Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların ......
Temyize konu uyuşmazlık; mahkemece yapılan artırımın nafaka alacaklılarının ihtiyaçlarını karşılayabilecek miktarda olup olmadığı hususunda toplanmaktadır. Kural olarak boşanma kararı ile velayet kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.(TMK m.182) Anne ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.(TMK m.328/1) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Ayrıca nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşama şeklide dikkate alınır. Diğer taraftan nafaka miktarı belirlenirken, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın, bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayet-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/143 esas, 1999/621 karar sayılı velayet dosyasının eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİÇEVRİLMESİNE, oybirliğiyle karar verildi.17.07.2006 (Pzt.)...
Mahkemece, davacının velayet ile ilgili talebi hakkında bir hüküm kurulmadığı gibi, yabancı boşanma kararında yer alan nafaka yükümlülüğü hakkında da bir karar verilmemiştir. Mahkeme kararında 5718 sayılı Kanunun 58. maddesine atıf yapılarak hüküm kurulduğuna göre, verilen karar, yabancı mahkeme kararındaki nafaka yükümlülüğünün tenfizini kapsamamaktadır. Çünkü, yabancı ilamın Türkiye'de icra olunacak bölümü, nafaka yükümlülüğüne ilişkin olan bölümüdür ve bunun için 5718 sayılı Kanunun 54. maddesi gereğince tenfiz kararı gereklidir. Öyleyse davacının bu yöndeki isteğinin 5718 sayılı Kanunun 54. maddesi ile "Nafaka Yükümlülüğüne İlişkin Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizine İlişkin Lahey Sözleşmesi" hükümleri çerçevesinde incelenerek sonucuna göre karar verilmesi ve velayete ilişkin talebi hakkında da hüküm kurulması gerekirken, bu hususların nazara alınmaması doğru bulunmamıştır....
Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların ... 3.Aile Mahkemesi'nin 2011/741 Esas-2011/1020 Karar sayılı ilamıyla boşandıkları, müşterek çocuk için aylık 500 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, müşterek çocuk...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Artırımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (koca) tarafından velayet, nafaka ve tazminatlar yönünden, davalı-davacı (kadın) tarafından tazminatlar ve nafaka yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.25.05.2009 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık; velayet, kişisel ilişki ve nafaka (bağımsız olarak açılmış nafaka talebi bulunmamaktadır) talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 06.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Küçüğe fiilen bakan ana ve baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. (TMK madde 329/1) Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkânları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen nafaka miktarının fahiş olduğunu, ödeme gücü olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu, iştirak nafakası davasıdır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı taraflarca (davacı tarafından katılma yoluyla) istinaf yoluna başvurulmuştur. Dosya kapsamı ve istinaf talepleri birlikte değerlendirildiğinde; tarafların boşanmasıyla birlikte müşterek çocuk 2008 doğumlu Tılsım'ın velayetinin önce anneye verildiği, daha sonra açılan davada verilen ve kesinleşen ilam ile velayet değiştirilerek davacı babaya verildiği, talep bulunmadığından velayet değişikliği kararında çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmediği, çocuğun fiilen baba yanında yaşadığı anlaşılmıştır....