"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı büyükbaba; velayet sahibi annenin, çocuklarınıda alarak sığınma evine yerleştiğini, gelininin ailesinin etkisinde kaldığını iddia ederek, "Dava konusu küçük ...velayetinin kendisine verilmesini" talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK m. 33). Davacının talebi velayetin kaldırılmasına ilişkindir. Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir....
Dinlenen müşterek çocuğun beyanları, uzman görüşü raporlarına yansıyan beyan ve tespitler ile toplanan delillerden, müşterek çocuğun mevcut düzeninden memnun olduğu, velayetin değiştirilmesi talebine dayanak beyan ve iddiaların somut olarak ispatlanamadığı, davalının velayet sorumluluğunu yerine getirdiği, mevcut velayet durumunun çocuğun menfaatine uygun olduğu anlaşılmakla velayetin değiştirilmesi talebi yönünden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle, Davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, yetersiz uzman raporları esas alınarak tanıkları Hacer Gönül dinlenmeksizin, davalarının reddine karar verilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; hükmün usul ve yasaya uygun olması nedeni ile istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2020/180 E. sayılı dosyası ile velayetin kaldırılması davası açıldığını, davanın halen derdest olduğunu, vasi olarak atanan Kemal Şahin tarafından açılan velayetin kaldırılması dosyasının Konya 2. Aile Mahkemesi'nin 2020/180 Esas sayılı dosyasıyla birleştirildiğini, küçüklerin halen velayet altında olmalarına rağmen mahkemece küçükler hakkında herhangi bir sosyal inceleme raporu alınmadan, Konya 2. Aile Mahkemesi'nin 2020/180 E. sayılı dosyasının kararı beklenilmeden çocukların vesayet altına alındığını, şu anda çocukların hem velayet hem de vesayet altında bulunduklarını, Münevver Şahin'in vasi Kemal Şahin'in silahıyla öldürüldüğünü, vasi hakkında kasten adam öldürmeyi azmettirme suçundan dolayı soruşturmanın devam ettiğini, velayet hakkının öncelikli olduğunu, küçüklerin üzerindeki velayetin kaldırılmadan vesayet altına alınmasının hukuka aykırı olduğunu, verilen kararın icrasının mümkün olmadığını ileri sürmüş ve kararın kaldırılmasını istemiştir....
Velayet düzenlemesi yapıldığında çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür(TMK 182.md),ana-babanın bakım yükümünün doğal sonucu olan iştirak nafakası,çocuğun korunmasına yönelik olup kamu düzenine ilişkindir,hakim talep olmasa dahi"açıkça nafaka istemiyorum"şeklinde bir beyanın varlığı dışında kendiliğinden iştirak nafakasına hükmetmelidir.İştirak nafakası çocuk için bir hak olup velayetin değiştirilmesi davalarında istenilen nafaka talepleri de ayrı bir davanın konusunu oluşturmadığı gibi bu hususta ayrıca harç alınması da iştirak nafakası talebini müstakil bir dava haline getirmez.Kamu düzenine ilişkin olan velayetin değiştirilmesine konu davada asıl talebin ferisi niteliğindeki nafaka talebinin bağımsız bir dava olduğunu kabul etmek usul ekonomisine aykırılık teşkil edeceği gibi ,iştirak nafakasına hak kazanması için velayetin değiştirilmesi davasının sonucunu beklemek çocuk yönünden haklarına geç ulaşması sonucunu doğuracaktır.Hatta...
Sulh Hukuk Mahkemesince küçüğün babasının sağ olduğu ve velayet düzenlenebilecekken vasi atanmasına yer olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla) tarafından ise sulh hukuk mahkemesinin velayet konusunda küçüğün babasını dinleyerek velayeti alması isteminin olması halinde Aile Mahkemesine başvurarak dava sonucunun bekletici mesele yapması, aksi halde vasilik yönünden gerekli kararı vermesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava, evlilik içinde doğan ve velayeti annesinde bulunan küçüğün annesinin vefat etmesi nedeniyle, vasi tayin edilmesi istemine ilişkindir. TMK'nın 337/2. maddesinde "ananın, küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayetin kendisinden alınmış olması durumunda hâkimin çocuğun menfaatine göre vasi atayacağı veya velayeti babaya tevdii edeceği" öngörülmüştür. Somut olayda öncelikle tartışılarak değerlendirilecek konu velayetin babaya tevdi edilip edilmeyeceğine yönelik olacaktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması- Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı anne tarafından velayetin değiştirilmesi davasının reddine yönelik temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayet düzenlemesi yapılırken; gözönünde tutulması gereken temel ilke; çocuğun "üstün yararı" (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi m.1; TMK m.339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m.4/b) dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir....
Polat için 100 YTL iştirak nafakası istediği, yerel mahkeme tarafından küçük Emir Mehmet Polat’ın ergin olması sebebiyle velayetin kaldırılması davasının reddine karar verilmesine rağmen dava tarihinden küçük Emir Mehmet Polat’ın ergin olduğu tarihe kadar aylık 100 YTL iştirak nafakasının velayet kendisinde bulunan davalıdan alınarak velayet kendisine verilmeyen davacı anneye verilmesine karar verilmiş olup velayet kendisinde bulunan davalı tarafından küçük Emir Mehmet Polat için iştirak nafakası verilemeyeceğine yönelik olarak hükmün temyiz edildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayet ve Çocuk Teslimi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, davalı ile evlilik dışı ilişkisinden doğan ve baba ile soybağı “tanıma” (TMK. m. 295) yoluyla kurulan 23.6.2004 doğumlu çocuğunun, fiilen babası yanında bulunduğunu, davalının çocuğu kendisine teslim etmediğini ve teslimden kaçındığını ileri sürerek, çocuğunun kendisine teslimine karar verilmesini istemiş; mahkemece; “evlilik dışı doğan çocuğun velayetinin annede olduğu” gerekçesiyle taleple ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir. Ana ve baba evli değilse, velayet anneye aittir. (TMK. m. 337/1) Annenin, evlilik dışı çocuk üzerindeki kanundan doğan velayet hakkı kendisinden alınmış değildir....
(TMK md. 348) Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK md. 183,349,351/1). Öyle ise kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden duruşma yapılmasını gerektirmez. O halde kararın düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK md. 438/7). SONUÇ: Temyiz edilen kararın hüküm fıkrasının 2. bendindeki "velayet" kelimesinden sonra gelen "kaldırılarak" sözcüğünün hükümden çıkarılmasına yerine "değiştirilerek" sözcüğünün yazılmasına, hükmün bu bölümünün DÜZELTİLEREK, temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.02.2014 (Salı)...
GEREKÇE: Asıl dava; velayetin babaya verilmesi, birleşen 2021/589 Esas sayılı dava; çocuğa vasi atanması, birleşen 2021/588 Esas sayılı dosya ise; velayetin düzenlenmesi talebine ilişkindir....