Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren katılan ... yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış, keşif tutanağının son sayfasında katip imzasının bulunması ve tutanağın sahteliğin iddia edilmemesi ve mahallinde ilavesi mümkün olduğundan tebliğnamedeki (1) no’lu görüşe, sanık hakkında denetim süresi belirlenirken bunun kanuni dayanağının gösterilmemiş olması mahallinde düzeltilebilir hata olarak kabul edildiğinden tebliğnamedeki (3) no’lu görüşe ve 21.06.2005 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 22.07.2005 olarak gösterilmiş bulunması mahallinde düzeltilebilir hata olarak kabul edildiğinden tebliğnamedeki (4) no’lu görüşe iştirak edilmemiştir....

    Baba oğul olan sanıklara ait mandıraya, katılan ... şirketi tarafından yapılan trafo işi karşılığında, sanıkların suça konu 15/04/2008 tarihli 8.073 TL bedelli çeki tespit edilmeyen bir kişiye keşide ettirerek verdikleri, ayrıca yine katılan ...’tan satın aldıkları peynirler karşılığında da, sanıkların suça konu 31/01/2009 tarihli 6.460 TL bedelli çeki tespit edilemeyen bir kişiye keşide ettirerek verdikleri, daha sonra da bankaya çekin rızaları dışında ellerinden çıktığını belirterek ödemeden men talimatı bildiriminde bulundukları, bu surette sanıkların hileli eylemlerle haksız menfaat temin etmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia edilen somut olayda, Suça konu çeklerin usulüne uygun olarak bankadan alınmış gerçek çekler olması, her hangi bir sahteliğin bulunmaması, sanık ... tarafından babası olan diğer sanık ...’ye çek keşide etme hususunda İzmir 19....

      eylem ve fikir birliği içinde hareket ederek, daha önceden ticari ilişki içinde bulunduğu ve cari hesabı olan katılan şirkete suça konu Şekerban...Şubesine ait 30.08.2011 keşide tarihli 60.000.TL bedelli çeki verdikleri, katılan tarafından tahsil için bankaya ibrazında, çekteki keşideci imzasının eksik olması nedeniyle çekin işleme alınmadığına yönelik şerh düşüldüğü, daha sonradan yapılan araştırmada keşideci şirketin çek verildikten sonra, şirket nevi değişikliği yoluna giderek anonim şirkete dönüştüğü ve çek keşide etme bakımından çift imza gerektiğine yönelik karar alındığının tespit edildiği, bu şekilde sanıkların çift imza ile suça konu çeki keşide etmeleri gerekirken, çekten doğan borçtan kurtulmak için suça konu çeki tek imza ile keşide etmek suretiyle haksız menfaat elde ettikleri, bu surette sanıkların iştirak halinde nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda, Suça konu çekin usulüne uygun olarak bankadan alınmış gerçek çek olması, her hangi bir sahteliğin...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü'nün 28/08/2008 tarihli ekspertiz raporunda, suça konu sürücü belgesinin tümüyle sahte olduğunun belirtilmesi; 08/10/2009 tarihli oturumda, adli emanette kayıtlı suça konu sürücü belgesi getirtilerek yapılan mahkeme gözleminde, sürücü belgesindeki resim üzerinde soğuk mühür izinin olduğu ve bu hali ile aldatma niteliği bulunduğunun tespit edilmesi; dosya içerisinde mevcut belge aslı üzerinde heyetimizce yapılan gözlemde de, sürücü belgesi üzerinde soğuk damganın bulunduğu, sahteliğin ilk bakışta dikkat çekmediği ve belgenin aldatma niteliği bulunduğunun anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Sanık hakkında atılı suçlardan beraat Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın, katılandan aldığı ve bedeli ödenmiş olan 40.000 TL bedelli senedi iade etmeyerek tahrif edip 640.000 TL haline getirdiği ve bu senetle 200.000 TL için icra takibi başlatıp katılanın taşınmazını haczettirdiği iddia ve kabul edilen olayda; 1)Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmüne dair temyiz taleplerinin incelenmesinde; Mahkemenin, belge aslı üzerinde yaptığı inceleme neticesinde; tahrifatın gözle görülür olması ve yapılan sahteliğin iğfal kabiliyetinin bulunmaması nedeniyle suçun unsurunun oluşmadığını belirterek verdiği beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir....

            Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, dava konusu yapılan iştirake davetin sicil dosyasında yapılmış olarak gösterildiği, bu belgelerde sahteliğin bulunduğu iddiasında husumetin şirkete ve/veya ilgililere yöneltilmesi gerektiği, bu davada Ticaret Sicili Memurluğu'na husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın husumetten reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenlerden alınmasına, 30/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              nedeniyle bu hükme yönelik temyiz isteminin, 26.07.2010 tarihli ek karar ile reddedildiği ve red kararının 14.09.2010 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmakla, resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükümle sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesinde; 1 - Suça sürüklenmiş çocuğun olay tarihinde kolluk görevlilerine kendi fotoğrafı bulunan ... adına düzenlenmiş suça konu sahte kimliği ibraz etmesinden ibaret olayda; 25.11.2009 tarihli ekspertiz raporunda fotoğraf kenar kesimlerinin düzensiz olduğu, fotoğraf hanesinde farklı yapıştırıcı bakiyelerin bulunduğu, belge yüzeyinde görülebilen soğuk mühür izinin fotoğraf üzerinde bulunmadığının tespit edilmesi, 09.06.2010 tarihli celsede incelenen belge üzerindeki fotoğrafta soğuk mühür izinin bulunmadığının ve fotoğrafın sonradan değiştirildiğinin belirtilmesi, heyetimizce belge üzerinde yapılan gözlemde de suça konu kimliğin ön yüzündeki fotoğraf kesiminin düzensiz olup, üzerinde soğuk mühür izinin bulunmadığının ve sahteliğin...

                İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile takibe konulan 30/04/2009 vadeli 348,61-TL bedelli bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti talep edilmiş olmakla, mahkememizce toplanan deliller, Beyşehir . Asliye Ceza Mahkemesinin ... E. ... K sayılı kesinleşmiş dosyası, davacı yanca dava dışı ...'a verilen Hüyük Noterliği'nin 28/04/2008 tarih ve ... yevmiye nolu vekaletnamesi ve tüm dosya kapsamına göre davacının bahsi geçen vekaletnamede dava dışı ...'a işbu vekaletnamede açıkça kambiyo senedi düzenlenmesini içerir yetki vermediği görülmüş olmakla davacının davalıya borçlu olmadığına karar vermek gerekmiş, şartları oluşmadığından dolayı da davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının davasının KABULÜNE, 1-) Davacının Konya . İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile takibe konulan 30/04/2009 vadeli 50.183,89-TL bedelli bonodan, Konya ....

                  Davada işlem yapıldığı sırada arsa sahibi ...’nun hukuki ehliyetinin bulunmadığına ve noterde düzenlenen vekaletnamede hileyle, devredilmesi gereken bölümler yerine dava konusu bölümlerin yazıldığına, davalıların işbirliği içinde hareket ederek devri gerçekleştirdikleri iddiasına dayanılmıştır. Adli Tıp Kurumundan alınan rapordaki satıcı ...’nun işlemin yapıldığı sırada hukuki ehliyetinin bulunduğu hususu belirlenmiştir. Ancak satışa mesnet teşkil eden 21.08.1996 tarihli adi satış senedinde dava konusu bağımsız bölümlerin davalı ...’a satıldığı belirtilmesine rağmen aynı tarihte davalı Papatya’ya verilen vekaletnamede satışa konu 1, 3, 10, 19 ve 20 no.lu bölümlerin satış yetkisinin bulunmadığı görülmektedir. Hâl böyle iken 25.08.1996 tarihli vekaletnamede satış yetkisi verilmiş ve buna istinaden işlemler gerçekleştirilmiştir. 18.09.1996 tarihinde vekaletten azledildikten sonra da 20.09.1996 da eldeki dava açılmıştır....

                    uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Davacı vekilinin dava dosyasına sunduğu 05.06.2008 tarih, 0009094 yevmiye numaralı genel vekaletname ile dava açtığı, 5271 sayılı Kanun gereğince tazminat davası açma hususunda vekaletnamede ayrıca özel yetki bulunmasının zorunlu olmadığının anlaşılması karşısında; yargılamaya devamla esas hakkında bir hüküm kurulması gerekirken vekaletnamede tazminat davası açılması hususunda özel yetki bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak, ......

                      UYAP Entegrasyonu