DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması-Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı ...tarafından, velayetin kaldırılması isteğinin reddi yönünden, davalı ... tarafından ise; kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00'şar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.12.02.2016(Cuma)...
Kişisel ilişki düzenlenirken analık babalık duygularının tatmini yanında çocuğun fiziki, bedeni ve ahlaki gelişimi ile eğitim durumunun da gözetilmesi ile çocuğun üstün yararı uyarınca düzenleme yapılması esastır. Boşanma kararında kurulan kişisel ilişki yeterli iken, iki haftada bir çarşamba günleri saat: 18:00 ile 20:00 saatleri arasında, çocukların eğitim ve uyku düzenini etkileyecek şekilde çocuklar ile kişisel ilişki kurulması, çoçukların üstün yararına uygun değildir. Hal böyle olunca boşanma kararında düzenlenen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi şartları oluşmadığı halde yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....
ve kişisel ilişki hususunda davacı herhangi bir problem yaşamadığını, bu nedenle davacının kişisel ilişki kurulmasına yönelik talebinin de reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte kişisel ilişkinin yatılı olmamasını talep ettiklerini belirterek, kararın sadece kabul edilen kişisel ilişki kurulmasının kabulü yönünden kaldırılarak, davanın tümden reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise küçüğün menfaatine olacak şekilde davacı ile yatılı olarak kişisel ilişki kurulmamasına karar verilmesi istemiyle istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04.11.2021 NUMARASI : 2020/1281 ESAS, 2021/1500 KARAR DAVA KONUSU : Velayet KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların İzmir 14.Aile Mahkemesinin 2015/2018 Esas, 2017/889 Karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, kararın 19.11.2020 tarihinde kesinleştiğini, 2013 doğumlu müşterek çocuk Melek Naz'ın velayetinin anneye verildiğini, baba ile kişisel ilişki kurulduğunu, çocuk küçük olduğu için görüşünün alınmadığını, annenin ebeveyn görevlerini ve sorumluluklarını yerine getirmediğini, görevlerini aksattığını, çocuğa ilgisiz davrandığını, psikolojik şiddet uyguladığını, çocuğun kişisel ilişki için babaya geldiğinde tekrar anneye dönmek istemediğini...
Bu gün itibariyle dosyada ki deliller ışığında davacıya velayet hakkının verilmesini engelleyecek gayriahlaki bir yaşantısının olduğunu söylemek mümkün değildir. Neticeten tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının davasında haklı olduğu ve çocuğun üstün yararının velayet haklarının davacıda olmasını gerektirdiği sonucuna ulaşılmıştır. Davanın kabulü ile müşterek çocuk T3 velayet hakkının davacı anneye verilmesine ve çocukla babası arasında yatılı da olacak şekilde kişisel ilişki tesisine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "DAVANIN KABULÜ İLE; 1- Giresun ili, Bulancak ilçesi, Şemsettin Mah....
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; mahkeme ortak çocuğun velayetinin değiştirilmesine karar verirken velayet kendisine verilmeyen eşle çocuğun kişisel ilişkisini düzenlemek zorundadır. Tarafların ortak çocuğu ...'in velayeti davalı babadan alınıp davacı anneye verildiği halde, ortak çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmemiş (TMK m.323) olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Ne varki bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından davalının kişisel ilişki düzenlenmemesi yönünden karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 08.06.2016 tarih ve 2016/10721 esas, 2016/11272 karar sayılı onama ilamının kişisel ilişki yönünden kaldırılarak hükmün bu yönden bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
böyle olunca velayet hakkını fiilen kullanma konusunda herhangi bir irade göstermeyen davalıdan velayetin alınarak davacıya verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, davalının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi - Kişisel İlişki Taraflar arasındaki "velayetin değiştirilmesi" ve "kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine" ilişkin davaların yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, velayet davası yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 13.04.2012 günü temyiz eden davacı-davalı ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf davalı-davacı ... ile vekili Av ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddî olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK.m.324). Velayetin düzenlenmesinde ana ve babalık duygularının tatmini gözetilmekle birlikte, asıl olan çocuğun üstün yararıdır (TMK md. 339). Velayet hakkı anneye ait olmakla birlikte babanın da babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, yatılı olacak şekilde çocukla düzenli ve sürekli bir kişisel ilişki kurmak ve bu ilişkiyi elde etmek hakkı mevcuttur. Aynı zamanda bu ilişki çocuk yönünden de bir haktır....
GEREKÇE : Davanın konusu, velayetin değiştirilmesi,aksi takdirde kişisel ilişkinin düzenlenmesine talebine ilişkindir. Mahkemece, velayet değişikliği talebinin reddine, kişisel ilişkinin genişletilmesi talebinin kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından velayet değişikliği talebinin reddi kararı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırı gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir. TMK' nun 183. ve 349'ncu maddelerinde yer alan hükümlere göre, yeni olguların zorunlu kılması ve küçüğün menfaatinin gerektirmesi halinde velayet sahibi değiştirilebilir....