Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Dava, yurtdışındaki sigortalılığı nedeni ile sigorta başlangıç tarihinin 01/11/1992 tarihi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de vekaletnamede davadan feragat yetkisi bulunan davacı vekili tarafından 24/11/2014 tarihli dilekçeyle davadan feragat edildiği bildirildiğinden; 11/04/1940 günlü ve 70 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, hükümden sonra ortaya çıkan ve esas hükmün temyiz yoluyla incelenmesine engel olan bu hükmün BOZULMASINA, sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 25/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    K A R A R Dava, yurtdışı sigortalılık başlangıç tarihinin Türkiye'de de sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti ve yaşlılık aylığı istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş ise de; vekaletnamede davadan feragat yetkisi bulunan davacı vekili tarafından 13/01/2015 tarihli dilekçeyle davadan feragat edildiği bildirildiğinden; 11.4.1940 günlü ve 70 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, hükümden sonra ortaya çıkan ve esas hükmün temyiz yoluyla incelenmesine engel olan bu durum karşısında mahkemenin feragat hakkında bir karar vermesi gerekmekte olduğundan hükmün BOZULMASINA, sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 09/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi...

      K A R A R Dava, davacının yurt dışında ilk defa sigortalı olduğu 16/01/1978 tarihinin Türkiye'de sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş ise de; vekaletnamede davadan feragat yetkisi bulunan davacı vekili tarafından 08/07/2015 havale tarihli dilekçeyle davadan feragat edildiğini bildirildiğinden; 11.4.1940 günlü ve 70 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, hükümden sonra ortaya çıkan ve esas hükmün temyiz yoluyla incelenmesine engel olan bu durum karşısında mahkemenin feragat hakkında bir karar vermesi gerekmekte olduğundan hükmün BOZULMASINA, sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 15/07/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        K A R A R Dava, iş kazası tespiti ve sürekli işgöremezlik geliri bağlanması istemine ilişkindir. Mahkemece; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de; vekaletnamede davadan feragat yetkisi bulunan davacı vekili tarafından 14.01.2015 tarihli dilekçeyle davadan feragat edildiği bildirildiğinden; 11.4.1940 günlü ve 70 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, hükümden sonra ortaya çıkan ve esas hükmün temyiz yoluyla incelenmesine engel olan bu durum karşısında mahkemenin feragat hakkında bir karar vermesi gerekmekte olduğundan hükmün BOZULMASINA, sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 20.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Eczanesinin sahibi olduğunu, davalı Kurum ile 01.07.2007 tarihinde 1 yıl süreli sözleşme imzaladığını, davalı Kurum tarafından yapılan incelemeye istinaden İl Müdürlüğü tarafından 01.04.2008 tarihli yazı ile sözleşmenin 6.3.24 maddesi uyarınca 3 ay süre ile feshedildiğinin bildirildiğini, fesih işlemine gerekçe olarak davalı kuruma fatura edilen reçetede yer alan 5 adet ilaçtan (... 50 mg Flakon) bir tanesinin kupürünün sahte çıkmasının gösteriliğini, söz konusu sahteliğin ilacın gümrüksüz ülkeye sokulmasından kaynaklandığını, kendisinin de bu ilaçları ecza deposundan temin ettiğini ve sahte kupürlü ilacı fark etmesinin mümkün olmadığını, zira sahteliğin Adli Tıp Kurumunca yapılan inceleme sonucunda ortaya çıktığını ileri sürerek fesih kararının iptaline ve muarazanın menine karar verilmesini istemiştir. Davalı, Kurum işleminin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, ... ......

            Dava, ipotek borçlusu olan davacının kefaleten de borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir....

              . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkiline davalı banka tarafından kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi kefalet borcunun tahsili için ihtarname gönderildiğini, müvekkilinin davalı yana borcunun bulunmadığını, Genel Kredi Sözleşmesinin müvekkiline vekaleten ... tarafından imzalandığını, ancak müvekkilinin verdiği vekaletnamede müvekkil adına şahsi kefalet vermeye, kefalet sözleşmesi imzalamaya, müvekkili borç altına sokmaya yetki verilmediğinin görüleceğini, söz konusu vekaletnamede sadece müvekkilinin ortağı olduğu şirketin kullanacağı krediler için sözleşme imzalamaya yetki verildiğini, ayrıca vekaletin 14.05.2004 tarihinde verilmiş olup, sözleşmenin vekalet tarihinden önce imzalandığını kredinin kullanılmaya başlandığı tarihin 2003 yılı olduğunu belirterek davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

                -KARAR- Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine ilamsız takip başlattığını, takibe itiraz ettiklerini, kredi borcuna kefil olması nedeniyle müvekkili aleyhine takip yapıldığını, müvekkili adına sözleşmeye imza atan ...’ın şirket adına borç altına girme ve kefil olma yetkisinin olmadığını, müvekkilince adı geçene verilen vekaletnamede kefalete ilişkin özel yetki bulunmadığını belirterek takip nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı şirketin dava dışı ...’a verdiği vekaletnamede her türlü krediler kullanmaya, kredi sözleşmelerini imzalamaya yetkili kılındığını, kaldı ki bu kişinin davacı şirketin ortaklarından olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

                  Mahkemece yapılan yargılama neticesinde ...’ün davalı bankaya kredi borcunun bulunduğunun sabit olduğu, davacının ....’ye verdiği vekaletnamede 3.kişi lehine ipotek yetkisi bulunmamasına rağmen vekaletnamede satış dahil ağır yetkilerin verildiği, kaldı ki, davacının yaptığı ödemelerde nazara alındığında verilen ipoteğe davacının sonradan icazet verdiğinin anlaşıldığı, açılan davaların iyiniyete aykırı olduğu, bu hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumayacağı gerekçeleriyle her iki davanın da reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu ipotek akdi davacının vekaletname verdiği ... tarafından davacıya vekaleten imzalanmıştır.HUMK.nun 388/3.maddesi uyarınca özel bir yetki verilmedikçe vekil, bir gayrimenkulü temlik veya bir hak ile takyit edemez....

                    Davalı vekili, davacı ile vekaletname yoluyla genel kredi sözleşmesi imzalandığını, kullanılan kredilerin eylül 2013 tarihinden öncesine ait taksitlerinin ödendiğini, vekaletnamede kredi çekme konusunda yetki verildiğini, vekaletnamede bir usulsüzlük varsa bunun vekaletnameyi hazırlayanla alakalı olduğunu, dava dışı şirket ile davacı arasındaki ilişkinin bankayı bağlamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, niteliği gereği noter belgelerinin aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgeler olduğu, davacının da vekaletnameyi verdiğini kabul ettiği, ancak vekaletnamede kredi çekme yetkisi verildiğini bilmediği iddiasını bankaya karşı ileri sürmesinin mümkün olmadığı,davacının ... Noterliğinin 07/09/2012 tarih ve 22847 yevmiye numuralı vekaletnamesi ile "T.C....

                      UYAP Entegrasyonu