çıplak resimlerinin sosyal medyada yayınladığını ve çeşitli erkeklerle yazışmaların olduğunu gördüğünü, çocuk hakkında 5395 sayılı yasa uyarınca tedbir kararı verilmesini, çocuğun tedbiren müvekkiline teslim edilmesini, mahkemece uygun görülmesi halinde çocuğa kayyım atanmasını, velayet sahibi anne ve cinsel istismarda bulunan Cem Taşlı hakkında resen suç duyurusunda bulunulmasını, velayetin anneden alınarak müvekkiline verilmesini,karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; çocukların anne ve babası ....13.07.2001 tarihinde evlenmişler, bu evlilikten 2002 doğumlu Yasemin, 2003 doğumlu Yasin ile 2005 doğumlu ... dünyaya gelmiştir.... Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.04.2017 gün ve 2007/21-32 sayılı ilamı ile boşanmaları üzerine çocukların velayeti de 24.01.2015 tarihinde ölen İsmail'e bırakılmıştır. Türk Medeni Kanununun 336.maddesine göre boşanma halinde velayet çocuk kendisine bırakılan tarafa ait olup velayet hakkı sahibinin ölümü durumunda çocuğun velayeti doğrudan sağ eşe geçmez. Velayet altında bulunmayan çocuk vesayet altına alınır ise de aslolan velayet olup velayetin kendisine verilmesini isteyen sağ eşe velayet davası açma imkanı verilip bu davanın sonucuna göre karar verilmelidir. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; Anne.... 26.03.2015 tarihli duruşmada çocuklardan....n kendi yanında, Yasin ile Yasemin'in babaannesi olan ...'...
Anayasa Mahkemesi’nin 25.06.2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarında ise; velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebin, velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasa'nın 20. maddesi kapsamında ele alınması gereken bir hukuki değer olduğunu, koruma, bakım ve gözetim hakkı veya benzer terimlerle ifade edilen velayet hakkı kapsamında, çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığını, eşlerin evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda olduğunu, erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil ettiğini, çocuğun bir aileye mensubiyetinin belirlenmesi amacıyla bir soyadı taşıması ile nüfus kütüklerindeki kayıtların...
Aile ve... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R ... İlçe Nüfus Müdürlüğünce küçük ...'in anne ve babasının ... Sulh Hukuk Mahkemesinin ilamı ile boşandıkları ve bu kararın . 2. Aile Mahkemesince tanındığını, yaşı küçük çocuğun velayetinin anneye veya babaya verilmediği belirtilerek küçüğün velayet durumunun açık olduğu gerekçesiyle Aile Mahkemesine ihbarda bulunulmuştur. ... Aile Mahkemesince, velayet altında bulunmayan her küçüğün vesayet altına alınacağından bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince, TMK'nın 335. maddesinde yer alan ''Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velayeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velayet ana ve babadan alınamaz....
Hâkim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velayeti altında kalırlar'' hükmü gereğince asıl olanın küçüğün velayet altında bulundurulması olduğu, velayeti askıda olan küçüğün anne ve babasının sağ ve ergin oldukları, velayet hakkının kullanılmasına dair yasal bir engelin olmadığı gerekçesiyle öncelikle velayetin düzenlenmesinin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Türk Medenî Kanununun 335. maddesine göre, ''Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velayeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velâyet ana ve babadan alınamaz. Hâkim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velâyeti altında kalırlar.'' Dosya kapsamından, küçük ...'ın anne ve babasının ... 1. Aile Mahkemesinin 28/09/2004 tarih ve 2003/70 E. - 2004/982 K. sayılı ilâmı ile boşandıkları, küçük ...'ın velayetin düzenlenmediği anlaşılmaktadır....
Hâkim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velâyeti altında kalırlar." hükmü gereğince asıl olanın küçüğün velayet altında bulundurulması olduğu, velayeti askıda olan küçüğün anne ve babasının sağ ve ergin oldukları, velayet hakkının kullanılmasına dair yasal bir engelin olmadığı gerekçesiyle öncelikle velayetin düzenlenmesinin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Türk Medenî Kanununun 335. maddesine göre, "Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velâyeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velâyet ana ve babadan alınamaz. Hâkim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velâyeti altında kalırlar." Dosya kapsamından, küçük ...'un kayden annesi ve babası görünen ... ile ....'in ... 9....
Türk Medeni Kanunu'nun 335/1. maddesinde; ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velayeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velayet ana ve babadan alınamaz hükmü, 336.maddesinde ise; evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali gerçekleşmişse hakim, velayeti eşlerden birine verebilir. Velayet, ana ve babadan birinin ölümü halinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir hükmü yer almaktadır. Velayet hakkındaki hükümler kamu düzenine ilişkin olup, aslolan ergin olmayan çocukların velayet altında bulunmasıdır. Bu nedenle sağ olan babaya ihbarda bulunulması, velayete talip olduğunu açıklaması halinde bu konuda aile mahkemesinde dava açması için süre verilmesi, dava açıldığı takdirde velayet hakkındaki davanın sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı bulunmuştur....
TMK'nın 404/1. maddesinde "Velayet altında bulunmayan her çocuk vesayet altına alınır." hükmüne, aynı Kanunun 336/3. madesine göre de, "Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir." hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, TMK'nın 336/3. maddesi gereğince velayet ana babadan birinin ölümü halinde sağ kalan tarafa aittir hükmü gereğince, babası ölen ... ve ...'nın anne ve babasının boşandıktan sonra velayet kendisine bırakılan babanın daha sonra öldüğü anlaşıldığından, velayet hükümlerinin tartışılması gerekecektir. Velayetin değiştirilmesi ve kaldırılmasına ilişkin davalar aile mahkemesinin görevine girmektedir. Velayetin kaldırılmasına karar verilmesi halinde vasi tayini hususu gündeme geleceğinden aile mahkemesi görevlidir (TMK m 348) Bu durumda uyuşmazlığın, ... . Aile Mahkemesince görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... ....
, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından uygulanmamasına" ibaresi eklenmesi ve diğer hususların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.02.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
çocukları Amine, Medine ve Muhammed ile baba evinde yaşayan davacı anne 19/09/2016 tarihinde birlikte yaşadığı çocukları olan Amine, Medine ve Muhammed'i Bitlis ili merkezde bulunan müvekkilimin ikamet ettiği köy adını taşıyan ve köylülere ait çay evi olan Arıdağ Çay evinin oraya getirerek çay ocağında oturan köylülere hitaben ''alın bu çocukları istemiyorum, dedesinin evine götürün bakmak istemiyorum'' diyerek çocuklarından Amine'ye tekme atmak suretiyle fiziki saldırıda bulunduğunu ve çay evine çocukları bırakarak terk ettiğini, müvekkilinin tüm bu yaşanan elim olayların akabinde çocukların kişisel ve ruhsal gelişimlerini olumsuz etkileyecek şekilde davacı annenin velayet hakkını kötüye kullandığını, çocuklar üzerinde velayet hakkının kaldırılması talepli Güroymak ilçesinde dava açmış ve mahkeme davacı annenin çocuklarını terk etmesi ve çocuklarına bakacak liyakate sahip olmadığı gerekçesiyle çocukların büyük babasını çocuklara vasi olarak tayin edilerek davacı annenin velayet hakkı...