WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti. borçlunun ise ... olduğu, vekil aracılığıyla yapılan çeşitli takip işlemleri sonrasında haczedilen taşınmaz hakkında 13.03.2012 de satış kararı verildiği, 14.05.2012 de ihale yapıldığı, 19.03.2012 günü alacaklı şirket yetkilisi tarafından gönderilen azilname ile vekilin azledildiği, 10.05.2012 tarihinde vekilin müracaatı üzerine icra müdürlüğünce azil haksız olduğundan dosya alacağı üzerine hesaplanan vekalet ücretinin vekile ödenmesine karar verildiği, anlaşılmıştır.Alacaklı vekil vasıtası ile icra takibinde bulunmuş olup, vekil, asil adına icra ücreti vekaletini icra dosyasında borçludan isteyebilir.Vekillikten azil halinde taraflar arasındaki vekalet işlemleri sona erer. Vekillikten azilden sonra vekilin icra dosyasından herhangi bir talepte bulunması bu talebe ilişkin icra müdürlüğünün bir karar vermesi usulsüzdür....

    Davacı, verilen vekaletname ile takip ettiği iş ve dava dosyaları için vekalet ücreti talep etmektedir. Avukatlık Kanununun, 174. maddesinde, “Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Yargıtay'ın kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Zira vekalet ilişkisi bir bütün olup azil, taraflar arasındaki tüm dava ve takiplere sirayet edeceğinden, azlin haklı olduğunun kabul edilmesi halinde, davacı-karşı davalının azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşmeyen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edebilmesi mümkün değildir....

    Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez." hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Zira vekalet ilişkisi bir bütün olup azil, taraflar arasındaki tüm dava ve takiplere sirayet edeceğinden, azlin haklı olduğunun kabul edilmesi halinde, avukatın azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşmeyen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edebilmesi mümkün değildir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir....

    Avukatlık Kanununun, 174. maddesine göre haksız azil halinde avukat hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir. Haksız azil halinde karşı yan ücretine hükmedilmesi için tahsil edilebilirlik koşulu aranmaz. Yine aynı kanunun 164/son fıkrasında ise dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücretinin avukata ait olacağı hükmü öngörülmüştür. Azil tarihi itibariyle derdest olan dava yönünden avukatın, azille birlikte üzerine aldığı işi devam ettirip tamamlama olanağı kalmadığından karşı-yan vekalet ücretini azil tarihi itibariyle hak eder. Azil tarihi itibariyle muaccel olan alacak harçlandırılmış dava değeri üzerinden hesaplanır. Bu tarih itibariyle talep değeri 100,00- TL'dir. Davacının hak ettiği karşı-yan vekalet ücreti de 100,00- TL olarak kabul edilmelidir....

    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ücret tarifesine göre icra dosyası için 8.508,58 TL, ceza davası için 450,00TLvekalet ücreti istenmesinin yerinde olduğu gerekçesi ile itirazın kısmen iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, haksız azil iddiasına dayalı vekalet alacağı isteminden ibarettir. Davalı savunmasında, davacının icra dosyasını takip etmediğini, kendi çabaları ile alacağı tahsil etmek durumunda kaldığını, bu nedenle azlinin haklı olduğunu, davacının vekalet ücretini hak etmediğini savunmuştur....

      Mahkemece, davacı avukatın 27.08.2010 tarihinde yaptığı ilk talebinde alacağın işçi alacağı olduğunu belirtmemiş olmasına karşılık 23.11.2010 tarihli talebinde bunun işçi alacağı olduğunu belirtmesi ve aradan geçen sürenin kısalığı da gözetildiğinde bunun azil sebebi sayılamayacağı, azlin haksız azil niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; davacı avukat 23.11.2010 tarihinde alacağın işçi alacağı olduğu ve sıralamada dikkate alınması hususunda...'ye yazı yazılması için icra dairesinden talepte bulunmuş olmakla beraber,...'den gelen 01.06.2012 tarihli yazıda 30.05.2012 tarihli haciz müzekkeresi gereği alacağın işçi alacağı olarak güncellenerek takipli borçlar sıralama tablosunda işlem tesis edildiği belirtilmektedir....

        Hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir. Bu açıklamalardan sonra dava konusu olaya bakılacak olursa; davacının, davalıya vekaleten “işçilik haklarından kaynaklanan alacak davası” ile hukuki yardımlarda bulunduğu, ancak 28.01.2010 tarihinde davalı müvekkili tarafından azledildiği anlaşılmaktadır. Davacı, vekaletten azlinin haksız olduğunu ileri sürerken, davalı ise azlin haklı olduğunu savunmuştur. O halde taraflar arasındaki öncelikli uyuşmazlık, azlin haklı olup olmadığı ile ilgili olup, ancak bunun sonucuna göre davalının vekalet ücreti ödemekle yükümlü olup olmadığı, yükümlü ise ödenmesi gereken ücretin miktarı belirlenebilecektir....

          Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/649 Esas sayılı dosyasında vekili olarak temsil ettiğini, bu kapsamda davacı vekili sıfatı ile DSİ Genel Müdürlüğü aleyhine açılan kamulaştırmasız el atma davası sonucunda davanın kabulüne karar verildiğini, karar doğrultusunda ....İcra Müdürlüğü’nün 2013/1744 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, bu esnada hiçbir kusuru yok iken 20.11.2013 tarihli azilname ile azledildiğini, azlin haksız olduğunu, .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/649 Esas sayılı dosyasında yürüttüğü vekillik hizmeti nedeni ile akdi ve karşı yan vekalet ücretinin, yine .... İcra Müdürlüğü’nün 2013/1744 sayılı dosyası nedeni ile doğan icra vekalet ücretinin kendisine ödenmesi gerektiğini ileri sürerek 21.786,25 TL akdi vekalet ücreti, 9.021,60 TL kanuni vekalet ücreti ve 9.300,40 TL icra vekalet ücreti olmak üzere toplam 40.108,25 TL’nin azil tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....

            Mahkemece, 34.101,30-TL bedelli ve 000682 sıra nolu faturanın, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/144 Esas sayılı dosyası ile ilgisinin olmadığı bu faturanın İcra Müdürlüğü’nün 2006/4131 Esas sayılı dosyasında borçlu vekalet ücretine karşılık Muratpaşa Belediyesine kesildiği, açılan dava ile bir ilgisinin olmadığı, bu nedenle hesaba dahil edilmemesi gerektiği gerekçesiyle bu miktarın bilirkişi raporunda belirlenen 144.684,04-TL’ye ilave edilmesi ile davacının hak ettiği toplam vekalet ücreti alacağının 178.785,00-TL olduğu kanaatine varılmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki İcra Müdürlüğü’nün 2006/4131 Esas sayılı dosyası azil tarihi itibari ile sonuçlanmamış olup davacı avukatın bu dosya nedeniyle hak ettiği bir vekalet ücreti alacağı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca bu icra dosyası için düzenlenen karşı yan vekalet ücretine ilişkin fatura bedelinin bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacının hak ettiği vekalet ücretinden mahsubu gerekir....

              Asıl dava, yapılan azlin haksız olduğu iddiasına dayalı olarak açılan vekalet ücreti alacağına ilişkindir. Karşı dava ise; davacı avukatın vekalet görevini kötüye kullandığı iddiasına dayalı olarak alacak istemine ilişkindir. Avukatın, vekil olarak borçları 6098 s.Türk Borçlar Kanunu'nun 505 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, vekil, adı geçen Kanunu'nun 506. maddesine göre müvekkiline karşı vekaleti sadakat ve özenle ifa etmekte yükümlüdür. Vekil, sadakat borcu gereği olarak müvekkilinin yararına olacak davranışlarda bulunmak, ona zarar verecek davranışlardan kaçınmak zorunluluğundadır....

              UYAP Entegrasyonu