, karar karşı davacı-davalı erkek tarafından; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat talebinin reddi, tedbir ve yoksulluk nafakası yönlerinden, davalı-davacı kadın tarafından ise, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, nafakaların miktarı yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesince tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle karar tümüyle kaldırılmış, yerine; her iki tarafında davasının kabulüne, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına, tarafların karşılıklı olarak tazminat taleplerinin reddine, velayetin anneye bırakılmasına ve çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmiş, hüküm davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir....
anneye verilmesine, her bir çocuk için aylık 1.000 TL tedbir - iştirak nafakası, davacı için aylık 1.000 TL tedbir - yoksulluk nafakası, 100.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Velayet açısından: Ayrılık döneminde çocukların anne ile yaşaması, 31.03.2021 tarihli 3'lü SİR raporunda velayetin anneye verilmesinin belirtilmesi ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında velayetin anneye verilmesi doğru ve yerinde olduğu anlaşlamakla erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Kadın için tedbir-yoksulluk nafakası verilmesi açısından: Kadın lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesinin yerinde olduğu, hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının da uygun olduğu anlaşılmakla erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki "yoksulluk ve iştirak nafakası" davası ile "velayetin değiştirilmesine" ilişkin davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından; "velayetin değiştirilmesi" davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı tarafından gösterilen tanıkların, velayetin değiştirilmesi isteğine ilişkin değil de, bununla ilgili olmayan "tarafların ekonomik ve sosyal durumları hakkında beyanda bulunacaklarının" davalı vekili tarafından açıkça ifade edilmiş olması karşısında temyizin kapsamı da dikkate alınarak dinlenmemiş olmalarının sonuca etkili bulunmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA...
Açıklanan nedenle davacı kadının yoksulluk nafakası (TMK m. 175) talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, dairemizce kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Bu itibarla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı-birleşen dosya davacısı tarafın aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusu ile davacı - birleşen dosya davacısı kadının müşterek çocuk Nazife için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının az olduğuna yönelik istinaf başvurularının HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulü ile, Niğde 2....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, velayetin tespiti ile iştirak ve yoksulluk nafakası istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 2.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 21.4.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, velayetin tespiti ile iştirak ve yoksulluk nafakası istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 2.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 21.4.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenle, mahkemece verilen hüküm karşı boşanma davası, velayet, asıl davada kadın için hükmedilen tedbir nafakası, bağımsız tedbir nafakası davasında ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir nafakaları yönünden kesinleşmiştir. Kesinleşen konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken mahkemece, bu durum gözetilmeden karşı boşanma davası, velayet, asıl davada kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ve bağımsız tedbir nafakası davasında ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir nafakaları hakkında yeniden hüküm kurulması doğru olmamıştır....
Ne var ki ilk inceleme sırasında bu husus gözden kaçtığından yoksulluk nafakası yönünden kararın onandığı anlaşılmakla, davacı-davalı erkeğin karar düzeltme isteği bu yönden yerinde görülerek, kabulü ile, Dairemizin 23.10.2017 tarih 2016/6277 esas 2017/11501 karar sayılı onama ilamının yoksulluk nafakası yönünden, kaldırılmasına, hükmün yukarıda gösterilen sebeple yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesinin yerinde olduğu, hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının da yerinde olduğu anlaşıldığından davalı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....