DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakası Artırımı-Velayetin Düzenlenmesi-Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından, iştirak nafakası miktarı, kişisel ilişki, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden; davalı-karşı davacı tarafından ise, katılma yoluyla iştirak nafakası miktarı ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların kişisel ilişkiye yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince; Davacı-karşı davalı, iştirak nafakasının artırılması ile birlikte kişisel ilişkinin azaltılmasını, davalı-karşı davacı ise velayetin değiştirilmesi, aksi halde kişisel ilişkinin artırılmasını...
Velayeti anneye bırakılan çocukla baba arasında ayın her Cumartesi günü anne yanında kişisel ilişki kurulması annenin velayet hakkını kısıtlayacak niteliktedir. Değişen şartlar karşısında velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi de imkan dahilindedir. Bu kuralı bertaraf edecek şekilde ileriki uzun yılları içine alacak şekilde kişisel ilişki kurulması da doğru görülmemiştir. Sonuç: Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen sebeple kişisel ilişki yönünden (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.04.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-İştirak Nafakası-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki "kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve iştirak nafakasına hükmedilmesi" davası ile davalı tarafından bağımsız olarak açılan "velayetin değiştirilmesi" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı tarafından tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacının aşağıdaki bentlerin kapasamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre velayeti annede bulunan müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakası çoktur....
Mahkemece verilen 14.04.2015 tarihli karar taraflarca temyiz edilmiş, Dairemizin 03.02.2016 gün 2016/385 esas, 2016/1765 karar sayılı ilamı ile; hükmün olaya uygun kanun hükmünün belirlenmesinde hata ile velayetin değiştirilmesi (TMK m. 183, 349) yerine, Türk Medeni Kanununun 348. maddesi sonuçlarını doğuracak biçimde velayetin kaldırılmasına (nez'e) karar verilmesi ve dava sırasında baba yanında bulunan ortak çocuk için baba lehine tedbir nafakasına hükmedilmemesi yönlerinden bozulmasına karar verilmiş ve fakat 03.02.2016 tarihli Yargıtay ilamının 2. bendinde yer alan bozma sebebine göre kişisel ilişki ve iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekirken, sehven kişisel ilişki yönünden de bozulmasına ve mahkemece takdir edilen iştirak nafakasının da onanmasına karar verilmiştir....
Mahkemece davacı baba tarafından kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi davasının kabulüne karar verilerek, müşterek çocuk ile davacı babası arasındaki kişisel ilişki yeniden kurulurken çocuğun 08.07.2017 tarihi öncesi ve sonrası ayrı ayrı düzenlenmiş ve kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı, eğitim ve sağlık durumları gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi ilerki yıllarda her zaman istenebilir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden müşterek çocuk ile davacı baba arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....
DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Müşterek Çocuğun Eğitim Giderlerinin Baba Tarafından Karşılanması Aksi Halde İştirak Nafakasının Artırılması-Yurt Dışına Çıkış Yasağı Verilmesi-Velayetin Değiştirilmesi Aksi Halde Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi ve Yurt Dışına Çıkışta Kısıtlanan Olmadığının Belirlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından, iştirak nafakasının miktarı, kişisel ilişki ve yurt dışına çıkış yasağı konulması yönünden; davalı-davacı tarafından ise velayetin değiştirilmesi talebinin reddi, kişisel ilişki, tedbiren yurt dışına çıkış yasağı verilmesi ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:ve yargılama giderleri Müşterek çocuk 2006 doğumlu olup, idrak çağındadır....
Somut olayda, gerek ilk derece mahkemesinin kararında, gerekse bölge adliye mahkemesinin kararında kişisel ilişki düzenlenmesi ile ilgili hükümler bulunmaktadır. Bölge adliye mahkemesi kararı bu yönüyle de temyiz edilmiştir. Bölge adliye mahkemesi kararında, yasal düzenlemeye uygun olarak hükümün velayet yönünden kesin, kişisel ilişki düzenlenmesi yönünden ise temyiz yolunun açık olduğu açıkça belirtilmiştir. Kişisel ilişki düzenlenmesine ilişkin dava ve işler kamu düzenine ilişkindir. Çünkü kişisel ilişki kararları çocuğun üstün yararını yakından ilgilendirmektedir. Yukarıda belirtildiği gibi bu tür kararlara karşı temyiz yolunun kapalı olduğuna ilişkin yasal bir dayanak da bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Artırılması-Velayetin Düzenlenmesi-İştirak Nafakası-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından; iştirak nafakasının miktarı, davalı-davacının kabul edilen kişisel ilişki davası ve vekalet ücreti yönünden, davalı-davacı tarafından ise; iştirak nafakasının miktarı, reddedilen velayet davası, kişisel ilişkinin süresi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Hükmün infaz edilebilir nitelikte; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde verilmesi gerekir...
(Muhalif) KARŞI OY YAZISI Davacı velayetin kaldırılması davası açmış, ilk derece mahkemesi, ara kararla küçüğün anneannenin bakım ve gözetiminde bırakılmasına, hükümle ise velayetin babadan kaldırılmasına, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar vermiştir. Her iki taraf vekilin istinaf yoluna başvurması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi, davalı tarafın istinaf talibinin tümüyle reddine, davacı tarafın istinaf talebiyle ilgili olarak ise; kişisel ilişki yönünden istinaf talebinin kabulüne karar vermiş, velayet ve kişisel ilişki düzenlenmesi konularında yeniden hüküm kurmuştur. Velayetin kaldırılması, velayetin eşlerden birinden alınarak diğerine verilmesi ve kaldırılan velayetin geri verilmesi çekişmesiz yargı işleri arasında [HMK m.382-(2)-b)-13)] sayılmasına karşın, kişisel ilişki düzenlenmesine ilişkin dava ve işler, çekişmesiz yargı işleri (HMK m.382) arasında sayılmamıştır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Arttırılması-Yoksulluk Nafakası ve İştirak Nafakasının Kaldırılması-Velayetin Değiştirilmesi- Kişisel İlişki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından kişisel ilişki düzenlenmesi, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve eksik yatırılan 177.10 TL temyiz başvuru harcının...