Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda boşanma sonucunda ortak çocuğun velayetinin davalı babaya verildiği ve halen velayetin davalı babada bulunduğu , babanın yeniden evlendiği , çocuğun dava tarihi itibari ile ve halen annesi ile kaldığı konularında uyuşmazlık yoktur. İştirak nafakası velayetin fiilen (eylemli olarak) kullanılmasına bağlı bir haktır. Velayetin kendisine bırakıldığı eş çocuğa bakmayıp karşı taraf çocuğa bakıyorsa çocuğa bakan, velayetin değiştirilmesi davası açmak zorunda olmadan doğrudan iştirak nafakası talebinde bulunabilir. Velayet değiştirilmeden çocuğa bakan iştirak nafakası davası açıp iştirak nafakasına hükmolunduktan sonra çocuk velayetinde bulunduğu tarafın yanına giderse bu taraf nafakanın kaldırılmasını her zaman isteyebilir ve nafaka kaldırılır. Açıklanan nedenlerle davacı anne yanında kalan ve anne tarafından bakılan ortak çocuk için hakkaniyete uygun (T M K 4....

    Maddesinde "velayet altında bulunmayan her küçük vesayet altın alınır“ hükmüne yer verilmiştir. TMK.nun 337/2 maddesinde "ananın, küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayetin kendisinden alınmış olması durumunda hakimin çocuğun menfaatine göre vasi atayacağı veya velayeti babaya tevdii edeceği" öngörülmüştür Türk Medeni Kanununun 411. maddesine göre ise “vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairesine aittir. “Aynı Yasanın 19. maddesinde de; “Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyetiyle oturduğu yerdir...” hükümlerine yer verilmiştir.Dosya kapsamından, küçüklerin vasi olan amcaları davalı ...’ın yanında “...“ adresinde ikamet ettikleri anlaşılmakla, vasiliğin kaldırılması hususundaki uyuşmazlığın ,... Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince ......

      olduğunu, ödemelerin tarafınca yapıldığını, bu sebeple nafakanın dahi yetersiz olduğunu belirterek asıl davanın reddini karşı davasında ise; çocuğun 15.900,00TL özel okul, 3.500TL yemek, 1.500TL kitap, kırtasiye ve ek kaynak ücretlerinin olduğunu, ayrıca iş saatlerinden dolayı çocuğu şahsi aracıyla okula götürdüğünü, çocuğun ihtiyaçlarının arttığını, hükmedilen nafakanın yetersiz olduğu halde asıl davacının nafakayı eksik ödeyerek tarafını mağdur ettiğini belirterek asıl davanın reddini, karşı davanın kabulü ile çocuk yararına hükmedilen nafakanın aylık 1.500TL'ye yükseltilmesini talep ve karşı dava etmiştir....

      TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. ./.. -2- Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....

        Dava dilekçesinde davacı, yaşı küçük çocuklar T1 ve T2 yıllardır annesi çalıştığı için gerek okula gidip gelmelerine gerekse de evdeki bakımlarına yardımcı olmak maksadı ile dedeleri davacı T3 ile birlikte yaşadıklarını, annelerinin öldüğü ve babalarının ceza evinde olduğu, çocukların dedeleri ile birlikte yaşamalarından dolayı vasi atanması istendiğine göre, bu istem vasi atanması yanında velayetin kaldırılması talebini de içermektedir. Velayet kaldırılmadan vasi atanamaz. Vasi tayininde görev Sulh Hukuk (vesayet makamına) Mahkemesi'nin, velayetin kaldırılması ise Aile Mahkemesi'nin görevi içerisindedir. Ancak hasımsız olarak açılan davada her iki davanın bir arada açıldığı da söylenemez....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2021 NUMARASI : 2020/775 E 2021/142 K DAVA KONUSU : Nafakanın Artırımı/Velayetin Değiştirilmesi-Nafakanın Kaldırılması KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davacı-davalı kadın tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Davalar; davacı-davalı tarafından; ödenmekte olan iştirak nafakasının artırılması, davalı-davacı tarafından birleşen dava ile; müşterek çocuğun velayet hakkının değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması taleplerine ilişkindir....

        DAVA TÜRÜ :Nafakanın Artırılması- Velayet - Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm her iki dava yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 79.50'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17.10.2011 (Pzt.)...

          Aile Mahkemesince ise, asıl davanın velayetin değiştirilmesi, birleşen davanın ise iştirak ve yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkin olduğu, davacının, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneden alınıp kendisine verilmesi yönündeki talebinin bir çekişmesiz yargı işi olduğu, çekişmesiz yargı işlerinde de, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu, velayetin kaldırılması veya ebeveynlerden birinden alınarak diğerine verilmesine yahut kaldırılan velayetin iadesine ilişkin davalarda, yetkiye ilişkin Türk Medeni Kanununda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki "çekişmesiz yargıyla" ilgili genel yetki kuralının burada da uygulanacağı, o halde, davacının kendi oturduğu yer mahkemesinde bu davayı açabileceği, UYAP sistemi üzerinden yapılan sorgulama sonucunda davacının dava tarihindeki oturduğu yerin ''Selçuklu Mahallesi, Güzelgah Caddesi 128/20 Sincan/Ankara'' olduğu...

            Velayet hakkı kaldırılan davacı anne şartların değiştiğini ileri sürerek vesayet kararının kaldırılarak çocuklarının velayetinin yeniden kendisine verilmesi talebiyle iş bu davayı açmıştır. Dava velayetin kaldırılmasına ilişkin ... Aile Mahkemesinin 2011/864 esas ve 2012/373 sayılı kararının değiştirilmesi davası niteliğindedir. Dava bu davanın da davacısı sıfatı taşıyan vasiye yöneltilmiş ve onunda katılımı ile yapılan yargılama sonucunda, çocukların velayetinin davacı anneye verilmesine ve vesayet kararının iptali yönünden de mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Sayın çoğunluğun kararına göre öncelikle vesayet kararının kaldırılması yönünden görevsizlik kararı verilmesi ve bu davanın sonucu beklenip neticesine göre karar verilmesi gerekir. Bu durumda çocuklar bu davada temsil edilmemiş olacaktır. Diğer yandan vesayet kararının kaldırılması ve velayetin anneye verilmesinin de uygun bulunmaması halinde çocuklara yeniden vasi tayin edilmesi gerekecektir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından her iki dava yönünden; davalı-davacı ...... tarafından ise iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle toplanan delillerden velayet sahibi babanın velayet hakkını kötüye kullandığı veya velayetin değiştirilmesini gerektiren ihmal, istismarının varlığı ispatlanamadığı gibi, değişen koşullara göre her zaman velayetin değiştirilmesinin talep edilebileceğinin anlaşılmış bulunmasına göre davacı-davalı annenin temyiz itirazları yersizdir. 2- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak ...... yararına hükmedilen iştirak nafakası azdır....

                UYAP Entegrasyonu