Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; ortak hesaptaki paranın davalı tarafından çekilmesi ve kullanılması nedeniyle (vekaletsiz görme) uğratılan zararın tazmini talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 13.06.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....

    İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş olan istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. 5510 sayılı Kanunun 101. maddesi bu kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların İş Mahkemelerinde görüleceğini hükme bağlamıştır. Buna göre bir davanın İş Mahkemesinde görülebilmesi için taraflar arasında işçi ve işveren ilişkisinin bulunması ve uyuşmazlığın bu ilişkiden kaynaklanması gerekmektedir. Somut olayda, davacı, davalının yetkisi olmadığı halde 3.kişi konumunda olan müşterilerinden olan 2009 yılı ücret alacağını tahsil ettiği iddiasıyla alacak ve tazminat davası açmıştır. Eldeki dosya yönünden uyuşmazlık, vekaletsiz görme ve sebepsiz zenginleşme hükümlerinden kaynaklanmakta olup, taraflar arasında sözleşmesi bulunmadığı gibi, uyuşmazlık işçi ile işveren arasındaki hizmet aktinden ve İş Kanunundan kaynaklanmamakta olup, davanın ve tarafların yukarıda belirtilen niteliğine göre uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

      6098 Sayılı TBK 526. maddelerinde düzenlenen vekaletsiz görme kapsamında değerlendirilmesi, vekaletsiz görme için özel bir zamanaşımı süresi düzenlemesinin bulunmaması, bu haliyle TBK 146. maddesinde açıklanan "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir" hükmünün esas alınması gerektiği, yine davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olması nedeniyle davanın ilk açıldığı tarihi itibariyle zamanaşımı tüm alacak için kesildiğinden, davalı vekilinin dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığı yönündeki itirazına itibar edilmediği, muaccel bir borcun borçlusunun, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşeceği, borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; borçlunun temerrüde düşmüş olacağı (BK 101....

        6098 Sayılı TBK 526. maddesinde düzenlenen vekaletsiz görme kapsamında değerlendirilmesi, vekaletsiz görme için özel bir zamanaşımı süresi düzenlemesinin bulunmaması, bu haliyle TBK.'...

          . maddelerinde düzenlenen vekaletsiz görme kapsamında değerlendirilmesi, vekaletsiz görme için özel bir zamanaşımı süresi düzenlemesinin bulunmaması, bu haliyle TBK.'...

            KARAR Davacı, ... hattı 55+94 km'de bulunan ve ... hattı 111+057 km'de bulunan, hemzemin geçitlerde, meydana gelen kazaların önlenmesi ile can ve mal güvenliğinin sağlanması, karayolu araçlarının hemzemin geçitlerden geçiş konforunun arttırılması amacıyla bekçili bariyerli hemzemin geçitlerde Ocak-Aralık 2005, Ocak-Aralık 2006 ve Ocak-Aralık 2007 dönemleri arasındaki bekçilik hizmetlerinin sorumlu davalı kurum tarafından yerine getirilmemesi üzerine, bu hizmetin hizmet ihale yöntemi ile hizmet alımı yapılarak Borçlar Kanunu'nun vekaletsiz görme hükümlerine istinaden yerine getirildiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 253.131,24 TL alacağın Borçlar Kanunu'nun vekaletsiz görme ile ilgili maddelerine göre temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 04.06.2005 tarihli ıslah dilekçesi ile de toplam 268.743,70 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline...

              Davacı tarafından kredi kartı hesabına yapılan ödemeler ancak vekaletsiz görme hükümleri gereğince talep edilebilecektir. Vekaletsiz görme,TBK.nun 526 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, TBK 526 maddesi uyarınca vekaleti olmaksızın başkasının hesabına gören, o işi sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak görmekle yükümlüdür. İş gören durumun gereğine göre zorunlu ve yararlı bulunan tüm masrafları faiziyle birlikte sahibinden isteyebilecektir(TBK 529 maddesi). İş gören, yapmış olduğu giderleri alamadığı taktirde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ayırıp alma hakkına sahiptir. TBK.117/2 mad.uyarınca sebepsiz zenginleşenin iyi niyetli olduğu hallerde temerrüt için bildirim şarttır. Vekaletsiz görme hükümleri kapsamında talep edilecek alacak, TBK 146.maddesinde düzenlenen genel on yıllık zamanaşımı süresine tabidir....

              Dava;vekaletsiz işgörmeden kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkindir. Vekaletsiz işgörme TBK’nun 526-531. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Vekaletsiz işgörme, ’’bir kimsenin hukuken yetkili veya yükümlü olmaksızın bir başkası veya kendi yararına bir başkasının işini görmesinden doğan hukuki ilişki’’ olarak tanımlanabilir. Vekaletsiz işgörme nedeniyle taraflar arasında kurulan ilişki sözleşme ilişkisi değildir. Bununla birlikte, vekaletsiz görme de bir borç kaynağı olup, burada görenle sahibi arasında kanuni bir borç ilişkisi kurulmaktadır. Dava, davalı adına kat irtifakı ile kayıtlı 7 ve 8 nolu dairelerin davacı tarafından yapıldığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamından davalının kat irtifakı şeklinde üzerine kayıtlı 7 ve 8 nolu taşınmazların davacı tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır....

                Dava hukuksal nitelikçe vekaletsiz görme hükümlerine göre alacağın tahsili istemine ilişkindir (BK.md.414). Bu nedenle intifadan men koşulu aranmaz.Mahkemece davalının elde ettiği kira geliri ile davalı tarafın giderleri ve ödediği borçların tesbit edilerek BK.nun vekaletsiz görme hükümleri uyarınca alacak miktarı belirlenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  K A R A R Davacı, Basmane-Afyon hattı 22+403 (Oğlananası Geçit) Km’de bulunup ... sorumluluk sınırları içerisinde kalan hemzemin geçitte, Ocak 2010- Aralık 2013 tarihleri arasında bekçilik hizmetlerinin Borçlar Kanunu’nun vekaletsiz görme hükümlerine istinaden yerine getirdiğinden bahisle, belirtilen dönemlerde bekçilik hizmetleri için harcanan KDV dahil toplam 254.744,32 TL alacağın davalı idareden fatura ve ihtarnamelerle talep edilmesine rağmen davalı idare tarafından ödenmediği, bu sebeple Borçlar Kanunu’nun vekaletsiz görme hükümleri uyarınca alacaklarının temerrüt tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu