WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı kadın süresinde cevap dilekçesi sunmamış, yoksulluk nafakası ve maddi, manevi tazminat talebinde bulunmamış, 23.01.2020 tarihli tanık beyanlarına ve davanın esasına ilişkin dilekçesinde ilk defa lehine aylık 1.000 TL yoksulluk nafakası ve 200.000 TL maddi, 200.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini istemiş, davacı erkeğin ise bu talebe yönelik açık muvafakati olmamıştır. İşbu talep iddianın ve savunmanın genişletilmesi niteliğindedir. Bu durumda mahkemece, kadının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm kurulmasında usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir....

Kadının düzenli ve sürekli bir gelirinin bulunmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği, boşanmaya yol açan olaylarda kocanın tam kusurlu olduğu, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi (TMK md. 4) nazara alınarak TMK'nın 169. ve 175. maddeleri gereği kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası takdiri isabetli olmakla birlikte yoksulluk nafakası miktarının az olduğu anlaşılmıştır. Ancak bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kadının yoksulluk nafakası miktarına ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile Dairemizce HMK'nın 353/1- b.2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir. Velayet kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK md.182/2). Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir (TMK md.330/1)....

miktarı ile yoksulluk nafakası miktarının makul olduğu, müşterek çocukların yaşı, uzman raporu kapsamı, uzman görüşü dikkate alındığında velayetin anneye verilmesinde usul ve yasaya aykırı herhangi bir durum bulunmadığı gibi, istinaf edenin sıfatı dikkate alınmak suretiyle, yapılan incelemede baba ile çocuklar arasında kurulan şahsi münasebetin genişletilmesine ilişkin talep de yerinde görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile düşük nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki “boşanma” ve davalı tarafından açılan “karşı boşanma” davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı- karşı davalı (...) tarafından, kusur tespiti ve tazminat isteklerinin reddi yönünden; davalı-karşı davacı (...) tarafından ise, kusur tespiti, tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi, velayete ilişkin düzenleme ve çocuk için diğer taraf yararına hükmedilen iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı(nın) tüm, davalı-karşı davacı(nın) ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Tarafların müşterek çocuğu ..., 2007 doğumlu olup; 20.2.2013 tarihinde düzenlenen...

      un velayetinin davacı babasına verilmesine, davalının maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddine dair verdiği karar, Özel Dairece yukarıda belirtilen nedenle bozulmuş, mahkemece yoksulluk nafakası yönünden bozmaya uyulmuş ve davanın reddine karar verilmiş, velayet hususunda ise “ “davalının toplanan delillere göre kendisini dahi koruyup gözetmekten aciz bir yapıda olması, küçük A... için gerekli bakım, gözetim ve eğitimi yapabilecek durumda olmaması, davalının ahlaki anlayışının çocuğun ahlaki gelişimini olumsuz etkileme ihtimalinin kuvvetle muhtemel olması nedenleriyle velayet hususunda eski kararda direnilmesine karar verilmesi gerektiği” ” gerekçesi ile önceki kararda direnilmiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, tanık beyanlarına, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle tüm dosya kapsamından davalı annenin müşterek çocuğu yeterince koruyamayacağı kanaati hasıl olduğundan usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi; davalı-karşı davacı kocanın boşanma davasının reddine, davacı-karşı davalı kadının davasının kabulüne, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, müşterek çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuk yararına 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, davacı-karşı davalı kadın yararına 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminata hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı-karşı davacı koca; kadının boşanma davasının kabulü, kendi boşanma davasının reddi, kusur tespiti, velayet, tazminat ve nafakalara yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava ve karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1,2) hukuki sebebine dayalı boşanma istemine ilişkindir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanmadan Sonra Açılan Maddi ve Manevi Tazminat -Yoksulluk Nafakası - Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası davalarının reddi yönünden; davalı erkek tarafından ise ortak çocukların velayetlerinin anneye verilmesi ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50'şer TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu...

          Davalı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı müvekkilinin yoksulluk nafakası ile, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede; yerel mahkemece boşanmaya sebebiyet veren olaylarda zina eden davalı kadının tam kusurlu olduğunun kabul edilmesi, tam kusurlu eş lehine yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi yasal olarak mümkün olamayacağından, yerel mahkemenin davalı kadının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı kadın vekilinin yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği anlaşılmıştır....

          Davalı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı müvekkilinin yoksulluk nafakası ile, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede; yerel mahkemece boşanmaya sebebiyet veren olaylarda zina eden davalı kadının tam kusurlu olduğunun kabul edilmesi, tam kusurlu eş lehine yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi yasal olarak mümkün olamayacağından, yerel mahkemenin davalı kadının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı kadın vekilinin yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği anlaşılmıştır....

          UYAP Entegrasyonu