ın gözüne tel batması nedeniyle davalı Halkalı Polikliniğinde genel cerrahi uzmanı davalı ... tarafından muaeyene ve tedavi edildiğini, reçete yazıp bunları kullan geçer dediğini ilaçları kullandığı halde sol gözünün tam görme kaybına neden olduğunu, davalılar aleyhine ceza yargılamasının devam ettiğini, yanlış tedavi nedeni ile maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava haklarını saklı tutarak 6.685.00 Tl maddi, 100.000,00 Tl manevi olmak üzere toplam 106.685,00 Tl tazminatın bu davalılardan müşterek ve müteselsilen 15.06.2001 tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılarhastaneye getirilen ...'in bir gün önce okuldan geldiğinde gözlerini kırpıştırdığını, güneşe fazla baktığını ifade ettiğini, tel batması vakasından bahsetmediklerini savunarak davanın reddinni dilemişlerdir. Mahkemece, ceza mahkemesinde alınan Yüksek ......
Davacının burnundaki sivilce şikayeti ile davalılara müracaat ettiği 2.2.2006 tarihinde davalı doktor tarafından kitleden biyopsi alınarak müdahale edildiği ve ... Tıp Fakültesi'nin 23.1.2007 tarihli epikrizinde, burunda totala yakın kayıbın mevcut olduğunun açıklandığı dosyadaki tüm bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Bu noktada yukarıda açıklanan olgulara göre eldeki davada, davalı hastahanede yapılan ameliyat ve tedavinin tıbbın gereklerine uygun yapılıp yapılmadığı ile, olayda doktor hatası olup olmadığının tesbiti gerekmektedir. Eş deyişle davadaki iddia ve istek, davalı hastane ve onun personelinin, vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırı davranışına dayandırılmıştır.(BK.Md.386, 390) Vekil, vekalet görevine konu işi görürken, yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değilse de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışların özenli olmayışından doğan zararlardan dolayı sorumludur....
ın gebelik boyunca önceki iki çocuğunun zor doğduğunu söyleyerek sezeryan istediğini ancak bu isteğin davalı doktor tarafından dikkate alınmadığını, doğum sırasında bebeğinin kilolu ve rahim ağzının yeteri kadar açılmaması nedeni ile doğumun zor geçtiğini, kilolu bebeğin çekilmek için zorlandığını ve zorlama neticesinde sağ omzundaki sinirlerin zedelendiğini, bebekte bu nedenle % 75 oranında fonksiyon kaybı bulunduğunu ileri sürerek her bir davacı için ayrı ayrı 5,000,00 TL maddi tazminat ve 50.000,00 TL manevi tazminatın doğum tarihinden işleyecek faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, doğumun gerektiği şekilde gerçekleştirildiğini, bebeğin iri bebek olmadığını, davalı doktorun kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, davalı doktorların vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırı davranmalarından doğan zarar nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Buna göre; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu’nun 19.01.2015 gün ve 8 sayılı kararı uyarınca Dairemiz görev alanı dışındadır. Dosyanın inceleme yerinin belirlenmesi için 11 Nisan 2015 Tarihli ve 29323 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik Yargıtay Kanununun 60/II. fıkrası uyarınca dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 13/04/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi...
vekili Avukat .. tarafından, davalı .. aleyhine 13/01/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Hastanesindeki Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. ... tarafından sezaryen doğumunun gerçekleştirildiğini, 27/06/2008 tarihinde taburcu edildiğini, karın ağrısı ve el parmaklarının şişmesinden kaynaklı 26/04/2011 tarihinde başvurduğu 19 Mayıs Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezinde yapılan tetkikler sonucunda operasyon amacı ile yatırıldığını, bu hastanede yapılan ameliyat sonucu batında gossipiboma(yabancı cisim) tespit edildiğini ve 1 adet batın kompresi çıkarıldığını, davalı Op.Dr. ...'ın ağır kusur ve ihmali sonucu karnında sargı bezi unutmasından dolayı elem ve ızdırap çektiğini, bu nedenlerle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 60.000,00-TL. manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Üniversitesine başvurduğunu,ancak burada yapılan operasyondan itibaren 2 ay geçmesine rağmen düzelemediğini ileri sürerek ... için 1.500,00 Tl maddi, 200.000,00 TL manevi, eşi ... için 50.000,00 Tl manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.Dava sırasında ...'ın vefatı üzerine mirasçıları davaya müdahil olmuşlardır. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece,Yüksek ... Şurası ile ... Üniversitesi Tıp Fakültesinden alınan raporlar gereğince davalının kusuru bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, davalı tarafından yapılan yanlış tedavi neticesinde yeniden operasyon geçirmek zorunda kaldığını, ancak, düzelemediğini ileri sürerek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davanın temeli vekillik sözleşmesi olup, özen borcuna aykırılığa dayandırılmıştır (BK m. 386-390)....
Davacı ve davalı gerçek kişi olup, uyuşmazlık maddi ve manevi alacak istemine ilişkin olduğu, davacı ve davalının tacir olmadığı, davanın TTK'nda sayılan mutlak ve nispi ticari dava niteliği bulunmadığı, eldeki davada TTK m. 4/1 uyarınca; “her iki tarafın tacir olması” koşulu gerçekleşmediğinden mutlak ticarî davalardan olmadığı; Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinin görevinin Sınai mülkiyet Kanunundan ve FSEK mevzuatından kaynaklanan davalar ile sınırlı olduğu, davacının marka tecavüzü, markaya dayalı haksız rekabet iddiası veya FSEK mevzuatından kaynaklanan bir talebinin olmadığı, davacı tarafından hizmet sözleşmesinden kaynaklı alacak iddiası nedeniyle iş bu davanın açıldığı; TTK m.5 gereğince Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu, dolayısıyla görev konusunda öncelikle karar verilmesi gerektiğinden, davanın görevsizlikle reddine ve her iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığı doğduğundan dosyanın uyuşmazlığın çözümü için ...Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş...
Az yukarıda açıklandığı üzere, doktor tedavi nedeniyle yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin eylemlerin ve davranışların özenli olmayışından doğan zararlardan sorumludur. Keza en hafif kusurundan dahi hukuken sorumluluk altındadır. Bu nedenle de bilirkişi raporu önem kazanmakta olup, rapor taraf, hakim ve Yargıtay denetimine elverişli bulunmalıdır. Bilirkişi; doktorun seçilen tedavi yöntemi ve tedavi aşamalarında gerekli titizliği gösterip göstermediğini uygulanacak tedavi yöntemi ve aşamalarda gerekli titizliği gösterip göstermediğini, uygulanması gereken tedavinin ne olması gerektiğini, doktor tarafından uygulanan tedavinin ne olduğunu, ayrıntılı ve gerekçeli açıklamalı ve sonuca ulaşmalıdır. Bu bağlamda salt yapılan işlemin ne olduğunu açıklamak yeterli kabul edilemez. Kaldı ki, bilirkişi tarafların itirazlarını da mutlaka karşılamalı ve aydınlatıcı olmalıdır....
Başvuru Formu’nda uyuşmazlık konusunu “Ticari Vekillik Sözleşmesi Kapsamında Uyuşmazlık” olarak belirlediği , ... görüşmesine konu uyuşmazlığın “Ticari Vekillik Sözleşmesinden Kaynaklanan Uyuşmazlık” olduğu, yine davalı vekilinin ... konusunun "Ticari Vekillik Sözleşmesinden Kaynaklanan Uyuşmazlık" değil "Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak" olduğu itirazını öne sürerek imzadan imtina ettiği hususlarına yer verildiği tespit edilmiştir....