Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; yurt dışında yaşayan davacının, velayetin değiştirilmesi halinde Türkiye'de yaşayacağını iddia etmediğine göre, velayetin değiştirilmesi halinde müşterek çocuğu yurt dışına götüreceği, çocuğun doğumundan beri babası ile çok kısa süreli kişisel ilişki kurduğu ve onu yeterince tanımadığı, her ne kadar kişisel ilişkinin kurulması konusunda davalı annenin de ihmali bulunduğu kabul edilebilir ise de, davacı babanın da çocuğun küçüklüğünden beri düzenli olarak kişisel ilişkiyi tesis etmek için yeterince çaba sarf etmediği, ancak dava tarihinden önce kısa aralıklarla birden fazla kez icra takibi ile kişisel ilişki kurmaya çalıştığı, gelinen aşamada davacı hakkında cinsel istismar iddiası ile ilgili yürütülen soruşturmanın devam etmesi, çocuğun yaşı, doğumundan itibaren sadece annesi ile yaşayıp babayı yeterince tanımayışı, ilkokula başlaması, alıştığı ortamın anne yanında oluşması, çocuğun üstün menfaati, velayetin değiştirilmesi halinde anneden uzun...
Mahkemece velayet konusunda rapor tanzim ettirildiği halde, davalı anne ile müşterek çocuk arasında kurulacak kişisel ilişki konusunda uzman görüşü alınmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacının kişisel ilişkiye yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, davalının temyiz itirazları yönünden hükmün ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 136.00 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 24.12.2015 (Per.)...
Velayet ve kişisel ilişki düzenlemesine ilişkin karardan önce psikolog, pedagog ve ya sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlar tarafından her iki tarafın yaşadığı ortamda ayrı ayrı inceleme yapılması, taraflarla ve çocukla görüşmek suretiyle velayet ve şahsi ilişki düzenlenip düzenlenmeyeceği, şahsi ilişkinin süresi konusunda ayrıntılı rapor alınması gerekli iken bu hususta rapor alınmadan karar verildiği görülmüştür. İstinaf incelemesinin yapılabilmesi için tarafların tüm talepleri hakkında delillerin değerlendirildiğini gösterir biçimde usulüne uygun toplanmış delillerin dosyada bulunması zorunludur. Sonuç olarak;Yukarıda gösterilen hususlar gözetilmeden karar verilmesi nedeniyle HMK. 353/1- a-6 anlamında tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin toplandığından ve bu delillerin değerlendirildiğinden söz edilemez....
Aile Mahkemesinin 2019/1101- 2019/1165 E.K.sayılı ve 18.12.2019 tarihinde kesinleşen ilamı ile velayet hakları babaya verilen müşterek çocuklar 08.01.2011 doğumlu Zehra Görcek ile 05.06.2013 doğumlu Sahra Görcek’in velayet haklarının davalının hükümlülük nedeniyle TCK 53/1- c.maddesi gereğince velayet hakkını kaybettiği anlaşılmakla, davacı T1 verilmesine, baba ile çocukları arasında kişisel ilişki kurulmasına, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun Koruyucu ve Destekleyici Tedbirler konulu 5. Maddesinin a bendinde yer alan; 'Danışmanlık Tedbiri" uygulanması ve 08.01.2011 doğumlu Zehra Görcek ile 05.06.2013 doğumlu Sahra Görcek'e bakım veren ve velayeti kendisine bırakılan anne ile kişisel ilişki kurulan babanın psikolojik danışmanlık hizmet modellerine yönlendirilmelerinin sağlanması için İ.A Çocuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna ihbarda bulunulmasına" karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kabulü ile, çocuğun duygusal gelişimi açısından, olası eğitim durumunu aksatmayacak biçimde, davacının yanında yatılı olacak şekilde ve bayramlarda da görüşebilecekleri şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı vasi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Vasi vekili istinaf dilekçesinde özetle; çocuğun gelişimi, tarafların yaşadığı yerin uzaklığı, çocuğun yaşının küçük olduğu, davacı ile küçük çocuk arasında yatılı şekilde şahsi ilişki tesisinin çocuğun üstün yararına aykırı olduğunu, müvekkilinin çocuk ile görüşmesine karşı olmamakla beraber yatılı şekilde hüküm kurulmasının Zonguldak 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin verdiği kararının da zımnen geçersiz sayılmasına yol açtığını, bu sebeplerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu, torunla kişisel ilişki kurulması talebine ilişkindir....
.-2015/417 K. sayılı ilamı ile davalıya verilen müşterek çocuk Zeynep Hüma'nın velayetinin davalı anneden alınarak, öncelikle tensiben ve tedbiren davacı babaya verilmesine, aksi halde müşterek çocuğun yaşının büyümesi göz önünde bulundurularak, kişisel görüşme günlerinin arttırılarak kişisel ilişkinin tensiben yeniden düzenlenmesine ve müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; velayet değişikliği talebinin reddine, davacı baba ile çocuk arasındaki şahsi ilişki süresinin genişletilmesine karar verilmiştir....
-TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak velayeten davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine," 30/10/2020 Tarih ve aynı sayılı ek karar ile "Velayeti annede olan müşterek çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına" karar verilmiştir....
Velayeti davalı anneye verilen ortak çocuk Hiranur Altınyazar ile baba arasında kişisel ilişki kurulurken aynı şehir sınırları içerisinde oturmaları hali ve farklı şehirde oturmaları hali için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Taraflar mevcut duruma göre aynı şehirde yaşıyor olmakla birlikte, günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse aynı şehir, ayrı şehir ayrımına gidilmeksizin babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerekirken aynı şehir, farklı şehir ayrımına gidilerek karar verilmesi hatalı olmuştur....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1296 KARAR NO : 2021/1799 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÖLHİSAR ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2021 NUMARASI : 2019/235 ESAS-2021/59 KARAR DAVA KONUSU : Velayetin Değiştirilmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Gölhisar Asliye Hukuk Mahkemesi 2013/289 Esas 2014/183 sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanmanın sonucunda küçüklerin her ikisinin de velayetlerinin babaya verildiğini, davalının kendisine duyduğu kin nedeniyle çocukları ile kişisel ilişki kuramadığını, çocuklardan sadece Ayşe ile kişisel ilişki kurabildiğini, çocuğun babasının yanına gitmek istemediğini, uzuncu bir zamandır hem babası hem de babaannesi tarafından hem müvekkili...
DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2012 yılında evlendiklerini, 2014 doğumlu Nehir Asel'in dünyaya geldiğini, 2017 yılında tarafların anlaşmalı boşandıklarını, küçüğün velayetinin davalıya verildiğini, davalının yeni bir evlilik yaptığını, Amerika'ya yerleşeceğini, küçüğü de yanında götürüleceğini ve küçüğün alışkın olduğu aile, arkadaş okul ortamı ve çevresinden kopacağını, küçüğün 1. Sınıfı burada okuduğunu, davacı babanın, küçüğün davalı ile birlikte Amerika'ya yerleşmesine muvafakat etmediğini, velayetin değiştirilmesine, reddedilmesi halinde kişisel ilişkinin arttırılmasına, küçüğün yurt dışına çıkışını engellemek için ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır....