Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamında alınan PDR raporu, çocuğun yaşı, anne bakım ve sevgisine olan ihtiyacı, kurulu düzeni, tanık beyanları dikkate alındığında annenin velayet görevini istismarı, ihmali olmadığı, velayet görevini yerine getirdiği, TMK'nın 183, 349 ve 351/1. maddelerinde düzenlenen velayetin değiştirilmesini gerektirir yasal şartların bulunmadığı sonucuna varıldığından, ilk derece mahkemesince verilen red kararının usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından davacı birleşen dosya davalısı erkeğin asıl davaya yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. TMK'nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkânları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür....

, velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durumun tespit edilemediği, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkin dosya kapsamı ile alınan ekonomik sosyal durum araştırmasında davacı-karşı davalı kadının çalışmadığı gelirinin olmadığı ailesi ile birlikte yaşadığı, davacı-karşı davalının yoksulluğunun ortadan kalktığından söz edilemeyeceği gibi TMK 176 maddesin deki diğer yasal şartların da oluşmadığı talebin kabulü halinde davacı karşı davalının mağduriyetine yol açacağı, tarafların içinde bulunduğu mali sosyal durum birlikte değerlendirildiğinde nafakanın kaldırılmasının veya indiriminin hukuka ve hakkaniyete aykırılık oluşturacağı anlaşıldığından, asıl davanın kısmen kabul kısmen reddi ile Ankara 1....

Mahkemece; "Açılan dava velayetin kaldırılması istemine ilişkindir....

Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı lehine aylık 500 TL nafakanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, iştirak nafakasının artırılmasına ilişkindir. TMK.'nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2021 NUMARASI : 2019/698 ESAS - 2021/474 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi)|Nafaka (Nafakanın Kaldırılması)|Nafaka (Katılım Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların İzmir 12....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2021 NUMARASI : 2019/698 ESAS - 2021/474 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi)|Nafaka (Nafakanın Kaldırılması)|Nafaka (Katılım Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların İzmir 12....

    Velayet sahibinin; sağlayacağı eğitim ile çocuğu istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlâk sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek hak ve yükümlülüğü bulunmaktadır. Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğurabileceği onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır....

    Mahkemece, nafakanın artırılmasından sonra davalının gelirinde bir artma olmadığı, maddi olarak durumunun kötüleştiği, ayrıca mahkememizin 2009/303 E.sayılı dava dosyasında diğer eşi ... için de 300,00 TL nafakaya hükmedildiği, zor şartlarda hayatını devam ettirmeye çalıştığı, tarafların müşterek çocuğu ...'nun ise halen 8.sınıf öğrencisi olduğu ve daha önce takdir edilen nafakanın yeterli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....

      Davacı; davalı ile 10.10.2002 tarihinde boşandıklarını ve müşterek iki çocuğu için aylık 75’er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, iştirak nafakasının günün ekonomik koşulları ve paranın satın alma gücünde enflasyon oranında değer kaybına uğramış olduğu ve çocuğun ihtiyaçlarının artması sonucu yetersiz kaldığını belirterek, nafakanın her bir çocuk için 500’er TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı;cevap vermemiştir. Mahkemece; dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulü ile aylık 75‘er TL olan iştirak nafakasının her bir çocuk için 350’şer TL'ye çıkartılmasına karar verilmiştir. Kararı, davalı temyiz etmiştir. TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....

        Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK.md.348). Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK.md. 183,349,351/1). Öyle ise kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden duruşma yapılmasını gerektirmez. O halde kararın düzeltilerek onanması Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2. maddesine uygun düşer. SONUÇ:Temyiz edilen kararın hüküm fıkrasından velayetin kaldırılmasına (nez'ine) ilişkin bölümlerin çıkartılmasına ve yerine "Türk Medeni Kanununun 183, 349, 351/1 maddeleri gereğince, müşterek çocuklardan 22.07.2000 doğumlu ...'...

          UYAP Entegrasyonu