Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....

NAFAKANIN UYARLANMASITAZMİNAT VE NAFAKANIN ÖDENME BİÇİMİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 176 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 19 ] 818 S....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2021 NUMARASI : 2020/362 ESAS, 2021/509 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKANIN KALDIRILMASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2017 tarihinde boşandıklarını, davalı kadın lehine 1.000 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk için 1.000 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalının şu anda mali müşavir olarak bir firmada çalıştığını ve düzenli bir aylık geliri mevcut olduğundan davalı açısından yoksulluk durumunun ortadan kalktığını, bu nedenle yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, müvekkilinin 2020 yılı Mart ayından beri çalışmadığını ve kısa çalışma ödeneğinden aldığı ücretle hayatını...

    TMK'nun 328/1. maddesi gereğince; ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK.182/2) TMK'nun 331. maddesi uyarınca; “durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir. Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, nafaka yükümlüsünün gelir durumu dikkate alındığında davacının nafaka miktarına yönelik istinaf talebinin reddine, nafaka miktarının karar tarihinden itibaren artılmasının ise usul ve yasaya uygun olmaması nedeni ile davacı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin kabulüne ilk derece mahkemesinin hükmünün 1 nolu bendinin kaldırılmasına "Müşterek çocuk Ayça Demir için Kocaeli 3....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/11/2018 NUMARASI : 2017/635 ESAS, 2018/1206 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKANIN AZALTILMASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile Tuzla 2....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2020 NUMARASI : 2019/74 ESAS, 2020/189 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKANIN KALDIRILMASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakasının kaldırılması veya azaltılmasına, iştirak nafakasının ise, şahsi ilişki sağlanmasının engellenmemesi halinde devamına, engelleme devam edecek ise kaldırılmasına, davalı çocuğa bakabilecek durumda değilim diyorsa velayetin kendisine verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Somut olayda, kısıtlının velisi olan annenin hastalanması ve velayet görevini yerine getirememesi halinde velayet kendiliğinden babaya geçmeyecektir. Ayrıca, dava dosyasında vasilik talebinde bulunan kısıtlının ağabeyidir. Kural olarak; velayetin belirlenmesi ... mahkemesinin, vesayet altına alınma işlemi ise, sulh hukuk mahkemesinin görevine girer. Çocuk reşit oluncaya kadar denetime açık bir “velayet müessesesi” bulunmaktadır ve bu denetim ancak ihtisas mahkemesi olan ... Mahkemelerince yerine getirilmelidir. Kısıtlı küçüğün babası; velayet hakkı sahibi olan annenin hastalığı ya da görevini yerine getiremeyecek kadar yaşlı olması sebebiyle kendiliğinden velayet hakkına sahip olamayacağı için, diğer eş açısından velayete engel durumların bulunup bulunmadığını ... Mahkemesi incelemek zorundadır. Böylece, velayet o eşten yasaklanmadıkça vesayet kurumu devreye girmeyecektir. Öyleyse; uyuşmazlığın çözümünde; öncelikle ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince (......

      Davacı anne velayet hakkının babadan kaldırılması üzerine çocuğun velayetinin kendisine verilmesi talep ve dava etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı anne tarafından temyiz edilmiştir. Velayete ilişkin uyuşmazlıklar kamu düzeniyle ilgilidir. Her yönün hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Velayet hakkı babadan kaldırıldığına göre küçüğün velayetinin askıda kaldığı anlaşılmaktadır. Davacı anne küçüğün velayetinin kendisine verilmesini talep etmiştir. Ana veya babası sağ olan çocuğun velayet altında tutulması, velayetin bunlardan birine verilmesi asıldır. Ancak, ana veya babanın velayet görevini yapamayacak olması veya çocuğun velayet altında bulunmasının, çocuğun fikri, bedeni sağlık ve eğitsel gelişimi yönünden üstün yararına aykırı düşeceğinin anlaşılması halinde, çocuk velayet altına alınmayıp, kendisine bir vasi de atanması mümkündür (TMK.md.335)....

        Velayet altında bulunmayan çocuk vesayet altına alınır (TMK 404/1) ise de aslolan velayet olup velayetin kendisine verilmesini isteyen sağ eşe velayet davası açma imkanı verilip bu davanın sonucuna göre karar verilmelidir. Somut olayda...... ile eşi ...'ün ... 3. Aile Mahkemesi'nin 2003/55 Esas 2004/712 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, 08.03.2002 tarihinde evlilik birliği içerisinde dünyaya gelen Dilara'nın velayetinin anne Alev'e verildiği, annenin vefat ettiği, babanın ise sağ olduğu anlaşılmaktadır. Vesayet hakkındaki hükümler kamu düzenine ilişkin olup, aslolan ergin olmayan çocukların velayet altında bulunmasıdır. Velayet altında bulunmayan çocuk vesayet altına alınır ise de aslolan velayet olup velayetin kendisine verilmesini isteyen sağ eşe velayet davası açma imkanı verilip bu davanın sonucuna göre karar verilmelidir. ... 3....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 20.03.2012 (Salı.)...

            UYAP Entegrasyonu