KARAR Davacı avukat, davalının geçirdiği trafik kazası nedeniyle daimi maluliyet tazminat alacağı için sigorta şirketine dava açmak amacıyla kendisini vekil tayin ettiğini, ücret konusunda da tahsil edilecek miktarın %25'i+KDV şeklinde anlaştıklarını, davacının yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalı tarafından haksız azledildiğini ve ücretinin ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL akdi, 50,00 TL yasal vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı, duruşmalara katılmamış, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 50,00 TL yasal vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, vekalet sözleşmesi nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı avukatın müvekkili davalı tarafından haksız azledildiği, akdi vekalet ücreti talebinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Uyuşmazlık azlin haklı olup olmadığı ve vekalet ücretinin miktarı noktalarında toplanmaktadır. Avukatlık Kanunu’nun 174. maddesinde, “Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir. Somut uyuşmazlıkta, mahkemece azlin haksız olduğu belirlenmiş olup, davalıda vekalet ücretinin 10.000,00 TL olduğunu ispat edememiştir. Bu halde, davacının davalıya iş bedeli olarak verdiği ücreti isteyemeyeceği açıktır....
Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Zira vekalet ilişkisi bir bütün olup azil, taraflar arasındaki tüm dava ve takiplere sirayet edeceğinden, azlin haklı olduğunun kabul edilmesi halinde, davacının azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşmeyen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edebilmesi mümkün değildir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir....
Yukarıda belirtilen gerekçelerle; davacının istinaf talebinin HMK m. 353/1- b-1 uyarınca esastan reddine, davalıların istinaf isteminin kabulü ile HMK m. 353/1- b-2 uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosya kapsamı ve azil nedenlerine göre azil haklı olduğundan, haklı azil halinde ancak tamamlanmış işler yönünden vekalet ücretine hak kazanacağından, azil tarihine kadar tamamlanmış iş bulunmadığından, davacının azil tarihine kadar sarf ettiği emek ve mesaiye göre Yüksek yargıtay emsal içtihatları doğrultusunda 10.000,00 TL vekalet ücretinin dava tarihinden itibaren yasal faizi T4 Ltd. Şti.'nden alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin reddine, davalı T3 yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine Dairemiz Üye Hakimi Bahar KÜÇÜKALİ'nin karşı oyu ve oy çokluğu ile aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Mahkemece, davalının azil işlemi haksız bulunduğuna göre davacı avukat danışmanlık sözleşmesine göre süreden önce azil nedeniyle kural olarak ücretinin tamamını isteyebilir. Borçlar Kanununun 325.maddesinde “İş sahibi işi kabulde temerrüt ederse, işçi taahhüt ettiği işi yapmaya mecbur olmaksızın mukaveledeki ücreti isteyebilir....
Zira vekalet ilişkisi bir bütün olup azil, taraflar arasındaki tüm dava ve takiplere sirayet edeceğinden, azlin haklı olduğunun kabul edilmesi halinde, davacının azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşmeyen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edebilmesi mümkün değildir....
Noterliği'nin 15.04.2019 tarih ve 5636 yevmiye nolu azilnamesi ile davacıların azledilerek davalı şirketin vekalet edimini yerine getirmediğini, aksine yıllar süren vekalet ilişkisini "gördüğüm lüzum üzerine" sebebinin içine sığdırarak haksız olarak sona erdirdiğini, davalı şirket tarafından müvekkillerinin haksız olarak azledildiği tarihte müvekkillerinin ücret alacaklarının muaccel hale geldiğini, davalının haksız azil tarihinde müvekkilleri tarafından takip edilen kesinleşen ve halen devam etmekte olan dava dosyalarının bulunduğunu ileri sürerek; ve vekalet ücret alacağı tespit edilerek şimdilik 42,000- TL'nin 15.04.2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte dava sonuçlanıncaya kadar davalının yeter miktarda malvarlığına devre engel şekilde ihtiyati tedbir kararı konulmasını talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesi 26/05/2021 tarihli ara kararında; "...Talep ihtiyati haciz ve tedbir talebine ilişkindir....
Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi'nin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Zira vekalet ilişkisi bir bütün olup azil, taraflar arasındaki tüm dava ve takiplere sirayet edeceğinden, azlin haklı olduğunun kabul edilmesi halinde, davacının azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşmeyen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edebilmesi mümkün değildir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir. Bu açıklamalardan sonra dava konusu olaya bakılacak olursa; davacı avukat Gaziantep 1....
Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Zira vekalet ilişkisi bir bütün olup azil, taraflar arasındaki tüm dava ve takiplere sirayet edeceğinden, azlin haklı olduğunun kabul edilmesi halinde, davacının azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşmeyen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edebilmesi mümkün değildir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir....
Avukat bu durumda ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edebilir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir. Bir davada görev yapan avukat, vekil edeninden aralarındaki sözleşmeye göre kararlaştırılan miktarı, şayet ücret kararlaştırılmamış ise Avukatlık Kanunu'nun 164/4 maddesine göre belirlenecek miktarı ücret olarak talep etmek hakkına sahiptir. Vekil eden, Avukatlık Kanunu'nun 164. Maddesi gereğince belirlenen ücretten sorumludur. Yargıtay'ın kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir....