Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; boşanma ve nafakalar bakımından istinaf talepleri bulunmadı ğını belirterek velayet ve kişisel ilişki kurulmaması bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Dava; evlilik birliğinin temelinsen sarsılması hukuksal sebebine dayalı (TMK 166/1- 2) boşanma ve ferilerine yöneliktir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı erkek tarafından boşanma ve nafaka yönünden istinaf taleplerinin bulunmadığı belirtilerek velayet ve kişisel ilişki bakımından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...davalı babanın velayet görevini kötüye kullandığı, ihmal veya istismar ettiğine dair herhangi bir olay veya bulgu bulunmadığı, çocuğun altı yıldır baba ile birlikte yaşadığı, son yaşanan olayda çocuğun babası ile okula gitme meselesi yüzünden babaya kızdığı için karakola giderek şikayetçi olduğu, aslına baba ile yaşamak istediği, çocuğun anne ile kişisel ilişki kurmasında herhangi bir sorun da yaşanmadığı, velayetin değiştirilmesini gerektirir herhangi bir durum olmadığından davanın REDDİNE," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili, davanın kabulü gerektiğini ileri sürmek suretiyle hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Hüküm, infazda tereddüte yer bırakmayacak şekilde kurulmalıdır. Velayet hakkına haiz olmayan anne ile çocuk ... arasında kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hükümde yer alan "...her sömestr tatilinin ilk haftası..." ibaresi infazda tereddüt yaratacağından doğru görülmemiş ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....

    gerekçesi ile; "1- Davacının davasının KABULÜNE, TC kimlik numaralı T5 annesi davalı da olan VELAYETİNİN KALDIRILMASINA, 2- Hükmün kesinleşmesinden sonra çocuğa vasi atanması için Isparta Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine İHBARDA BULUNULMASINA, 3- Velayeti kendisinden kaldırılan çocuk ile davalı arasında her ayın birici ve üçüncü pazar günü saat 10:00 ile 18:00 arasına kişisel ilişki kurulmasına, kurulacak kişisel ilişki sırasında anne ve çocuğun yanında herhangi bir yabancı erkek şahsın BULUNMAMASINA,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı kadın vekili hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı ve kayyım istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı tarafından açılmış velayetin kaldırılması istemine ilişkindir....

    Bu eksiklikler giderildikten sonra, davacının velayet ve kişisel ilişki kurulması hususundaki isteminin incelenmesi gerekir iken; bu usuli eksiklikler giderilmeden, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. Kabule göre de; davacı vekili velayetin değiştirilmesi, olmadığı takdirde müşterek çocuk ile şahsi ilişki tesisi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Açılan dava, terditli isteme dayalıdır. 6100 Sayılı Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu Madde:111- ( 1) Davacı, aynı davalıya karşı birden fazla talebini, aralarında aslilik ferilik ilişkisi kurmak suretiyle, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, talepler arasında hukuki veya ekonomik bir bağlantının bulunması şarttır. (2) Mahkeme, davacının asli talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer'i talebini inceleyemez ve hükme bağlayamaz. Davacının ilk istemi haklı görülmediği takdirde terditli, 2.istemi hakkında değerlendirme yapılmak suretiyle tek hüküm kurulmalıdır....

    (Yargıtay HGK 06.06.2018 tarihli 2017/2- 2069 Esas 2018/1179 Karar sayılı ilamı) Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK m 323 ) Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını, amacına ve yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK m. 324/2). Bu tespitlere göre somut olayda; tarafların Merzifon 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/406 Esas 2015/227 Karar sayılı dosyasında boşandıkları, müşterek çocukları olan Çınar ÇOPUR'un velayetinin davacı anneye verildiği, babası ile müşterek çocuk arasında mahkemece şahsi ilişki düzenlendiği, 05/03/2015 tarihinde kararın kesinleştiği, daha sonrasında baba tarafından velayetin değiştirilmesi davası açıldığı Merzifon 1....

    Çocukla ana-baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktadır. Ancak, kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır....

    Velayetin değiştirilmesine ilişkin bir dava da söz konusu değildir. Ayrıca velayetin babada olmasının çocuklar ... ve ... yönünden olumsuzluk içeren bir durum yaratacağı iddiası da bulunmamaktadır. Mahkemece boşanmaya karar verilmesi halinde ortak çocukların velayeti konusunda karar verebilir (TMK m.336). Asıl dava konusuz kaldığına göre mahkemece velayetin düzenlenmemesinde bir isabetsizlik yoktur. Sayın çoğunluğun velayet konusunda eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru olmadığına yönelik bozma sebebine katılmıyor, bozma ilamında belirtilen araştırmanın ancak velayetin değiştirilmesi davasında değerlendirilebileceğinden hükmün velayet yönünden onanması gerektiği görüşündeyiz....

      Mahkemece; "Dinlenen yeminli tanık beyanları, alınan sosyal inceleme raporları, taraf iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; tarafların daha önce boşandıkları ve müşterek çocuğun velayetinin davalıya verildiği, davacının çocuğun kendisine gösterilmediğini, çocukla kişisel ilişki kurmasına engel olunduğunu söyleyerek velayetin tarafına verilmesini talep ettiği, dinlenen tanıkların beyanlarında davacının telefon ile çocukla görüşemediğini söyledikleri ancak davacının çocuğu mahkeme kararı gereği kişisel ilişki için yanına alma hakkının olduğu, bu hakka engel olunduğuna dair dosya kapsamında bir delil elde edilemediği, müşterek çocukların idrak çağında oldukları ve alınan sosyal inceleme raporunda davalı anne ile kalmak istediklerini söyledikleri, davalının velayet görevini ihmal ettiğine dair dosya kapsamında bir delil elde edilemediği anlaşılmakla davacının ispatlanamayan davasının reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe...

      Çocuk ile ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi; çocuk ve velayet kendisinde bulunmayan ana veya baba için bir haktır (Çocuk Hakları Sözleşmesi md.9/3). Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/2). Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. İlk derece mahkemesince ortak çocuklar ile davacı baba arasında yaz ayında kurulan kurulan kişisel ilişki yeterli değildir....

      UYAP Entegrasyonu