Hâkim davayı vekaletsiz iş görme hükümlerine dayalı alacak istemi olarak nitelendirmiş olup, görev Hâkimin nitelemesine göre belirleneceğinden hükmün temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevi kapsamında kaldığından dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11/12/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, vekaletsiz iş görme hükümlerine dayalı alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliği itibariyle durumun değerlendirilmesi görevi 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ:Dosyanın 13. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Fikret EREN, Borçlar Hukuku Özel Hükümler, 4.Baskı, Ankara, 2014, Sayfa 831) O halde somut davada davacı ile davalı şirket arasında tartışmasız olarak kabul olunan hususlar dikkate alındığında taraflar arasında bir vekaletsiz iş görmenin olduğu, bu vekaletsiz iş görme çerçevesinde davacı şirket tarafından davalı şirket lehine ve davalı şirket menfaatine iş yapıldığı, bir anlamda davalı şirketin yapılan ödeme nispetinde ve şeklen zenginleştiği anlaşılmaktadır. 6098 sayılı TBK m.526 ve devamı hükümlerinde düzenlenen vekaletsiz iş görmede, bir kimsenin yani iş verenin iş görme iradesiyle bir başkasının yani iş sahibinin izni bulunmaksızın bir müdahale etmesi söz konusu olup bu durum iş gören ve iş sahibi lehine hak ve borç doğurucu haller oluşturmaktadır. Bu suretle iş sahibi ile iş gören arasındaki kanuni bir borç ilişkisi meydana gelmektedir....
Dava dilekçesinin incelenmesinde; davalıların gelini ve torunu olduğunu, oğlu Erkanın 35 yaşında vefat ettiğini, yıllarca oğlu ile birlikte çiftçilik ve hayvancılı yaparak geçimlerini sağladıklarını, oğlu Erkan'ın vefatı sonrasında onun malları ve borçlarının bir nevi VEKİL gibi hareket edilerek kendisi tarafından yapıldığını, oğlu adına olan yüklü miktardaki kredi borçlarını aynı zamanda KEFİL sıfatı da bulunduğundan kendisinin de kredi kullanarak borçları ödediğini beyanla iş bu ödemelerin tahsilini talep etmekte olup, davanın adi ortaklıkla ilişkisi bulunmayıp mütevaffa oğlunun borçlarını vekil sıfatıyla ödediğini beyanla davanın hukuki dayanağının VEKALETSİZ İŞ GÖRME hükümlerine dayandığı anlaşılmıştır. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, vekaletsiz iş görme ve kefalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun karşı istinaf inceleme görevinin 18.,19. veya 46....
Somut olayda dava belirsiz alacak davası olarak açılmış ise de değer gösterildiği ve alacak miktarı belirlenebilir olduğundan davanın belirsiz alacak davası olarak görülmesi mümkün değil ise de hukuki niteleme hakime ait olduğundan kısmi dava olarak görüldüğü kabul edilmiştir. Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmamaktadır. Yazılı sözleşme bulunmamasına rağmen yapılan iş davalı yararına olup davalı tarafından da kabul edilmiş ve kullanılmaktadır. Bu durumda davacı vekaletsiz işgörme hükümlerine göre iş bedelini isteyebilir. İşin yapıldığı tarihe göre uygulanması gereken 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu’nun 410 ve izleyen hükümleri gereğince vekâletsiz iş görme halinde iş bedeli işin yapıldığı zamandaki serbest piyasa rayiçlerine göre uzman bilirkişi aracılığıyla yaptırılan inceleme sonucu mahkemece belirlenir. Mahkemece alınan rapor ve ek rapordaki hesaplamalar bu kurala uygun olmadığından hükme esas alınabilecek yeterlilikte değildir....
Dosya istinaf incelemesi için dairemize gönderilmiş ise de, yapılan ön incelemede; dava dilekçesinde taleplerin dayanağı gösterilen maddi olgular ve talebin ileri sürülüş şekline göre davacı talepleri, vekaletsiz iş görme iddiasına dayanmaktadır. Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 61 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Vekaletsiz iş görme ise TBK 2.kitabın, 526. vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Aynı yasanın 531. maddesinde, iş sahibinin, yapılan işi uygun bulması halinde, vekalet hükümlerinin uygulanacağı hususu düzenlenmiştir. Dolayısıyla, somut uyuşmazlıkta TBK'nın bu hükümlerin dikkate alınması ve uyuşmazlığın bu çerçevede değerlendirilmesi gereklidir. Nitekim Yargıtay uygulamasına bakıldığında; Yargıtay 13....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, vekaletsiz iş görme nedeniyle alacağa ilişkindir.Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 17.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bir kimsenin hukuken yetkili ve yükümlü olmaksızın bir başkası veya kendi yararına bir başkasının işini görmesinden doğan hukuki ilişkinin vekaletsiz iş görme olarak tanımlanmış olup TBK.nın 526- 531.maddeleri arasında düzenlenmiştir. Vekaletsiz iş görme de bir borç kaynağı olup iş görenle iş sahibi arasında kanuni bir borç ilişkisi kurulur. Yöneticinin görevleri Kat Mülkiyeti Kanunu 35. Maddesinde sayılmış olup bir kısım işlerin yürütülmesi için yönetime borç verme görevler arasında sayılmadığı gibi genel kurulda da bu yönde yetki verilmediği anlaşılmıştır....
iş görme hükümlerine istinaden yerine getirildiğini belirterek alacak davası açmıştır....
Yapılacak iş, dosyaya rapor veren bilirkişilerden işin yapıldığı yıl mahalli rayiçlerine göre iş bedeli konusunda ek rapor alınmasından, vekaletsiz iş görme hükümleri dikkate alınarak uyuşmazlık değerlendirilerek karar oluşturulmasından, likit bir alacak söz konusu olmayıp, bilirkişi raporu ile sonuca varıldığından, davacı yüklenici şirketin şartları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin reddine karar verilmesinden ibarettir. SONUÇ:Açıklanan nedenlerle Dairemizin 09.10.2006 gün 2005/5695 Esas 2006/5637 Karar sayılı onama ilamının ortadan kaldırılmasına, 1. bent uyarınca davalı iş sahibi üniversitenin sair karar düzeltme istemlerinin reddine, 2. bent uyarınca kararın davalı iş sahibi üniversite yararına BOZULMASINA, 05.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....