Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliği'nin 25/05/2004 tarihli vekaletnamesi ile vekil tayin ettiğini, müvekkilince verilen vekaletnamede hisse satımı konusunda yetki verilmemesine rağmen, 22/05/2007 tarihinde davalının vekaletnameye dayanarak müvekkiline ait 50.000,00 TL'ye karşılık gelen hisseyi noter işlemi ile eşi ...'...

    İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından tespiti istenen konuda, Akçaabat 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/130 Esas 2011/528 Karar sayılı ilamı ile yargılama yapıldığı, aynı sahtelik iddiasının mahkemece kabul edildiği, Kapatılan Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 21.01.2013 tarih 2012/12873 Esas 2013/938 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere Trabzon 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/315 Esas ve 2008/315 Esaslarına kayden yürütülen davalarda Akçaabat 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/130 Esasına kayden yürütülen davada bu taleplerin değerlendirildiği kesin hüküm nedeniyle davanın reddinin gerektiği gerekçesiyle bozulduğu, bozmaya uyularak karar verildikten sonra Yargıtay 19....

      in elinden çıkmış olduğu kabul edilmiş ise de, mudiler adına sahte imza ile düzenlenen yukarıda sözü edilen tediye fişlerinin üzerine atılan imzaların aldatıcılık özelliğinin bulunup bulunmadığının tespiti bakımından, davaya konu mudilerin hesaplarına ait imza kartonetlerinin fiziki olarak dosyaya getirtilmesi, mudilere ait hesap kartonetlerinde bulunan imzalarla, sahte mudi imzası taşıyan fişlerdeki imzalar karşılaştırılıp aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığının mahkemece saptanması, denetime imkan verecek şekilde tutanağa geçirilmesi, mudi yerine sahte olarak atılan imzanın ilk bakışta basit bir inceleme ile sahteliğinin anlaşılması halinde eylemin basit zimmet, sahteliğin basit bir inceleme ile anlaşılamayıp iğfal kabiliyetinin olması halinde ise nitelikli zimmet suçunu oluşturacağı gözetilerek sonucuna göre uygulama yapılması gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi, 2) Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 06/04...

        Şirketinden aldığı ve katılan şirkete vermiş olduğu farklı iki çalıntı çekten dolayı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; 1- Çekte,... Ürünleri Gıda Mad. ve Taş. San. Tic. Ltd....

          Taraflar arasındaki protokolün 6.3.19 maddesinde, “Eczacı ya da eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç fiyat kupürü veya sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 2 yıl süre ile sözleşme yapılmaz. Uygulanacak cezai şart 10.000 YTL 'den az olamaz. Ancak, sözleşme konusu sahte kupür veya sahte reçete veya sahte raporun eczacının dahli dışında üçüncü kişilerin dahli ile kuruma fatura etme işlemi gerçekleşmişse bu fıkra hükmü uygulanmaz" hükmü düzenlenmiştir. İlgili protokol hükmü daha sonra imzalanan 2012 yılı protokol hükümleriyle de kaldırılmamıştır....

            ın kızı olduğunun tespiti ile gerekli bağın kurulması, dosyaya sunulan "Nüfus Hüviyet Cüzdanı"ndaki kayıtlar esas alınarak davacının evlilik hanesindeki doğum tarihinin düzeltilmesi ve bu cüzdandaki kişi ile davacının aynı kişi olduğunun tespiti istenmiş; mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davacının nüfus kayıtlarında bekarlık hanesinin ve annesi ile nüfus bağının olmaması sebebi ile annesi ile bağ kurulması ve delil olarak sunulan eski "Nüfus Hüviyet Cüzdanı"na göre evlilik hanesindeki kaydı ile aynı kişi olduğunun tespiti ve doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. 1-Davacı vekili Av. ...'...

              Beldesindeki tersanede, davalı firmaya ait "..." ve "..." isimli gemilerin inşa edilmesinin taraflarca kararlaştırıldığını, gemilerin inşası için finansman sağlayan diğer davalı firmanın lehine gemi sicil kütüğüne 66.000.000 EURO bedelli ipotek tesis edildiğini, tesis edilen ipotek için Genel Kurul'dan izin alınması gerekli olduğu halde alınmadığını, yine ipotek tesisi için gerekli işlemleri tamamlamak üzere görevlendirililen şahıs adına düzenlenen vekaletnamede, yetkisi sona ermiş yönetim kurulu üyesinin imzasının bulunduğunu ileri sürerek, yetkisiz kişi tarafından imzalanan vekaletnamenin alınan tüm karar ve yapılan tüm işlemlerin geçersizliğinin tespiti ve gemi sicilindeki ipoteklerin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Tasfiye Halinde ... A.Ş. tasfiye memuru vekili, genel kurul onayının olmaması işlemi yoklukla malul kıldığını belirtmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir....

                Davalı vekili, ciro imzasındaki sahteliğin müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, müvekkilinin yetkili ve iyiniyetli hamil olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan deliller doğrultusunda, ciro imzasının geçersiz olduğu, ancak imzayı atan kişi tarafından ileri sürülebileceği, hamilin ciro imzasının sıhhatini inceleme zorunluluğu bulunmadığı, senedin düzenlendiği tarihte ciranta ... Ltd.Şti.’nin temsilcisi olduğu anlaşılan ...’nın imzasının kendisine ait olduğunu beyan ederek anlatımını imzasıyla onayladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 03.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  En yakın komşusu Necati Yıldırım haberdar edildi" yazılmak suretiyle kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunu işlediği kabul edilen kamu davasında, suça konu belgede muhatap adresi Sultanbeyli/İstanbul olmasına karşın tebligat parçasında İstanbul posta idaresine ait hiç bir mühür ve bu adresten iade geldiğine dair bir şerh olmaksızın doğrudan Taşharmanköy muhtarına tebliğ edildiğine dair şerh bulunması nedeniyle, sanık tarafından sahte olarak tanzim edilen belgenin aldatıcı niteliğe haiz olmadığı, sahteliğin ilk bakışta anlaşıldığı, Ahlat Sulh Hukuk Mahkemesince de bu durum belirlenerek suç duyurusunda bulunulduğu, bu nedenle resmi belgede sahtecilik suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı ancak görevinin gereklerine aykırı hareket ederek yazılı şekilde tebligat işlemini gerçekleştiren sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nin 257. maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin suç vasfında hataya düşülerek kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği...

                    Destek Hizmeti Alım İşi ihalesine teklif verdiği, sanığın temsilcisi olan şirket ile birlikte 7 şirketin ihaleye teklif verdiği, komisyon kararına göre ihaleyi başka bir şirketin kazandığı, sanığın temsilcisi olduğu MSM Ltd Şti’nin ihale koşullarını taşımadığından ihale alınmadığı, MSM şirketine ait teklif dosyasında bulunan Diyarbakır Vakıflar Bankası Şubesine ait geçici teminat mektubu fotokopisinin sahte olduğunun anlaşıldığı olayda; sanığın eyleminin ihale koşullarını taşımadığı halde sahte teminat mektubu fotokopisi kullanarak ihale teklif vermeden ibaret olduğu, sahteliğin kolayca tespit edildiği ve sanığın şirketinin ihaleden elendiği gözetildiğinde dolandırıcılık suçunun oluşmadığına yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu