Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların reddi, yoksulluk nafakasının reddi, velayet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı- karşı davalı erkek tarafından süresi içerisinde ''ziynet alacağı davasının kabulü, kusur belirlemesi,iştirak nafakasının miktarı , tazminatlar, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası'' yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla "erkeğin davasının kabulü, velayet ile şahsi ilişki düzenlemeleri, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası talebinin reddi, tazminat miktarları " yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 250'şer TL iştirak nafakası, davacı için aylık 250 TL yoksulluk nafakası, 15.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminat takdirine karar verilmiştir....
Kadın için tedbir - yoksulluk nafakası verilmesi açısından: Kadın lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından davalı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesinin gelirleri birbirine yakın olması sebebi ile hatalı olduğu anlaşıldığından davalı erkek vekilinin istinaf talebinin kabulü ile kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir....
Dava, iştirak nafakası istemine ilişkindir. TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir....
Davacı; müşterek çocuğun kendisi ile yaşamak istediğini, davalının çocukla çatıştığını, gayri resmi beraberlik yaşayarak kötü örnek olduğunu bu nedenle öncelikle velayetin değiştirilerek kendisine verilmesi olmadığı takdirde ortak velayet olmadığı takdirde katılım nafakasının indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2012/1093 sayılı Kararıyla iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verdiği tarihe kadarki ödenen 3.600 TL'nin iadesini, çocuk için 350 TL iştirak nafakası ile davalı için ödediği yoksulluk nafakasının kaldırılmasını ve fazla ödendiğini iddia ettiği yoksulluk nafakasının iadesini talep etmiş; mahkemece, davacının açmış olduğu yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, geriye dönük yoksulluk ve iştirak nafakalarının tahsiline yönelik taleplerinin velayetin davacı babaya verilmesine dair kararın kesinleşme tarihi de dikkate alınarak reddine karar verildiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının tam olarak tespit edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, Bursa 2....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI 1.İlk Derece Mahkemesinin 21.12.2021 tarihli kararıyla kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı ve tam kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların boşanmalarına, velayetin anneye tevdiine, çocuklar yararına aylık 400.00'er TL iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ve ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiş, karar davacı erkek tarafından velayet ve iştirak nafakası; davalı kadın tarafından katılma yolu ile yoksulluk nafakasının reddi, iştirak nafakasının miktarı ve yargılama giderleri yönünden istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesinin 15.04.2022 tarihli kararı ile çocukların anne ve baba yanındaki barınma ve yaşama koşullarını da değerlendirir içerikte özellikle anne baba ortamında görüşülerek sosyal inceleme raporu alınması ve yoksulluk nafakasının reddinin gerekçesinin kararda gösterilmesi gerektiği halde, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. 2.İlk Derece...
Kadın için tedbir-yoksulluk nafakası verilmesi açısından: Kadın lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından davalı erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesinin yerinde olduğu, hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının da yerinde olduğu anlaşıldığından davalı erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/01/2021 NUMARASI : 2020/509 ESAS 2021/13 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile boşandıklarını, müşterek çocuk Sinan'ın velayetinin anneye verildiğini ve 200 TL iştirak, 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, velayetin tarafına verilmesini, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Mahkemenin 08/12/2020 tarihli ara kararında özetle; Davacının tedbiren velayet talebinin davanın esasına ilişkin olması ve yargılamayı gerektirmesi sebebi ile reddine karar verilmiştir....
yoksulluk nafakasına yönelik olduğu şeklinde sınırlama yapılarak, hükmün ... ... yararına kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönünden bozulmasına, yoksulluk nafakası yönünden ise onanmasına karar verilmiş ise de, ... ... müşterek çocuk ...’nın velayetinin davalı-davacı anneye verilmesine yönelik de temyiz itirazlarının bulunduğu, ancak ilk inceleme sırasında bu hususun gözden kaçtığı ve velayet yönünden hükmün incelenmediği anlaşılmakla, karar düzeltme isteğinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. ... kocanın velayete yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, davalı-davacı kadının müşterek çocuğa karşı şiddet eylemine yönelik tanık beyanının inandırıcı nitelikte olmayıp, bozma ilamında hata sonucu yazıldığının, dosya kapsamına ve uzman raporuna göre velayetin anneye verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz...