WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesince, vesayet altına alınması istenen küçüklerin anne ve babasının yeniden evlendiği, bu nedenle velayet hükümlerinin uygulanması gerektiği, bu görevinde Aile Mahkemesinin görevi içinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise,davanın vesayete ilişkin olduğunu, velayete dair bir davanın bulunmadığını belirterek, görevsizlik yönünde karar vermiştir. Velayet altında bulunmayan her çocuk vesayet altına alınır( TMK 409. m.). Somut olayda, TMK'nun 336/3 maddesi gereğince velayet ana babadan birinin ölümü halinde sağ kalan tarafa aittir hükmü gereğince, babası ölen ... ve Zekeriya'nın anne ve babasının boşandıktan sonra yeniden evlendiği ve boşanma ile velayet kendisine bırakılan babanın daha sonra öldüğü anlaşıldığından velayet hükümlerinin tartışılması gerekecektir....

    Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder [HMK m. 115- (1), (2)], "Ana ve baba evli değilse velayet anneye aittir" (TMK m.337/1). Bu yasal düzenlemeye göre, eldeki davada küçüklerin velayetinin davacı annede olduğu tartışmasızdır. Yasa gereği velayet kendisinde bulunan davacı annenin, çocuklarının velayeti için dava açmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. O halde, mahkemece davanın, hukuki yararla ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir Hal böyle olunca 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1maddesi gereğince davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Asıl davanın konusu, velayetin değiştirilmesi, aksi takdirde kişisel ilişkinin düzenlenmesine karşı dava ise iştirak nafakası talebine ilişkindir. Mahkemece, velayet değişikliği talebinin reddine, kişisel ilişkinin düzenlenmesi talebinin kabulüne, iştirak nafakası talebinin kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından velayet değişikliği talebinin reddi kararı, şahsi ilişkinin genişletilmesi yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırı gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir. Velayetin yeniden düzenlenmesi hakkında ; TMK' nun 183. ve 349'ncu maddelerinde yer alan hükümlere göre, yeni olguların zorunlu kılması ve küçüğün menfaatinin gerektirmesi halinde velayet sahibi değiştirilebilir....

    Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK md.174/1) ve manevi (TMK md. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Velayetin düzenlenmesi ve değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re'sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerlidir (HMK m. 385/2). Düzenlemede, ana ve babanın istek ve tercihlerinden önce, çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi önem ve öncelik taşır. Bu bakımdan, velayet hakkına sahip olanın "davayı kabul" açıklaması bu davalarda tek başına sonuç doğurmaz. Müşterek çocuk... 21.02.2001 doğumlu olup idrak çağındadır....

      İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava; velayetin değiştirilmesi, kabul edilmediği takdirde TMK'nın 323. maddesi gereğince kişisel ilişkinin düzenlenmesi istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme md. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md. 1; TMK md. 339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md. 4/b)'dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur....

      DAVA TÜRÜ : Velayetin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba ... ile anne ..., Adana 6. Aile Mahkemesinin 2010/1268 esas, 2011/115 karar sayılı, 10/03/2011 kesinleşme tarihli ilamı ile boşanmışlar ve müşterek çocuklar Busenur ve Burak'ın velayetleri anneye verilmiştir. Anne Z...n 26.01.2015 tarihinde vefat etmesi üzerine baba 10.02.2015 tarihinde eldeki velayetin tevdii davasını açmış, küçüklerin vasisi ... yargılama esnasında müdahale talebinde bulunmuş, küçüklerin velayetleri babaya verilmiştir. ...; 02.02.2015 tarihinde küçüklerin vasisi tayin edilmek için talepte bulunmuş, velayet yargılaması devam ederken Adana 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 30.07.2015 tarihli 2015/172 esas, 2015/1066 karar sayılı, 26.08.2015 kesinleşme tarihli ilamıyla küçük B...a; Adana 2....

        Davalı/davacı erkek vekili; erkeğin reddedilen davalarına, birleşen velayet düzenlemesine ilişkin davadaki yargılama gideri ve vekalet ücretine, kusur tespitine, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlara, yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı/davalı kadın vekili, katılma yoluyla sunulan istinaf dilekçesinde; velayet düzenlemesine, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine, birleşen davalar ise; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ileri ile velayet düzenlemesine ((TMK md 197, md. 336/2) ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 1- Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından (HMK m. 114/1- d) olup, bu husus kamu düzeniyle ilgilidir....

        Velayet hususunun değerlendirilmesi Aile Mahkemesinin görevinde olduğundan, Aile Mahkemesi velayetin anneden kaldırılıp babaya verilmesi hususunu değerlendirecek ve sonucuna göre karar verecektir. Velayetin anneden kaldırılıp, babaya verilmesinde sakınca bulunan hallerin saptanması halinde ise Aile Mahkemesi çocuğun vesayet altına alınması konusunda Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunacaktır. Bu durumda uyuşmazlığın, Kayseri 1.Aile Mahkemesinde görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22. (1086 sayılı HUMK.’nun 25 ve 26.) maddeleri gereğince Kayseri 1.Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          TMK.nun 337/2 maddesinde "ananın, küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayetin kendisinden alınmış olması durumunda hakimin çocuğun menfaatine göre vasi atayacağı veya velayeti babaya tevdii edeceği" öngörülmüştür. Somut olayda öncelikle tartışılarak değerlendirilecek konu velayetin küçüğü tanıyan babaya tevdi edilip edilmeyeceğine yönelik olacaktır. Velayetin tevdii hususu Aile Mahkemesinin görev alanı içerisinde bulunduğundan öncelikle bu husus Aile Mahkemesince değerlendirilecek, küçüğün babasının velayeti altına konulması mahkemece uygun görülürse Aile Mahkemesince bu konuda karar verilecek aksi halde TMK. 337 maddesi gereğince küçüğe vasi tayin edilmek üzere dosya Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilecektir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 3. Aile Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            nın öncelikle velayet hükümlerinin uygulanması gerektiği, bu görevin de Aile Mahkemesinin görevi içinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi ise, kısıtlı adayının ergin olduğunu ve davanın da vesayete ilişkin olduğunu, velayete dair bir davanın bulunmadığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm vermiştir. Velayet altında bulunmayan her çocuk vesayet altına alınır.( TMK 409. m.) Dosya kapsamından, vesayeti istenilen ... ergin olup velayet altında bulunmadığı, ayrıca TMK 348. maddesine dayalı velayetin kaldırılmasına yönelik bir davanın da bulunmadığı anlaşılmıştır. Somut olayda,dava, kısıtlı adayı ergin ...'nın akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebine dayalı, TMK.nunun 405 maddesine göre vesayet altına alınması istemine ilişkindir.Bu durumda, uyuşmazlığın Kandıra Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 sayılı HMK.’nun 21. Ve 22....

              UYAP Entegrasyonu