Kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakasının yıllık tutarı üzerinden hesaplanacak nispi harç alınmadan (Harçlar Kanunu m. 30-32) davaya devam edilmesi doğru olmamıştır. O halde, mahkemece, temyiz sınırlaması da dikkate alınarak, davacıya "Yoksulluk nafakanın kaldırılması" yönündeki talebiyle ilgili nispi harcın tamamlattırılması ve sonucu itibariyle karar verilmesi gerekirken, eksik harçla yargılamaya devam olunarak münhasıran yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi hakkında yazılı olduğu şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.05.2017(Salı)...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde; velayetin değiştirilmesi koşullarının oluşmadığını belirerek ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, velayetin değiştirilmesi (TMK.md.183,349,351/1) istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine ve dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davalının velayet görevini fiilen üstlenmediği, müşterek çocukların velayet konusundaki tercihleri, sosyal inceleme raporu içerikleri gözetildiğinde, velayetin değiştirilmesi koşullarının oluştuğunun ispatlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba; velayet sahibi annenin, çocuğa ilgisiz olduğunu ve çocuğun yaşam şartlarının kötü olduğunu iddia ederek, " dava konusu küçük ...'in velayetinin kendisine verilmesini "talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından; 21.02.2015 doğumlu dava konusu çocuğun evlilik dışında doğduğu, velayetinin davalı annede bulunduğu (TMK m.337/1), çocuğun davacı baba tarafından tanındığı anlaşılmaktadır. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK m.33). Davacının talebi velayetin kaldırılmasına ilişkindir. Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir....
Dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası istemine ilişkindir. Tefhim edilen kısa kararda "davanın kabulü ile, Ankara 6....
Sulh Hukuk Mahkemesince, küçüklerin anne ve babalarının boşanması sebebiyle velayetinin babaya verildiği, velayetin kaldırıldığına ilişkin herhangi bir mahkeme kararının olmadığı, velayetin kaldırılması halinde vasi tayini hususu gündeme geleceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. ... 3. Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi ise üzerlerinde velayet hakkı bulunmayan küçükler ... ve ...'ye vasi tayin edilmesi gerektiğinden davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Davacı vekili, küçükler ... ve ...'nin annesi ... ve babası ...'nin 15/11/2011 tarihinde boşandıklarını, çocukların velayetinin davalı baba ...'...
Somut olayda: Tarafların boşanmaları sonucu çocukların velayetleri ilkin davalı anneye verilmiş,sonrasında baba tarafından velayetin değiştirilmesi,anne tarafından iştirak nafakasının artırılması davaları açılmış,taraflar arasında 21.02.2018 tarihli protokol düzenlenmiş,bu protokol kapsamında kadın açtığı nafakanın artırımı davasından feragat etmiş ,velayetlerin değiştirilmesi hususunda da anlaşma üzerine erkeğin açtığı davada velayetin değiştirilmesine ve babaya verilmesine karar verilmiştir....
Mahkemece, davanın reddine karar verilerek velayetin kaldırılması için aile mahkemesine ihbarda bulunulmuştur. Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacı kurumda kalan 20.02.1996 doğumlu ....'un, bir yıldan fazla hapis cezasıyla hükümlü olan ve cezalarının infazı sebebiyle cezaevinde bulunan anne ve babasının velayet görevlerini yerine getiremedikleri anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 404. maddesine göre velayet altında bulunmayan çocuğa vasi atanacağından, mahkemece davacı kuruluşa velayet hakkının kaldırılması için dava açmak üzere yetki ve süre verilerek bu davanın sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 14.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ ESAS NO : 2021/865 KARAR NO : 2021/1003 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN TARİHİ : 09/12/2020 NUMARASI : 2018/464 ESAS - 2020/480 KARAR İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURAN DAVACI/ BİRLEŞEN DOSYA ÇOCUK : T4 , 19/09/2014 DOĞUMLU ASIL DAVA : VELAYET (VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ) BİRLEŞEN DAVA : VELAYETİN KALDIRILMASI KARAR TARİHİ : 05/10/2021 KARARIN YAZ....
Velayet, çocukları ilgilendiren konuların en önemlilerindendir. Velayet düzenlemesi konusunda; makemece uzman incelemesi yaptırılmadığı gibi; karar tarihinde çocuklar idrak çağında olduğu halde, görüşlerinede başvurulmamıştır. Ortak çocuklar idrak çağında olduğuna göre; mahkemece, sonuçları hakkında bilgilendirilerek velayet tercihi konusunda çocukların bizzat dinlenmesi; bu yeterli olmadığı takdirde 4787 sayılı Kanunun 5. maddesinde gösterilen uzman veya uzmanlardan velayet konusunda rapor alınarak, tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle velayetin düzenlenmesi gerekir. Açıklanan yönde işlem ve inceleme yapılmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre takdir edilen yoksulluk nafakası çoktur. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....
Dosya kapsamında alınan raporlar, çocuğun yaşı, anne bakım ve sevgisine olan ihtiyacı, annenin yeni eşinin çocuğa karşı olumsuz bir davranışının bulunmaması, kurulu düzeni, tanık beyanları dikkate alındığında annenin velayet görevini istismarı, ihmali olmadığı, velayet görevini yerine getirdiği gibi sadece evlenmiş olmasının velayetin değiştirilmesini gerektirmeyeceği, TMK'nın 183, 349 ve 351/1. maddelerinde düzenlenen velayetin değiştirilmesini gerektirir yasal şartların bulunmadığı sonucuna varıldığından, ilk derece mahkemesince birleşen dava yönünden verilen red kararının usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından erkeğin birleşen davaya yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....