a-)"Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesine" göre, çocukları ilgilendiren davalarda, iç hukuk gereğince, çocuklarla velayet sorumluluğuna sahip kişiler arasında çıkar çatışmasının söz konusu olması halinde çocukların, adli merci önündeki kendisini ilgilendiren davalarda bir temsilci atanmasını ön sorun görmektedir (Söz m. 4). Davada, Davalı-birleşen davacının birleşen davasındaki velayet ile ilgili talebi iddia edilen maddi vakıaların ağırlığı,sürekliliği ve niteliği,görülen ceza yargılamaları,tanık beyanlarına göre velayetin değiştirilmesi değil velayetin kaldırılması niteliğindedir. Dolayısıyla anne ile davaya konu küçük çocuk arasında menfaat çatışmasının ortaya çıktığının kabulü zorunludur....
Mahkemece, davacı için aylık 400.00 TL, müşterek çocuklar Batuhan ve Metehan için aylık 250,00 şer TL olmak üzere toplam 900,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesi ile birlikte yoksulluk ve iştirak nafakası olarak toplam 900,00 TL nafakanın devamına karar verilmiştir. TMK.175 md. hükmüne göre "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek eş, kusuru daha ağır olmamak şartıyla geçimi için diğer eşten mali gücü oranında süresiz nafaka isteyebilir." Boşanma davası devam ederken eşlerden birinin tedbir nafakasının devamını istemesi de yoksulluk nafakası istemi niteliğindedir. Yoksulluk nafakası davası, boşanmanın fer'i niteliğinde bir dava olduğundan, dava devam ettiği sürece her zaman istenebileceği gibi, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra ayrı ve bağımsız bir dava olarak da açılabilir. Yoksulluk nafakası boşanma sırasında istenilmişse, boşanmaya karar verilen hükümde yoksulluk nafası da karar altına alınacaktır....
Polat için 100 YTL iştirak nafakası istediği, yerel mahkeme tarafından küçük Emir Mehmet Polat’ın ergin olması sebebiyle velayetin kaldırılması davasının reddine karar verilmesine rağmen dava tarihinden küçük Emir Mehmet Polat’ın ergin olduğu tarihe kadar aylık 100 YTL iştirak nafakasının velayet kendisinde bulunan davalıdan alınarak velayet kendisine verilmeyen davacı anneye verilmesine karar verilmiş olup velayet kendisinde bulunan davalı tarafından küçük Emir Mehmet Polat için iştirak nafakası verilemeyeceğine yönelik olarak hükmün temyiz edildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır....
alınarak küçüğün yerleştirildiği kurum lehine iştirak nafakası takdirine yer olmadığına, küçük Nahide hakkında bakım tedbiri verilip velayet hakkı anne ve babadan kaldırıldığında küçüğün anne ve babasının velayet talepleri hususunda karar verilmesine yer olmadığına, küçüğün velayet hakkının anne ve babadan kaldırılması nedeniyle, asıl davanın taraflarının karşılıklı olarak birbirlerinden talep ettikleri iştirak nafakası hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür....
Karşı davada aylık 3.000,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, Esin'in velayetinin değiştirilmesi talebi reddedilmiş, Ege'nin velayetinin değiştirilmesi talebi kabul edilerek Ege yönünden iştirak nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılmasına karar verilmiş, Esin'in iştirak nafakasının aylık 300,00 TL azaltılması talebi yönünden olumlu olumsuz karar verilmemiştir. Karşı davada iştirak nafakasının azaltılması, yoksulluk nafakasının kaldırılması, velayetin değiştirilmesi talep edildiği halde tek peşin harç yatırılmış, nafaka talepleri yönünden nispi peşin harç tamamlatılmadan karar verilmiş, harçlar karar ile de tamamlatılmamıştır. Harç kamu düzenindendir. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davalı-karşı davacı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi talepleri velayetin değiştirilmesi davasının feri niteliğinde olmadığı gibi nisbi harca tabidir....
Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için taraflardan herhangi birinin yoksulluk nafakası talebinde bulunmuş olması, yoksulluk nafakası talep edenin kusurunun diğer tarafın kusurundan ağır olmaması, yoksulluk nafakası talep eden tarafın boşanma yüzünden yoksulluğa düşme tehlikesi olması gerektiği açıktır. Tüm dosya kapsamından davacı karşı davalının tam kusurlu kabul edildiği, davalı karşı davacının çalışmadığı,ev hanımı olduğu boşanma ile yoksulluğa düşüceği anlaşılmakla yoksulluk nafakası talebi kabul edilmiştir. Maddi ve manevi tazminat yönünden davacının talebi değerlendirildiğinde; Türk Medeni Kanunu madde 174/1 gereğince mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat talep edebilir. hükmü yer almıştır....
Davalı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, her bir çocuk için 750 TL tedbir - iştirak nafakası, müvekkili için aylık 1.500 TL tedbir - yoksulluk nafakası, 10.000 TL maddi, 150.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; asıl ve karşı davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında şahsi ilişki tesisine, her bir çocuk için aylık 350 TL tedbir, aylık 420 TL iştirak nafakası takdirine, kadın için aylık 350 TL tedbir nafakası takdirine, taraflar eşit kusurlu kabul edildiğinden kadının tazminat talepleri ile erkeğin birleşen davasının reddine karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup 27/10/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle;ilk derece mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemenin davayı Aile Hukuku konusu olarak değil bir Borçlar Hukuk problemi gibi yorumladığını ,iştirak ve yoksulluk nafakası terimlerinin dahi karıştırıldığını ,gerekçeli karara dayanak yapılan 07.10.1998 tarihli HGK gereğince iştirak nafakası talebinin iyiniyetli olmadığının gerekçe gösterildiğini, delillerin yanlış değerlendirildiğini bu nedenlerle kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava; anlaşmalı boşanma sonrasında açılan katılım nafakası istemine ilişkindir....
Davalı vekili, cevap dilekçesini özetle; müvekkili aleyhine açılmış olan haksız ve mesnetsiz davanın reddi gerektiğini, müvekkiline işbu davanın dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilemediğini, davacı tarafça işbu davada velayetin kaldırılması, şahsi ilişkinin yeninden düzenlenmesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması talepli bağımsız bir dava açıldığını, taraflar arasında halen, Akçakoca Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2019/463 E. sayılı boşanma davası ve fer’ilerine ilişkin davanın halen derdest olduğunu, müşterek çocuğun velayetinin de konu edildiğini, bu sebeple dosyaların birleştirilmesine ilişkin talebin reddi gerektiğini, boşanma davasının usuli eksiklik sebebiyle bozulduğunu, boşanma davasında henüz velayet hususunda kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmadığını, boşanma davasının sonucunun beklenmesi ve kesinleşen karara göre davaya devam edilmesi gerektiğini,nüfus kayıtlarından da anlaşılacağı üzere müvekkilinin zaten yeni resmi nikahlı bir evlilik kurduğu için yoksulluk...
İlkokulunda İngilizce öğretmeni olduğunu belirtmiş olduğundan, yeniden usulünce ekonomik ve sosyal durum araştırması yapılması, kadının sürekli ve düzenli bir işte çalışıp çalışmadığı, çalıştığının tespit edilmesi halinde, çalışması karşılığında elde ettiği geliri sorulmak suretiyle düzenli ve sürekli olup olmadığı, kendisini yoksulluktan kurtaracak düzeyde bulunup bulunmadığı araştırılarak, gerçekleşecek sonuca göre kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, bu konuda eksik incelemeyle yazılı şekilde yoksulluk nafakasına hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 4-Mahkemece 06.06.2008 doğumlu ortak çocuk...'un velayeti davalı anneye verilmiştir....