Açılan dava hukuki nitelendirme yapılarak velayetin kaldırılması davası olarak kabul edilse dahi davada vasi tayini talep edildiğinden mahkemelerinin görevi kapsamıyla talep hakkında karar kurulamayacağı, vasi atanması talebine yönelik davanın sulh hukuk mahkemesinin görevine girmesi gerekçeleri ile mahkemelerinin görevsizliğine dair karar vererek her iki mahkeme arasında oluşan görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın merci tayini ile dairemize gönderildiği anlaşılmıştır. Dava küçükler T4 T5 ve T3 resmi dairelerdeki işlemleri yerine getirmek için davacının vasi olarak atanması talebine ilişkindir. Bu durumda Sulh hukuk mahkemesinin, Türk Medeni Kanunu'nun 404. maddesine göre velayet altında bulunan küçüklere vasi atanması istendiğinden, mahkemece davacı vasi adayına velayet hakkının kaldırılması için dava açmak üzere yetki ve süre verilerek bu davanın sonucunu bekletici mesele yaparak vasi atanması gerekip gerekmeyeceği hususunda karar vermesi gerekmektedir....
İlk derece mahkemesince 26.07.2022 tarihli müzekkere ile küçük çocukları dava dosyasında temsil etmek üzere kayyım atanmasına dair Büyükçekmece Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunulduğu, İstanbul Anadolu 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/1788 Esas, 2023/449 Karar sayılı 26.07.2022 dava tarihli, 09.03.2023 karar tarihli kararı ile küçüklere kayyım tayin edildiği, kayyım tayini kararı beklenmeksizin dava dosyasının 18.01.2023 tarihinde karara çıkartıldığı anlaşılmıştır. Davanın velayetin kaldırılması davası olması dikkate alınarak çocuklara atanmış olan kayyımın davaya dahil edilerek varsa delillerinin toplanılması, toplanan ve toplanacak delillerle göre karar verilmesi gerekir iken kayyım tayinine ilişkin karar beklenmeden dosyanın karara çıkarılması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır....
ın halen annesinin velayeti altında bulunduğu, T.M.K'nın 404/1 mad. göre Velayet altında bulunmayan her küçük vesayet altına alınır, yolundaki hukuksal düzenlemede velayet altında bulunmama koşulunun somut olayda gerçekleşmediği, küçüğün velayetinin babaannesine verilmesi hususunda görevin Aile Mahkemesi'ne ait oluğu, Aile Mahkemesince velayetin babaannesine verilmesi uygun görülmezse TMK'nun 337 maddesi uyarınca dosyanın vesayet makamına gönderilmesi gerektiği bu durumda velayetin kaldırılması talebi yönünden öncelikle aile mahkemesi tarafından velayetin kaldırılması gerekip gerekmediğine dair araştırma yapılarak bir karar verilmesi, küçük üzerindeki velayet kalktığı takdirde küçüğe vasi ataması yapılması için mahkeme tarafından sulh hukuk mahkemelerine ihbarda bulunulması gerektiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olduğuna, dosyanın yetkili ve görevli ... Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. ... 5....
Bu durumda, davada çocuğu temsil etmek, hak ve menfaatlerini korumak için çocuğa temsilci atanması gereklidir. ( Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi 4/1. madde ) O halde, çocuğun haklarının gözetilip korunması ve temsili için TMK'nın 426. maddesi gereğince çocuğa kayyım tayini için ihbarda bulunup, atanan kayyımın davaya dahil edilmesi, kayyım ile çocuğun anne ve babasının gösterdiği takdirde delilleri toplanıp, tüm deliller birlikte değerlendirilerek, gerektiğinde velayet konusunda uzman bilirkişilerden rapor da alınarak sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, çocuğa kayyım tayin ettirilmeden, çocuğun velayeti konusundaki belirsizlik giderilmeden yazılı olduğu şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ; 1- Davacının istinaf başvurusunun kararın esası incelenmeksizin KABULÜ ile; Gaziantep 8....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/07/2018 NUMARASI : 2016/860 ESAS - 2018/528 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Düzenlenmesi)|Kayyımlık (Kayyım Atanması) KARAR : Taraflar arasındaki davaların yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, birleşen davanın davacısı T1 vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; İDDİA Ümraniye T8 10/11/2016 tarih ve 1852. 46971 sayılı yazısı ile küçükler T5 ve T6 nun velayet sahibi annelerinin ölümü üzerine T.M.K.'nun 404. Maddesi gereğince vesayet altına alınması hususunda İzmir nöbetçi Sulh Hukuk mahkemesine ihbarda bulunulduğu, İzmir 9.Sulh Hukuk mahkemesinin 2016/2490 E.2016/2496 K.sayılı 24/11/2016 tarihli ilamı ile Görevsizlik kararı verildiği ve kararın istinaf incelemesinden geçmeyerek kesinleştiği ve İzmir 13.Aile mahkemesine tevzi edilerek esas numarası aldığı anlaşılmıştır....
