Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA TÜRÜ : Velayetin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne ... ile baba ....karar sayılı, 22/09/2011 tarihinde kesinleşen kararı ile boşanmışlar ve müşterek çocuk ... velayeti babaya verilmiştir. B... 13/05/2015 tarihinde vefat etmesi üzerine anne 22.06.2015 tarihinde eldeki velayetin tevdii davasını açmış, küçüğün vasisi ... yargılama esnasında müdahale talebinde bulunmuş, yargılama sonucunda küçüğün velayeti anneye verilmiştir. Babanın ölümü ile nüfus müdürlüğünün talebi üzerine ...Karar sayılı 23.06.2015 tarihinde kesinleşen kararı ile küçük .... iki yıl süre ile amca ... vasi tayin edilmiştir. Velayet “kamu düzenine” ilişkindir ve asıl olan küçüğün velayet altında olmasıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı büyükbaba; velayet sahibi annenin, çocuklarınıda alarak sığınma evine yerleştiğini, gelininin ailesinin etkisinde kaldığını iddia ederek, "Dava konusu küçük ...velayetinin kendisine verilmesini" talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK m. 33). Davacının talebi velayetin kaldırılmasına ilişkindir. Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir....

      Velayetin değiştirilmesi davası, velayet hakkının anne veya babaya verilmesinden sonra velayet kendisine verilen tarafın durumunun değişmesi ve sonradan ortaya çıkan çeşitli nedenlerden ötürü velayeti alan anne ya da babanın velayet hakkını gereği gibi kullanamaması ile çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda açılan bir davadır. Velayetin değiştirilmesi için bir olayın olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir. Bu durum velayetin değiştirilmesini velayetin kaldırılmasından ayırır. Çünkü velayetin kaldırılmasında velayet görevinin ağır bir şekilde kötüye kullanılması veya aşırı bir şekilde ihmal edilmiş olması aranır. Velayetin değiştirilmesine ilişkin şartlar TMK’da açıkça düzenlenmiştir. TMK’nın “Durumun Değişmesi” başlıklı 183....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayet ve Çocuk Teslimi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, davalı ile evlilik dışı ilişkisinden doğan ve baba ile soybağı “tanıma” (TMK. m. 295) yoluyla kurulan 23.6.2004 doğumlu çocuğunun, fiilen babası yanında bulunduğunu, davalının çocuğu kendisine teslim etmediğini ve teslimden kaçındığını ileri sürerek, çocuğunun kendisine teslimine karar verilmesini istemiş; mahkemece; “evlilik dışı doğan çocuğun velayetinin annede olduğu” gerekçesiyle taleple ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir. Ana ve baba evli değilse, velayet anneye aittir. (TMK. m. 337/1) Annenin, evlilik dışı çocuk üzerindeki kanundan doğan velayet hakkı kendisinden alınmış değildir....

        (TMK md. 348) Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK md. 183,349,351/1). Öyle ise kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden duruşma yapılmasını gerektirmez. O halde kararın düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK md. 438/7). SONUÇ: Temyiz edilen kararın hüküm fıkrasının 2. bendindeki "velayet" kelimesinden sonra gelen "kaldırılarak" sözcüğünün hükümden çıkarılmasına yerine "değiştirilerek" sözcüğünün yazılmasına, hükmün bu bölümünün DÜZELTİLEREK, temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.02.2014 (Salı)...

          Polat için 100 YTL iştirak nafakası istediği, yerel mahkeme tarafından küçük Emir Mehmet Polat’ın ergin olması sebebiyle velayetin kaldırılması davasının reddine karar verilmesine rağmen dava tarihinden küçük Emir Mehmet Polat’ın ergin olduğu tarihe kadar aylık 100 YTL iştirak nafakasının velayet kendisinde bulunan davalıdan alınarak velayet kendisine verilmeyen davacı anneye verilmesine karar verilmiş olup velayet kendisinde bulunan davalı tarafından küçük Emir Mehmet Polat için iştirak nafakası verilemeyeceğine yönelik olarak hükmün temyiz edildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır....

            Aile Mahkemesi'nin 2020/180 E. sayılı dosyası ile velayetin kaldırılması davası açıldığını, davanın halen derdest olduğunu, vasi olarak atanan Kemal Şahin tarafından açılan velayetin kaldırılması dosyasının Konya 2. Aile Mahkemesi'nin 2020/180 Esas sayılı dosyasıyla birleştirildiğini, küçüklerin halen velayet altında olmalarına rağmen mahkemece küçükler hakkında herhangi bir sosyal inceleme raporu alınmadan, Konya 2. Aile Mahkemesi'nin 2020/180 E. sayılı dosyasının kararı beklenilmeden çocukların vesayet altına alındığını, şu anda çocukların hem velayet hem de vesayet altında bulunduklarını, Münevver Şahin'in vasi Kemal Şahin'in silahıyla öldürüldüğünü, vasi hakkında kasten adam öldürmeyi azmettirme suçundan dolayı soruşturmanın devam ettiğini, velayet hakkının öncelikli olduğunu, küçüklerin üzerindeki velayetin kaldırılmadan vesayet altına alınmasının hukuka aykırı olduğunu, verilen kararın icrasının mümkün olmadığını ileri sürmüş ve kararın kaldırılmasını istemiştir....

            Öte yandan, TMK'nın 335 ila 351. maddeleri arasında düzenlenen “velayet”e ilişkin hükümler kural olarak, kamu düzenine ilişkindir ve velayete ilişkin davalarda resen (kendiliğinden) araştırma ilkesi uygulandığından hâkim, tarafların isteği ile bağlı değildir. Velayetin değiştirilmesine yönelik istem incelenirken ebeveynlerin istek ve tercihlerinden ziyade çocuğun üstün yararı göz önünde tutulur. Hukuk Genel Kurulunun 14.06.2017 gün ve 2017/2- 1887 E., 2017/1196 K. sayılı kararında da velayet düzenlenmesinin kamu düzenine ilişkin olduğu, usuli kazanılmış hak ilkesinin istisnasını oluşturduğu benimsenerek aynı ilkeye vurgu yapılmıştır. Velayet düzenlemesi yapılırken göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı"dır (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m. 1; TMK m. 339/1. 34.3/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b)....

            Sulh Hukuk Mahkemesince, vesayet altına alınması istenen küçüklerin anne ve babasının yeniden evlendiği, bu nedenle velayet hükümlerinin uygulanması gerektiği, bu görevinde Aile Mahkemesinin görevi içinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise,davanın vesayete ilişkin olduğunu, velayete dair bir davanın bulunmadığını belirterek, görevsizlik yönünde karar vermiştir. Velayet altında bulunmayan her çocuk vesayet altına alınır( TMK 409. m.). Somut olayda, TMK'nun 336/3 maddesi gereğince velayet ana babadan birinin ölümü halinde sağ kalan tarafa aittir hükmü gereğince, babası ölen ... ve Zekeriya'nın anne ve babasının boşandıktan sonra yeniden evlendiği ve boşanma ile velayet kendisine bırakılan babanın daha sonra öldüğü anlaşıldığından velayet hükümlerinin tartışılması gerekecektir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması- Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı anne tarafından velayetin değiştirilmesi davasının reddine yönelik temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayet düzenlemesi yapılırken; gözönünde tutulması gereken temel ilke; çocuğun "üstün yararı" (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi m.1; TMK m.339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m.4/b) dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir....

                UYAP Entegrasyonu