Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 18/05/2021 NUMARASI : 2018/600 ESAS, 2021/819 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, çocuk için aylık 500 TL tedbir - iştirak nafakası, müvekkili için aylık 1.000 TL tedbir - yoksulluk nafakası, 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

DAVA TÜRÜ : İştirak ve Yoksulluk Nafakası Arttırılması-Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından, yoksulluk nafakası arttırımı talebinin reddi, iştirak nafakası miktarı ile.... velayetine ilişkin olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.12.2016 (Çrş.) ......

    Asliye Ceza mahkemesinde görülen ceza davasının sonucu beklenmeden velayetin ortak velayete çevrilmesinin doğru olmadığını, hükmedilen maddi ve manevi tazminatlar ile yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarının düşük olduğunu belirterek verilen kararın bu yönlerden kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür. Davalı - karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; velayet verilen anne hakkında Kayseri 16....

    Davalı (kadın), tahkikat aşamasında 12.12.2013 tarihinde Türk Medeni Kanununun 175. maddesi uyarınca 400 TL yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur. Davacı (koca)'nın, bu talebe açık rızası bulunmadığı gibi bu konuda usulünce yapılmış bir ıslah (HMK md. 176) işlemi de mevcut olmadığından mahkemece hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilebilecek nitelikte bir yoksulluk nafakası talebi mevcut değildir. Bu durumda davalı (kadın)'ın yoksulluk nafakası talebi hakkında “usulüne uygun ileri sürülmediğinden karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilecek yerde yazılı şekilde ret kararı verilmesi doğru görülmemiştir. 3-Mahkemece, "davalı kadının çocuğa olumsuz davranışları, sosyal inceleme raporu, küçüğün fikri ve ruhi gelişimi" gerekçesiyle müşterek çocuk 2007 doğumlu ....’ın velayeti davacı babaya bırakılmıştır. Tarafların müşterek çocuğu ... 2007 doğumludur....

      Ancak velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılması, mali gücü varsa söz konusu olur. Davalı-karşı davacı kadının dosyadaki delillere göre ev hanımı olduğu ve kendisine yoksulluk nafakası hükmedildiği anlaşılmaktadır. Kendisi yoksul olan kişiden ortak çocuk için tedbir ve iştirak nafakası alınamayacağı hususu gözetilmeden davalı-karşı davacı kadının velayeti babaya bırakılan ortak çocuk için tedbir ve iştirak nafakası ile sorumlu tutulması doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4....

        Öyle ise kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir. 2- Davacı kadının dava dilekçesi ile velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası talebinde bulunduğu, bu nafakanın velayetin eki niteliğinde olduğu anlaşılmakla mahkemece kabul edilen velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası yönünden iki ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki yukarıda gösterilen yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmez. O halde kararı düzeltilerek onanması Hukuk Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesine uygun düşer....

          Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin yoksulluk nafakasına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Davacı vekilinin, müşterek çocuk ... için takdir edilen iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazı yönünden; TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....

            Davacının, müşterek çocuk için takdir edilen iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazı yönünden; TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....

              HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-Davalının istinaf talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, B-Davada boşanma kararı davalı erkek tarafından istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden, davacı kadının boşanma yönünden feragati konusunda karar verilmesine yer olmadığına, C-Boşanma kararı kesinleştiğinden İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının boşanma, velayet ve kişisel ilişkiye yönelik 1, 2, 3, 4 ve gider avansına yönelik 13.bentlerinin AYNEN MUHAFAZASINA, D-Davacının taleplerinden feragat nedeniyle İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının tedbir-iştirak nafakası, tedbir-yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti ile ilgili 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, ve 12. bentlerinin KALDIRILARAK YERİNE yeniden hüküm tesisine, BUNA GÖRE; Hüküm fıkrasının 5, 6, 7, 8, 9. bentleri yerine geçmek üzere: Davacının, tedbir-iştirak nafakası, tedbir-yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinin FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE...

              Açıklanan sebeplerle, davacı-davalı kadının yoksulluk ve iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince kararın düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kadının sair, kocanın tüm istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Davacı-davalı kadının yoksulluk ve iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca KABULÜNE, Elazığ 2. Aile Mahkemesi’nin 16.09.2021 tarih, 2018/497 Esas ve 2021/565 Karar sayılı kararının “1/A- 4 ve 5 ” nolu bentlerinin yoksulluk ve iştirak nafakası miktarı yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm tesisine....

              UYAP Entegrasyonu