Mahkemece, davanın velayet görevinin kötüye kullanılmasından kaynaklandığı, uyuşmazlığın aile mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Ne var ki, dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair 4787 sayılı Kanun'un 4. maddesinde öngörüldüğü üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2. kitabından kaynaklanmadığı, anılan Kanunun ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun mülkiyet ile ilgili düzenlemelerinden kaynaklandığı; davanın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, görev kamu düzeniyle ilgili olup, mahkemece davanın her aşamasında ve re’sen(kendiliğinden) gözetilmesi zorunlu bir usul kuralıdır. Hal böyle olunca, işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir....
nden tahsil ettiği paraları Belediye Gelir Müdürlüğü hesaplarına intikal ettirmeyerek mal edindiği ve bu şekilde üzerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; sanığın atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin sabit olduğuna dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Sağlık Ocağında aile hekimi olarak görev yapan sanığın muayene ettiği reşit olan mağdureye karşı basit cinsel saldırı eylemlerinde bulunduğu, mevcut haliyle sanığın, mağdure üzerinde kamu görevinden kaynaklanan bir nüfuzunun olmadığı, zira sanığın nüfuzunun bulunduğunun kabulü için görevinin mağdure üzerinde güç ve otorite oluşturması, bu otoritenin mağdurenin direncini kırması ve mağdurenin bu nedenle çekinerek karşı koyamaması gerektiği, bunun gerçekleşmesi için de sanığın görevinin mağdure yönünden zorunlu ve icbar edici nitelik taşımasının zaruri olduğu, dolayısıyla sadece görevinin sağladığı kolaylıktan faydalanarak eylemin gerçekleştirilmesi halinde nüfuzun kötüye kullanıldığının kabulünün mümkün olmadığı, 5237 sayılı TCK'nın 102/3-b. maddesi gereğince yapılacak artırımın, kamu görevinin, vesayet ve hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuzun kötüye kullanılması haline münhasır olup, dosya içeriğine göre sanığın, mağdure üzerinde nüfuzu kötüye kullanma durumunun olmadığı gözetilmeden müsnet...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Muhafaza görevini kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel mahkemece muhafaza görevinin kötüye kullanılması suçundan sanık ... hakkında mahkumiyetine, sanık ... hakkında beraatine dair verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: I)Sanık ... hakkında muhafaza görevinin kötüye kullanılması suçundan beraatine dair verilen hükmün temyiz incelemesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre, katılan ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usûl ve kanuna uygun bulunan hükmün, tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, II)Sanık ... hakkında muhafaza görevinin kötüye kullanılması suçundan verilen hüküm temyiz incelemesinde; Dosya kapsamına göre, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VEKALET GÖREVİNİN KÖTÜYE KULLANILMA NEDENİNE DAYALI TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 09.02.2018 tarih ve 2018/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 12.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Muhafaza görevini kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel mahkemece sanık hakkında muhafaza görevinin kötüye kullanılması suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanığa kaçakçılık suçu sonrasında teslim edilen ve 10.11.2008 tarihinde satılamaz, devredilemez şeklinde şerh konulan 65 LC 548 plakalı aracın üzerindeki şerhin 08.10.2009 tarihinde kaldırıldığı, sanığın söz konusu aracı 04.01.2011 tarihinde 3. kişiye devrettiği, sanığın devir işlemini araç üzerindeki şerhin kaldırılmasına istinaden yapması nedeniyle sanık hakkında muhafaza görevinin kötüye kullanılması suçundan beraat kararı verilmesi gerekirken mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekilinin ve sanık ...’ın temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 15.06.2020 tarihinde oy...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Görevi Kötüye Kullanmak,(sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında) Özel Belgede Sahtecilik, Kamu Görevini Usulsüz Üstlenme (sanık ... hakkında) HÜKÜM : Sanıkların beraatine Katılan vekilinin temyizi, “görevi kötüye kullanmak”, “özel belgede sahtecilik” ve “kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi” suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik olup, bu suçlar yönünden yapılan incelemede; Elde edilen delillerin sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ün “görevi kötüye kullanmak", sanık ...'nin ise “kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi” suçundan hükümlülüklerine yeter nitelik ve derecede bulunmadığı, sanık ...'...
Şöyle ki; bozma ilamında, “ .. mirasbırakanın hukuksal ehliyetten yoksun bulunduğu ya da ehliyetli olmakla birlikte vekâlet görevinin kötüye kullanıldığı kanısına varıldığı takdirde böyle bir davada pay oranında istekte bulunulamayacağından davanın reddedilmesi aksi halde yukarıda değinildiği üzere muvazaa veya tenkis araştırılmasının yapılması..” gerektiğine işaret edilmiş ancak mahkemece, vekâlet görevinin kötüye kullanıldığı ve kayıt maliki olan davalının da iyi niyetli olmadığının kabul edilmesine karşın, tazminata karar verildiği görülmüştür....
da yıllarca çalışarak biriktirdiği paraları ve çektiği krediyi kendisi adına ev ve arsa alması ... ...’de yaşayan mirasbırakan eşi ...’a peyder pey gönderdiğini, bu hususta mirasbırakanı sözlü olarak vekil tayin ettiğini, ancak dava konusu 12139 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan adına satın alındığını ve daha sonra taşınmazın mirasbırakan tarafından oğlu olan davalı ...’ye satış suretiyle temlik edildiğini, mirasbırakan ve davalının işbirliği içerisinde hareket ederek vekalet görevini kötüye kullandıklarını, ayrıca temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek öncelikle vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olarak tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmadığı takdirde muris muvazaası nedeniyle tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, bu da mümkün olmazsa tenkise karar verilmesini istemiş, aşamada vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı davadan feragat ettiğini bildirmiştir....
O halde, davanın vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal olgusu çerçevesinde değerlendirilmesi zorunludur. Hal böyle olunca, taraf delillerinin yukarıda belirlenen ilkeler çerçevesinde değerlendirilmesi, vekalet görevinin kötüye kullanılmadığı kanaatine varıldığı takdirde tenkis isteği konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir” gerekçeleri ile bozulmuş olup, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gerekçesi ile tapu iptal isteminin kabulü ile, taşınmazın miras payları olan 1/5 pay oranında davacılar ile kalan 1/5 payın davalı Nilüfer adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir....