İştirak nafakası davalarında davacı, küçüğe fiilen bakan anne veya baba, çocuğun velayet hakkı kendisine verilen anne veya baba, velayet haklarının anne ve babadan alınması halinde küçüğe atanan vasi veya kayyımdır. İştirak nafakası, çocuğun ergin olduğu tarihe kadar devam eder. Çocuk ergin olunca iştirak nafakası kanun gereği kendiliğinden sona erer. Somut olayda; küçüğün velayeti kendisine verilen davacı anne, müşterek çocuğun giderlerine arttığı iddiasıyla iştirak nafakasının arttırılması talebinde bulunmuştur. Davanın yargılaması sırasında küçük ergin olduğundan duruşm. Mahkemece; küçüğün reşit olduğu tarihten itibaren yardım nafakasına karar verilmiştir. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre; ergin olan çocuk iştirak nafakası isteyemez. Koşulları varsa TMK'nun 328/2 ve 364.maddeleri gereğince yardım nafakası davası açabilir....
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalının velayet ve iştirak nafakasına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalının reddedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜNE, hüküm kısmında tazminatlar, iştirak ve yoksulluk nafakasına ilişkin talepler yönünden tek maddede değerlendirme yapıldığından, infazda karışıklığa sebebiyet vermemek için Siverek Aile Mahkemesinin 12/11/2019 tarih, 2018/56 esas ve 2019/535 karar sayılı kararının "6" nolu bendinin KALDIRILMASINA, 3- 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-2. maddesi gereğince kaldırılan konular hakkında yeniden karar verilmesi gerektiğinden; a)-Davalı kadının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talepleri yönünden karar verilmesine YER OLMADIĞINA, b)-Davalının iştirak nafakası talebinin REDDİNE, 4- Davalı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının istek halinde davalıya...
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı için aylık 450 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 75 TL artırılarak 525 TL'ye,müşterek çocuk ... için aylık 250 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 75 TL artırılarak 325' TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin yoksulluk nafakasına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Davacının, müşterek çocuk için takdir edilen iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazı yönünden; TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır....
verilmesinin önerildiği, küçüğün annesinin yanında uzun süreli kalamadığı için öfkelendiği bu nedenlerle davalı-davacı baba tarafından velayetin kötüye kullanıldığı ve mevcut koşullar değerlendirildiğinde küçüğün velayet sorumluluğunun davalı babadan alınarak davacı anneye verilmesinin küçüğün yüksek yararına olacağı tespit edilmiştir....
Açıklanan sebeplerle davacı kadının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile Dairemizce HMK'nın 353/1.b.2 maddesi gereği yeniden esas hakkında hüküm tesisine, "kadın yararına boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte 25.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminata, aylık 700,00 TL yoksulluk nafakası takdirine", davacı kadının sair, davalı erkeğin tüm istinaf taleplerinin ise HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereği esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Davacı kadının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun HMK 353/1- b.2. maddesi gereğince KABULÜNE, Diyarbakır 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; kusur belirlemesi, nafaka miktarı, tazminat taleplerinin reddi, ve velayet yönünden, davalı tarafından ise; hükmün tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı yararına karar tarihinden itibaren hükmedilen 400 TL yoksulluk nafakasının, karar tarihinden hükmün kesinleşmesine kadar tedbir nafakası, hükmün kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olduğunun anlaşılmasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Mahkemece boşanmaya neden olan olaylarda taraflar eşit kusurlu bulunmuş ve bu kusur belirlemesine göre davacı kadının tazminat...
Tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, nafaka takdirinden sonra ekonomideki değişiklikler, tarafların SGK kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde yoksulluk nafakasında yapılan artış miktarı yüksektir. Bu haliyle davalının yoksulluk nafakası artış miktarına yönelik istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 1 nolu bendinin yoksulluk nafakasına ilişkin kısmının kaldırılmasına, boşanma davasında takdir edilen aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 300,00 TL artırılarak dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davalı erkek vekilinin; müşterek çocuk Hasan hakkındaki velayet düzenlemesine ve çocuk için hükmedilen nafakaların kaldırılmasına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Velayet, kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunlu olup, yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Buna göre velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğuracağı onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde asıl olan küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; Yoksulluk nafakasının kaldırılması ve İştirak Nafakası talebine ilişkin olup, İlk derece mahkemesince verilen karara karşı; davacı taraf; hükmün tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. TMK'nın 175.maddesine göre; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan, mali gücü oranında, süresiz olarak nafaka isteyebilir. Bu bağlamda, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, boşanma hükmünün kesinleşmesi ve nafaka talep eden eşin, boşanmaya neden olan olaylarda, diğer eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir. Eşit kusur halinde, yoksulluk nafakasının diğer koşulları oluşmuş ise yoksulluk nafakası talep edilebilir. Boşanmaya neden olan olaylarda, tamamen veya daha fazla kusurlu olan eş, yoksulluk nafakası talep edemez....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-birleşen dosya davacısı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme ilamını kusur tespiti (yoksulluk nafakasının değerlendirilmesi bakımından), yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve velayet düzenlenmesi yönünden istinaf ettiği anlaşılmıştır. DAİREMİZİN KARARI: Davalı-birleşen dosya davacısı erkek vekilinin istinafları kadının tedbir nafakası davasının kabulü ve birleşen boşanma davasında nafakaların miktarı ile velayet düzenlemesi bakımından incelenmiş, çocuklar için verilen tedbir nafakası yönünden istinaf dilekçesinin reddine, tedbir nafakasının kabulü ve nafakaların miktarı ile velayet talebi yönünden istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Dairemiz kararı davalı-birleşen dosya davacısı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve velayet düzenlemesi yönünden temyiz edilmiştir. Dosyayı inceleyen Yargıtay 2....