İstikrar kazanmış Yargıtay uygulamasında; avukatın vekalet ücret alacağının, sözleşmeyle aksi kararlaştırılmadığı müddetçe üstlendiği işin sonuçlanması ve kesinleşmesiyle muaccel olacağı, haksız azil halinde ise tüm vekalet ücreti alacağının muaccel hale geleceği, ancak azlin haklı nedenlere dayanması halinde ise vekilin derdest ve bitmemiş işler yönünden vekalet ücretine hak kazanamayacağı, yine azil haklı nedenlere dayansa bile bitmiş ve kesinleşmiş işler yönünden vekilin vekalet ücretine hak kazanacağı kabul edilmektedir. Ne var ki dosyada; herhangi bir azilname bulunmamaktadır. Alınan bilirkişi raporunda da azilname tespit edilemediği bildirilmiştir....
Bu sebeplerle; haklı azil nedeniyle davacının ancak azil tarihine kadar yapmış olduğu işler için ücret talep edebileceği, maddi tazminat yönünden açılan davanın azil tarihinde derdest olduğu, sonuçlanmadığı, azil haklı olmakla devam eden maddi tazminat yönünden davacının alacak talebinde bulunamayacağından açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur..." gerekçesiyle davanın reddine, karar verilmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "...Tüm dosya kapsamı uyarınca; davanın haksız azil nedeniyle Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/633 esas sayılı dosyaya ilişkin akdi ve karşı yan vekalet ücretinden kaynaklanan alacağın fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL'sinin tahsilinin talep edildiği, alınan bilirkişi raporuyla azil tarihi itibariyle vekilin Konya 2....
Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir. Bu açıklamalardan sonra dava konusu olaya bakılacak olursa; davacı avukatın, davalının boşanma davasında vekilliğini üstlendiği, ancak 18 Şubat 2010 tarihinde davalı müvekkili tarafından azledildiği anlaşılmaktadır. Davacı, vekaletten azlinin haksız olduğunu ileri sürerken, davalı ise azlin haklı olduğunu savunmuştur. O halde taraflar arasındaki öncelikli uyuşmazlık, azlin haklı olup olmadığı ile ilgili olup, ancak bunun sonucuna göre davalının vekalet ücreti ödemekle yükümlü olup olmadığı, yükümlü ise ödenmesi gereken ücretin miktarı belirlenebilecektir....
alacağı ve yapılan masraflara karşılık mahsup edildiğini, sonrasında ise davalının sırf avukatlık ücreti ödememek adına kötüniyetli olarak müvekkilini azlettiğini, davalının haksız azli nedeniyle davalı adına yapılan Adana 8....
Mahkemece de, davalının, alacağından fazla miktarı alıkoyduğu kabul edilmiş olmasına rağmen, bu kabulle çelişkili olacak şekilde “davalının işini özenle yerine getirdiğinden bahisle azlin haksız olduğunun” benimsenmesi ise isabetsizdir. Avukatlık Kanununun, 174. maddesinde, “Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” Hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Azil tarihi itibariyle derdest olup, henüz sonuçlanmayan ... ve davalar nedeniyle ücret talep edilemez. Somut olayda, azil tarihi olan 25.3.2009 tarihi itibariyle, ilamlı icranın takibe konulduğu ... 2....
İlk derece mahkemesince; "..Taraflar arasında 24/06/2009'da vekalet ilişkisi kurulduğu, vekalet ilişkisinin davacı şirketin davalı avukatı 15/04/2015'te azletmesi ile sonlandığı, azilnamede davalı avukatın vekalet ilişkisine istinaden ilgili dosyalardan fazladan tahsil etmiş olduğu bedellerin taraflara iadesini talep ettiği, dosyadaki deliller ve bilirkişi raporu dikkate alındığında, davalı avukatın vekalet sözleşmesine istinaden olağan işleri yaptığı, yapmış olduğu bir takım usulü işlemler yönünden vekalet yetkisinin bulunduğu, buna göre; davalı avukatın özen ve sadakatle görevini yerine getirmediğine dair somut delillerin dosyaya sunulmadığı, bu yönüyle azlin haksız olduğu, haksız olan azil nedeniyle davalı avukatın vekalet ücreti alacağının doğduğu, ancak tahsil ettiği paralardan vekalet ücreti alacağı düşüldükten sonra 25.531,39 TL yi davacı tarafa vermesi gerekirken davalıda kaldığı anlaşılmakla; bu bedel yönünden asıl davanın kabulü ile ihtarname tebliğ tarihi olan 17/04/2015 'den...
Taraflar arasındaki vekalet ücreti alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince; davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında 18.08.2006 tarihinde kurulan vekalet ilişkisinin haksız azil tarihi olan 13.09.2011 tarihine kadar devam ettiğini, daha önce vekalet ücreti alacağına ilişkin davalı aleyhine Bursa 3....
Belediyesinin davalıya mahalle olarak bağlandığını, takip ettiği dosyaların kendisinden istendiğini, vekalet ücretinin de ödenmediğini belirterek vekalet ücreti alacağının tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuş, mahkemece 2012/5198-9789 davanın kısmen kabulü ile 20.271 TL.nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. ... belediyesi 5747 Sayılı Kanun ile kapatılarak davalı ... Başkanlığına mahalle olarak bağlanmıştır.5747 Sayılı Kanunun geçici 2/4.maddesine göre; “...Bu belediyelerin Mahkemelerde süren davaları ile belediye olarak faaliyet gösterdiği döneme ve yapılan işlemlere ilişkin olarak açılacak davalarda muhatap, katıldığı belediye veya ilgili il özel idaresidir.” ... Belediyesinin yasa gereği, davalı belediyeye katılması, davalı belediyenin kendi avukatlarının bulunması nedeniyle davacının takip ettiği dosyaların kendisine devredilmesini istemesi haksız azil olarak değerlendirilemez....
Mahkemece de, asıl dava için azil tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiştir. Ne var ki, davacı dava açmadan önce davalıyı ihtar çekerek temerrüde düşürdüğünü bu davada ispat edememiştir. Davacı avukat olup, vekalet ücreti alacağı azil tarihinde muaccel hale gelir ise de, muaccel olan bu alacağa faiz yürütülmesi ancak BK. 101/1 anlamında davalının temerrüde düşürülmesi ile mümkün olup, davacıda dava tarihinden önce davalıyı temerrüde düşürmediği için ancak dava tarihinden itibaren kanuni faiz talep etme hakkına sahiptir, mahkemece azil tarihinden itibaren faiz yürütülmesi de usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir. Somut uyuşmazlığa ilişkin olarak, mahkemece de, tarafların azle ilişkin delillerinden; davalının sözünü ettiği ve azil nedeni olarak gösterdiği tüm dava dosyaları ile, davalının yaptığı şikayet üzerine verilen soruşturma izni neticesinde davacı hakkında açıldığı iddia edilen ... 6....