ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2021 NUMARASI : 2016/397 ESAS - 2021/165 KARAR DAVA KONUSU : Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan maddi ve manevi tazminat KARAR : Adana 4....
Yukarıda değinilen yasal düzenlemeler ve ilkeler dikkate alınarak somut olay değerlendirildiğinde; davacıların vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olarak kendi paylarına hasren tek başına dava açamayacakları tartışmasızdır. Esasen, mülkiyet çekişmesini içeren ve değinilen nitelikli davada pay oranıyla açılan davanın dinlenilmesine olanak yoktur. Öte yandan, TMK'nin 702/4. maddesi hükmü ortaklığa ait mallara yönelik dışarıdan gelecek tehlikelere ve zararlara karşı koruyucu ve def’etmeye (TMK'nin 683/2.maddesinden kaynaklanan) ilişkin bir hüküm olup somut olayda uygulama yeri bulunmamaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/208 esas sayılı dosyası ile tazminat davası açtığını ve bu dosyada vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle tazminata hükmedildiğini, bu vekaletname ile yapılan satış işlemlerinden sonra vekilin, müvekkili adına yaptığı devir işleminden elde edilen gerçek geliri müvekkiline devretmediğini, vekilin vekillik görevini kötüye kullandığını belirterek, davalı Sabri Öney adına kayıtlı bulunan dava konusu iki taşınmazın gerçek satış bedellerinin tespit edilerek, Rize ili, Ardeşen ilçesi, Kavaklıdere mahallesi, 82 ada, 45 parseldeki taşınmazdaki müvekkilinin 1/6 payının ve Rize ili, Ardeşen ilçesi, Kavaklıdere mahallesi, 81 ada, 61 parseldeki 1/6 payının devri ile ilgili olarak da şimdilik 250.000- TL’nin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Maddesi uyarınca alacak tam ve belirlenebilir olduğu anda arttırılmak üzere (belirsiz alacak davası ) 100.000 TL alacağın harcama tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı müvekkile verilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE: Mahkememizin ---- Esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde; davacının ----- olduğu, davanın birleştirilen dava dosyası ile aynı sebepten doğduğu, davanın derdest bulunduğu görülmüştür. İncelenen tüm dosya kapsamına göre; mahkememizin ---- Esas sayılı dosyası ile İstanbul Anadolu ----....
Mahkemece, vekaletin hile ile alındığının ispatlanamadığı, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı, gerçek bedel ile temlik bedeli arasında fark bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen kararın davalılar tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından taraflar arasında borç alacak ilişkisinin olduğu, davacının iddiasını ispat edemediği, inanç sözleşmesinin de ispatlanamadığı, davacının aldığı borç parayı ödediğine ilişkin delil sunmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacı ...'ın ... 4. Noterliği'nin 6708 yevmiye nolu çekişme konusu 264 ada 25 parsel sayılı taşınmazın satışı yetkisini içeren vekaletnamesi ile davalı ...'yi vekil kıldığı, vekil ...'nin de davacıya vekaleten dava konusu 264 ada 25 parsel sayılı taşınmazı davalı eşi ...'...
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, vekaletin kötüye kullanılması hukukal nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince " 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46 Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan alacak ..... ile..... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasında karar verilmesine yer olmadığına dair......... Aile Mahkemesi'nden verilen 22.11.2013 gün ve 162/1385 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı.... vekili, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Daval...... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; taraflar arasındaki anlaşma protokolüne göre, davacı ve davalı arasında yapılan 04.04.2013 tarihli; (..... biçimindeki sözleşmenin aynen onanmasına, ... dava konusu istemler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ... davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine) karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bu bağlamda, davanın vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı alacak talebine ilişkin olması sebebiyle somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde, yaşlı ve kanser dahil bir çok hastalık geçirmesinden ve kronik rahatsızlıklarından faydalanılıp ortakları T3 adına vekaletname çıkartılmasını sağladıklarını ve bu vekalet ile satış yapıldığını beyan etmiş olup, iddianın açıklanan içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle özellikle vekaletin tehdit (korkutma-ikrah) ve baskı sonucu alındığı iddiası aynı zamanda ve bunun sonucu olarak vekaletin kötüye kullanılması iddiasını da içerdiğinden mahkemece davanın vekaletin kötüye kullanılması olarak nitelendirilmesinde usule aykırılık görülmemiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde, yaşlı ve kanser dahil bir çok hastalık geçirmesinden ve kronik rahatsızlıklarından faydalanılıp ortakları T6 adına vekaletname çıkartılmasını sağladıklarını ve bu vekalet ile satış yapıldığını beyan etmiş olup, iddianın açıklanan içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle özellikle vekaletin tehdit (korkutma-ikrah) ve baskı sonucu alındığı iddiası aynı zamanda ve bunun sonucu olarak vekaletin kötüye kullanılması iddiasını da içerdiğinden mahkemece davanın vekaletin kötüye kullanılması olarak nitelendirilmesinde usule aykırılık görülmemiştir....