olayın olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir. Bu durum velayetin değiştirilmesini velayetin kaldırılmasından ayırır. Çünkü velayetin kaldırılmasında velayet görevinin ağır bir şekilde kötüye kullanılması veya aşırı bir şekilde ihmal edilmiş olması aranır. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Davacı davalının çocuğu kendisine göstermediğini ancak icra marifetiyle çocuğu görebildiğini iddia etmiş davalı ise iddiaları kabul etmemiştir....

Hukuk Dairesinin 26/02/2015 tarih, 2014/18839 Esas ve 2015/3027 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, velayetin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle velayet hususunun askıda bırakılamayacağı, öncelikle velayet hususunda düzenlemenin yapılmasının gerektiği, kişisel ilişkinin bu düzenleme yapıldıktan sonra ve düzenleme sonucuna göre belirlenmesinin gerektiği vurgulanmıştır. Bu itibarla, İlk Derece Mahkemesince taraflara velayet düzenlemesi hususunda dava açmaları için süre ve imkan tanınması açılacak davanın sonucunun eldeki dava için bekletici mesele yapılması ve velayet düzenlemesinin sonucuna göre eldeki dava hakkında bir karar verilmesi gerekirken velayet hakkında askıda olan durum çözümlenmeden şahsi ilişki hakkında karar verilmesi doğru bulunmamıştır. İzah edilen eksikliğin giderilip sonucuna göre karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, dosyanın gereği için mahal mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...Velayetin değiştirilmesi talebi yönünden;Müşterek çocukların yaşı, hazırlanan sosyal inceleme raporları, küçüklerin davacı-anne yanında kalmak istediğine dair iradesi, tarafların talepleri ve tüm dosya muhteviyatı dikkate alınarak davacı annenin küçüğün velayetini almasını engeller nitelikte bir durumun bulunmadığı, küçüğün bakım ve gözetimini yerine getirebilecek vasıflara sahip olduğu kanaatine varılmış, küçüğün üstün yararı gereği velayetinin davacı anneye verilmesine ve velayet hakkına sahip olmayan ebeveyn ile küçük arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir......

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davacının velayet değişikliği talebinin reddine, kişisel ilişki tesisinin genişletilmesi talebinin kabulüne karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kişisel ilişki süresini istinaf etmiştir....

Kişisel ilişki kurulması ile ilgili kararlar taraflar arasında kesin hüküm oluşturmayıp, değişen şartlara göre her zaman yeniden düzenlenebilir. Tüm bu hususlar gözetildiğinde bu aşamada velayet kendisinden kaldırılan anne ile çocuk arasında yatısız olacak şekilde kişisel ilişki kurulması gerekirken gerekçesi açıklanmaksızın uzman görüşlerinin aksine anne ile çocuk arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulması doğru olmamıştır. Yukarıda açıklanan sebeplerle davacının sair, davalının ise tüm istinaf taleplerinin esas reddine, davacının yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının hatalı olduğuna yönelen istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın 2 nolu bendinin kaldırılmasına, yerine aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından; velayet düzenlemesi ve vekalet ücreti yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise, tedbiren velayet ve kişisel ilişki düzenlemesi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 23/05/2017 günü duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... geldi, vekili gelmedi. Karşı taraf davacı-davalı ... gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

    Davalı- davacı annenin davası velayetin değiştirilmesine ilişkin olup çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-13). Bölge Adliye Mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m.362/l-ç). Bu sebeple davacı-davalının velayetin değiştirilmesi davasına yönelik temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Velayetin değiştirilmesine dair ilk derece mahkemesi kararı yukarıda açıklanan sebeple kesinleştiğinden, davacı-davalı babanın velayet hakkı kendisinde iken istediği kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının konusu kalmadığından bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

      Velayet, kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunlu olup, yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Boşanma ile düzenlenen velayetin değiştirilebilmesi için velayet kendisine verilen tarafın ya da velayete konu çocuğun durumunda boşanma hükmünden sonra esaslı değişikliklerin olması şart olup, ayrıca esaslı değişikliğin önemli ve sürekli olması da gerekmektedir. Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür (TMK m.324/1)....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece boşanma veya ayrılığa karar verirken, olanak bulundukça ana ve babayı dinledikten sonra, ana ve babanın haklarını ve çocuk ile olan kişisel ilişkilerini düzenler. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur (TMK.md.181/1-2)....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Arttırılması-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı anne tarafından; iştirak nafakası miktarı, kişisel ilişki ve vekalet ücreti yönünden, davalı-karşı davacı baba tarafından ise kendi velayet davasının reddi, iştirak nafakası miktarı ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı annenin tüm, davalı-karşı davacı babanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yargılama gideri haksız çıkan taraftan alınır (HMK m.326)....

          UYAP Entegrasyonu