Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Toplanan delillerle, tarafların 06.11.2013 tarihinde kesinleşen ilamla Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşandıkları, 23.11.2009 doğumlu ...’nun velayetinin babaya verilmesine, anne ile ortak çocuk arasında "her ayın 2. ve 4. hafa sonları cumartesi günleri sabah saat 9:30’dan Pazar akşamı saat 18:00 ‘a kadar, dini bayramların 2. günü saat 9:30’dan 3. günü akşam 18:00'a kadar, her yıl Temmuz ayının 1. günü saat 09:30’dan 31. günü akşam 18:00’a kadar “ kişisel ilişkinin kurulmasına karar verilmiştir. Velayet kendisine bırakılmayan ebeveynle çocuk arasındaki kişisel İlişki düzenlemesinde asıl olan, çocuğun fikri, ahlaki, bedeni, sağlık ve eğitsel yönden kişisel gelişiminin sağlanmasındaki üstün yararı olmakla birlikte; analık ve babalık duygularının tatmininin de göz önüne alınması gerekir. Uygun ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır....

    Dosya kapsamında alınan 24/02/2021 tarihli uzman raporuna göre, velayetin babaya verilmesi, anne ile düzenli kişisel ilişki kurulması yönünden görüldüğü, 04/06/2021 tarihli üçlü uzman heyet raporuna göre; velayetin babaya verilmesi, anne ile çocuk arasında her hafta yatılı kişisel ilişki kurulması yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır. Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md. 1; TMK m. 339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md. 4/b)'dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur....

    Aile Mahkemesi 2018/584 esas sayılı dosyası ile belirlenen kişisel ilişkinin değiştirilmesi ile anne ve çocukların menfaati düşünülerek çocuklarla baba arasında iki haftada bir gün Cumartesi günleri yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasını, aksi halde henüz 3 yaşında olmayan Muhammed Berkehan, Sümeyye ve Büşra ile baba arasında kurulan kişisel ilişki gün ve saatlerinde birliğin sağlanmasını ve çocuklar lehine yeniden belirlenmesini talep etmiştir....

    TMK nun 182/2.maddesinde; "velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur....

    Dosya kapsamından; 2016 doğumlu müşterek çocuk Saadettin hakkında uzman raporu alınmadığı, velayet ve kişisel ilişki hususunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmıştır. Velayet ve kişisel ilişki kamu düzenine ilişkin olup, Türk Medeni Kanununun 182. maddesindeki düzenleme emredici bir düzenlemedir. İlk derece mahkemesince boşanma kararı ile birlikte ergin olmayan çocuğun velayet ve velayet verilmeyen ebeveynle kişisel ilişkisi konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi zorunludur. Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (Birleşmiş Millet Çocuk Haklarına Dair Sözleşme madde 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi madde 1; Türk Medeni Kanunu madde 339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu madde 4/b) dır....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Tarafların TMK'nın 166/3. maddesi gereğince anlaşmalı boşanmalarına karar verildiği, velayetin babaya bırakıldığı ve davacı anne ile kişisel ilişki tesis edildiği, kişisel ilişki kararının infaz kabiliyetinin bulunmadığı, kararın muğlak ifadeler barındırdığı, haftalık, yıllık, dini bayram ve tatil günlerindeki kişisel ilişki günlerinin net olarak belirlenmediği, bu nedenle icrasının imkansız olduğu, hafta içi dört günlük oldukça geniş saat aralıklarında davacı anne ile kişisel ilişkinin tesis edilmiş olduğu, dosyaya ibraz olunan sosyal inceleme raporlarına göre davacı anne ile yatılı şekilde ve raporda belirlenen şekilde kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına uygun olacağı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile kişisel ilişki günlerinin kaldırılarak yeniden düzenlenmesine, çocuk ile anne arasında kurulan kişisel ilişki günlerinin sınırlandırılmasına karar verilmiştir....

    gerekçesi ile; "1- Velayetin değiştirilmesine ilişkin DAVANIN REDDİNE, 2- Davacı baba ile müşterek çocuk 30/06/2013 doğumlu Zeynep Berra ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek her ayın birinci ve üçüncü cumartesi günü saat 09:00'dan pazar akşam saat 18:00 'e kadar, her yıl dini bayramların ikinci günü saat 09:00'dan üçüncü gün saat 18:00'e kadar her yıl yarı tatilin birinci günü saat 09:00'dan yedinci günü saat 18:00'e, her yıl temmuz ayının birinci günü 09:00 ile otuzuncu günü saat 18:00 'e kadar küçüğün baba yanında kalması kaydıyla kişisel ilişki tesisine,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı erkek vekili, davanın kabulü gerektiğini ileri sürmek suretiyle hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir....

    Mahkeme tarafından tefhim edilen kısa karar ile ''davacı erkeğin davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velayetin anneye bırakılmasına, babayla kişisel ilişki kurulmasına, kadın için 200 tedbir-yoksulluk müşterek çocuk için 150 TL tedbir-iştirak nafakası verilmesine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve kadının tazminat taleplerinin reddine karar verildiği halde gerekçeli kararın hüküm kısmında ''asıl davanın kabulüne ve tarafların boşanmasına, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmasına, velayetin anneye bırakılmasına ve babayla kişisel ilişki kurulmasına” karar verilmiştir....

      Günü saat 17.00'a kadar baba yanında kalmak sureti ile şahsi ilişki tesisine; bu süreler içinde müşterek çocuğun velayet kendisine verilen taraftan alınarak velayet kendisine verilmeyen tarafa teslimine" karar verilmiştir. Davacı vekilinin tashih talebi üzerine ilk derece mahkemesince, 15.03.2022 tarihinde baba yanında kalmak sureti ile şahsi ilişki tesisine; ibaresi anne yanında kalmak olarak tashih edilmiş, kişisel ilişki bendi yeniden yazılmıştır. Davalı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; mahkemece alınan uzman raporunun yetersiz olduğunu, idrak çağındaki çocuğun duruşmada beyanı alınmadığını, kararın usul, yasa ve Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, velayetin annede bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması - Velayet - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, çocuğun üstün yararıdır. Ana ve babanın yararı ile çocuğun yararının çatışması halinde,çocuğun yararına üstünlük tanınmalıdır. Çocuğun yararının gerektirmesi halinde, kişisel ilişkinin gözetimli olarak kurulması mümkündür. Dosya kapsamıyla, kişisel ilişkinin gözetim altında yapılmasını gerektirecek bir delil ve veri bulunmamaktadır....

        UYAP Entegrasyonu