Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakalarının Kaldırılması- Ödenen Nafaka Bedellerinin Tahsili Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı babanın velayetin değiştirilmesi talebinin reddine dair hükme yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının nafakalara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı dava dilekçesinde, velayetin değiştirilmesi yanında çocuklar için ödediği nafakaların geçmişe dönük olarak davalıdan tahsili ve iştirak nafakalarının kaldırılması taleplerinde de bulunmuştur. Bu isteklerin her biri ayrı ayrı harca tabidir....

    Velayet sahibinin; sağlayacağı eğitim ile çocuğu istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlâk sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek hak ve yükümlülüğü bulunmaktadır. Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğurabileceği onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır....

    Sulh Hukuk Mahkemesince, küçüklerin anne ve babalarının boşanması sebebiyle velayetinin babaya verildiği, velayetin kaldırıldığına ilişkin herhangi bir mahkeme kararının olmadığı, velayetin kaldırılması halinde vasi tayini hususu gündeme geleceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. ... 3. Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi ise üzerlerinde velayet hakkı bulunmayan küçükler ... ve ...'ye vasi tayin edilmesi gerektiğinden davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Davacı vekili, küçükler ... ve ...'nin annesi ... ve babası ...'nin 15/11/2011 tarihinde boşandıklarını, çocukların velayetinin davalı baba ...'...

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2022 NUMARASI : 2021/445 ESAS 2022/219 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

      Kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakasının yıllık tutarı üzerinden hesaplanacak nispi harç alınmadan (Harçlar Kanunu m. 30-32) davaya devam edilmesi doğru olmamıştır. O halde, mahkemece, temyiz sınırlaması da dikkate alınarak, davacıya "Yoksulluk nafakanın kaldırılması" yönündeki talebiyle ilgili nispi harcın tamamlattırılması ve sonucu itibariyle karar verilmesi gerekirken, eksik harçla yargılamaya devam olunarak münhasıran yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi hakkında yazılı olduğu şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.05.2017(Salı)...

        Somut olayda: Tarafların boşanmaları sonucu çocukların velayetleri ilkin davalı anneye verilmiş,sonrasında baba tarafından velayetin değiştirilmesi,anne tarafından iştirak nafakasının artırılması davaları açılmış,taraflar arasında 21.02.2018 tarihli protokol düzenlenmiş,bu protokol kapsamında kadın açtığı nafakanın artırımı davasından feragat etmiş ,velayetlerin değiştirilmesi hususunda da anlaşma üzerine erkeğin açtığı davada velayetin değiştirilmesine ve babaya verilmesine karar verilmiştir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde; velayetin değiştirilmesi koşullarının oluşmadığını belirerek ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, velayetin değiştirilmesi (TMK.md.183,349,351/1) istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine ve dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davalının velayet görevini fiilen üstlenmediği, müşterek çocukların velayet konusundaki tercihleri, sosyal inceleme raporu içerikleri gözetildiğinde, velayetin değiştirilmesi koşullarının oluştuğunun ispatlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        HUKUK DAİRESİ ESAS NO : 2021/865 KARAR NO : 2021/1003 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN TARİHİ : 09/12/2020 NUMARASI : 2018/464 ESAS - 2020/480 KARAR İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURAN DAVACI/ BİRLEŞEN DOSYA ÇOCUK : T4 , 19/09/2014 DOĞUMLU ASIL DAVA : VELAYET (VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ) BİRLEŞEN DAVA : VELAYETİN KALDIRILMASI KARAR TARİHİ : 05/10/2021 KARARIN YAZ....

          Dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası istemine ilişkindir. Tefhim edilen kısa kararda "davanın kabulü ile, Ankara 6....

          Kısıtlanan ergin çocuğun babası, velayetin anneden alınıp kendisine verilmesini ve çocuk lehine de iştirak nafakasına hükmedilmesini istemiştir. Didim Asliye Hukuk Mahkemesi “Aile” sıfatıyla verdiği kararla; davayı reddetmiş, kararı davacı temyiz etmiştir. Ergin çocuğun kısıtlanması halinde, Türk Kanunu Medenisi’nin 369/2. maddesi uyarınca, velayet altına konulmuş bulunması, kısıtlı hakkında velayet hükümlerinin geçerli olacağı anlamına gelmez. Ana ve/veya babanın ergin olmayan çocukları üzerindeki doğumla başlayan kanunen sahip oldukları velayet hakkı ile, kısıtlama nedeniyle, kanunda yer alan hüküm ‘TKM. 369/2, TMK. 419/3) gereği kendi velayetlerine bırakılan ergin çocukları üzerindeki hak ve yetkileri farklıdır. İkinci halde, kısıtlanan ergin çocuğa atanan veli, vasi gibidir ve vesayete ilişkin hükümlere tabidir. Başka bir ifade ile veli, vesayet makamının denetimi altındadır....

            UYAP Entegrasyonu