İştirak nafakası velayetin fiilen (eylemli olarak) kullanılmasına bağlı bir haktır. Velayet anne veya babada olup da, şayet velayet kendisinde olan eş çocuğa bakmayıp karşı taraf çocuğa bakıyorsa, çocuğa bakan, velayetin nezi davası açmak zorunda olmadan doğrudan iştirak nafakası talebinde bulunabilir. Velayet değiştirilmeden çocuğa bakan iştirak nafakası davası açıp iştirak nafakasına hükmolunduktan sonra çocuk velayetinde bulunduğu tarafın yanına giderse, bu taraf nafakanın kaldırılmasını her zaman isteyebilir ve nafaka kaldırılır. Açıklanan nedenlerle davacı anne yanında kalan ve anne tarafından bakılan müşterek çocuk için hakkaniyete uygun bir miktarda iştirak nafakasına hükmolunmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
(Muhalif) KARŞI OY YAZISI İştirak nafakası (TMK.md.182) talep edebilmek için, velayet hakkına sahip olmak gerekir. Velayet hakkına sahip olmayan eş iştirak nafakası talep edemez. Mahkemece verilen velayetin değiştirilmesi kararı ancak kararın kesinleşmesiyle geçerlilik kazanacağından, iştirak nafakasının işlemeye başlayacağı tarih velayete ilişkin kararın kesinleşme tarihi olmalıdır. Mahkeme iştirak nafakasının başlangıcını dava tarihi olarak belirlediğine göre; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi uyarınca, hükümdeki nafakanın başlangıcı ile ilgili bölümün çıkarılarak yerine "velayetin değiştirilmesine ilişkin kararın kesinleşme tarihinden geçerli olarak" sözcüklerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilerek onanması gerektiğini düşünüyorum....
velayet görevini yerine getirmediği gibi çocuğunda baba ile yaşamayı istediğini,velayetin babaya verilmesine,iştirak nafakasının kaldırılmasına,müvekkiline verilmek üzere davalı aleyhine uygun iştirak nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini"talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca velayete ilişkin düzenleme ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar hakkında Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi uyarınca boşanma kararı verilmiş, hüküm taraflarca velayet ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmiştir. Anlaşmalı boşanma yönünden oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır....
İlk derece mahkemesince davacı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi ve hükmedilen nafaka miktarı isabetli ise de davacı kadın 29.01.2021 tarihinden itibaren tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden davalının, davacı kadın lehine takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakalarına ilişkin istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulüne, ilk derece mahkemesinin 30.12.2015 tarihli ara kararının tamamen ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasının yoksulluk nafakasına ilişkin bölümünün hükümden kaldırılmasına, davacı kadın lehine dava tarihinden 29.01.2021 tarihine kadar geçerli olmak üzere aylık 500 TL tedbir nafakasına, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir....
Mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle nafaka takdiri sırasında kurulan dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddedilmesi doğru görülmemiş, bu husus hükmün bozulmasını gerekmiştir. 2 - İştirak nafakasının artırılmasına ilişkin temyiz itirazları yönünden; TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....
Kadın için tedbir - yoksulluk nafakası verilmesi açısından: Kadın lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından davacı-davalı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesinin yerinde olduğu, hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının da yerinde olduğu anlaşıldığından davacı-davalı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Davanın konusuz kalması nedeniyle "esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm kurulmak üzere, "velayetin değiştirilmesine" ilişkin hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple velayetin değiştirilmesi davası yönünden BOZULMASINA, yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple yoksulluk nafakasına yönelik bölümünün ONANMASINA, ikinci bentte açıklanan bozma nedenine göre iştirak nafakası yönünden temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 01.02.2016 (Pzt.)...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2021 NUMARASI : 2019/1173 2021/26 DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması- Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması, Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı birleşen dosya davalı HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı-birleşen dosya davalısı dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, boşanma ilamı ile birlikte müşterek çocukları Burak Alp’in velayetinin anneye verildiğini, ancak daha sonra annenin çocuğa bakamaması ve şiddet uygulaması nedeniyle açılan velayetin değiştirilmesi davasında Kayseri 7....
Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayeti davacı anneye bırakılan ortak çocuk ... 28.01.2001 doğumlu olup idrak çağındadır. Velayetin düzenlenmesinde aslolan çocuğun üstün yararıdır. Mahkemece ortak çocuğun velayeti konusunda herhangi bir araştırma yapılmamış, görüşlerine başvurulmamıştır....