Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : BOŞANMA KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; TMK'nun 166/1. maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, her bir çocuk için aylık 1.000 TL tedbir - iştirak nafakası, davacı lehine aylık 1.000 TL tedbir - yoksulluk nafakası, 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Velayetin düzenlenmesinde asıl olan çocukların üstün yararıdır....

Zira; çocuklar hakkında verilen koruma kararlarının kaldırılıp kaldırılmadığının, halen çocukların bakım ve geçimlerinin kim tarafından ne şekilde gerçekleştirildiğinin araştırılması, eğer kurumda kalmaya devam ediyor iseler buna ilişkin dayanak belge ve mahkeme dosyalarının getirtilmesi, mahkemece velayetin kaldırılması kanaatine varıldığına göre öncelikle çocukları bu davada temsil etmek üzere kayyım tayin ettirilmesi, kayyımın davaya katılımı yönünde imkan tanınması, velayet ve kişisel ilişki hususlarında bildireceği deliller olur ise toplanması, gerekirse velayet ve kişisel ilişki konularında uzman heyetinden ya da tam teşekküllü bir sağlık kuruluşundan rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/11/2022 NUMARASI : 2021/352 ESAS 2022/698 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) - İştirak Nafakası KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi, gereği düşünüldü. İDDİA, SAVUNMA VE KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir 4....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davacı kadının ayrı yaşamakta haklı olduğunu ispatlayamadığı, müşterek çocuğun anne yanında yaşadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile tedbiren velayetin anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki tesisine, çocuk için 650,00 TL önlem nafakasına, her yıl ÜFE oranında artırılmasına, kadının kendisi için talep ettiği önlem nafakasının reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesini, kendisi yönüyle önlem nafakasına hükmedilmemesini, çocuk için hükmedilen önlem nafakası miktarını, çocukla baba arasında yatılı şahsi ilişki kurulmasını, çocuklar için hükmedilen nafakanın karar tarihinden itibaren başlatılmasını istinaf etmiştir....

TMK.nun 182/... maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir....

    ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 18/05/2021 NUMARASI : 2018/600 ESAS, 2021/819 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, çocuk için aylık 500 TL tedbir - iştirak nafakası, müvekkili için aylık 1.000 TL tedbir - yoksulluk nafakası, 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    GEREKÇE : Dava, müşterek çocuğun boşanma kararı ile babaya verilen velayetinin değiştirilerek, öncelikle tedbiren ve sonra nihai olarak anneye verilmesi ve çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakası isteğine ilişkindir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Velayetin değiştirilmesi yönünden yapılan incelemede; Taraflar Bodrum 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 11/12/2013 tarihinde kesinleşen kararı ile anlaşmalı olarak boşanmışlar,  18/12/2010 doğumlu Yağmur'un velayeti davalı babaya verilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir....

    nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir....

    Velayet sahibi annenin ölmesi üzerine çocuğun babası, küçüğe kendisinin vasi tayin edilmesi için dava açmıştır. Velayet sahibi annenin ölmesi ile velayet kendiliğinden sağ olan babaya geçmez. Velayetin verilebileceği ana veya babadan birinin hayatta olması halinde koşullar mevcutsa, öncelikli olan küçüğün velayet altına alınmasıdır. Ancak velayetin verilmesi uygun değilse küçüğe vasi atanması yoluna gidilebilir. Küçüğün sağ olan babasının isteği “velayetin kendisine tevdii” niteliğindedir. Bu isteğin esası hakkında inceleme yapma ve karar verme görevi ise Aile Mahkemesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Trabzon Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 19.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....

      UYAP Entegrasyonu