Taraflar arasındaki velayetin kaldırılması ve vasi atanması istemine ilişkin davada Ümraniye 1. Sulh Hukuk ve 1. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R – Dava, velayetin kaldırılması ve vasi atanması istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, vesayet altına alınması istenen küçüğün annesinin velayeti altında olması nedeniyle vesayet kararı için öncelikle velayetinin kaldırılmasının gerektiği, bu görevinde Aile Mahkemesinin görevi içinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise,davanın vesayete ilişkin olduğunu, velayete dair bir davanın bulunmadığını belirterek, görevsizlik yönünde karar vermiştir. Velayet altında bulunmayan her çocuk vesayet altına alınır( TMK 409. m.)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kayyım atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, kurum koruması altında olan küçük Hayat'ın evlat edindirme hizmetinden yararlandırılacağını, bu amaçla açılan velayetin nezi ve evlat edinmede ana ve babanın rızasının aranmaması davasında çocuğu temsil etmek üzere kurum çalışanı ...'un kayyım atanmasını istemiş, mahkemece İzmir Defterdarı kayyım atanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılardan ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece; küçük ... davalı annede bulunan velayet hakkı kaldırılarak ... velayeti anneannesi ...'e verilmiş, hüküm davalı anne tarafından velayetin davacıya verilemeyeceği ve davacının vasi olarak atanması gerektiği gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanununun 404. maddesinde velayet altında bulunmayan küçüklerin vesayet altına alınacağı düzenlenmiştir. Sözü edilen yasal düzenlemeye göre velayet hakkı münhasıran anne ve babaya tanınan bir hak olup evlat edinme hariç ana baba dışında hiç kimseye tevdi olunamaz....
Davada, velayet sahibi anne ile küçük ... arasında menfaat çatışması vardır. Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesinin 4 ve 9. maddeleri ve Türk Medeni Kanununun 426/2. maddesi gereğince küçüğü davada temsil etmek üzere kayyım atanması için vesayet makamına ihbarda bulunulması, açılan davanın sonucunun beklenilmesi, çocuğu temsilen kayyımın davaya katılımının sağlanarak, gösterdiği takdirde delillerinin toplanıp sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer bölümlerine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.06.2017(Prş.)...
Kabule göre de; a-Taleple ilgili davanın, çocuğun anne ve babasına yöneltilmesi,küçük üzerinde velayet hakkına sahip olan anne ve baba ile küçük arasında, dava sebebiyle menfaat çatışması mevcut olduğundan küçüğü davada temsil etmek hak ve menfaatlerini korumak üzere kayyım atanması (TMK.m.426/2), kayyımın davaya katılımının sağlanması ve tarafların gösterdiği takdirde delillerinin toplanması gerekirken, bu yapılmadan eksik hasım ve eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. b-Talebin niteliği göz önüne alınarak, duruşmalı inceleme yapılması gerekirken, bu yön nazara alınmadan dosya üzerinden karar verilmesi de doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen 19.02.2012 tarihli ek kararın yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple bozularak kaldırılmasına, hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre temyize konu diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, oybirliğiyle karar verildi. 02.06.2016 (Perş.)...