Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini, raporda eksik hesaplama ve yanlış yorum yapıldığını, vekalet ücreti hesaplanırken katkı payı alacağı davası, ziynet eşyaları, nafaka alacağı, tazminat miktarları, davalının malvarlığı, karşı vekalet ücretleri icra vekalet ücretleri.. vb. dikkate alınmadan hazırlanan hatalı rapor doğrultusunda mahkemece verilen kararın aleyhe kısımlarının kaldırılarak davanın tam kabulünü talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava,Dava, 1136 sayılı Av. Kanunun 174 md.sinde düzenlenen haksız azil iddiasına dayalı, vekalet ücreti alacağı talebinden ibarettir. Mahkemece kısmen kabul kararı verilmiş , kararı davacı vekili istinaf kanun yoluna getirmiştir. Uyuşmazlığın çözümü için, azlin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, buna bağlı vekalet ücretinin varlığı ve miktarının tespiti gereklidir. Avukatın vekil olarak borçları Türk Borçlar Kanunu’nun 505....
KARAR Davacı avukat, davalı kooperatifin vekilliğini aylık 1000 YTL ücret karşılığında yaptığını, haksız olarak azledildiğini, dokuz aylık ödenmeyen ücreti ile karşı tarafa yüklenen vekalet ücretleri için yaptığı icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, her iki tarafça temyiz edilmiştir. 1-Davacı avukatın, davalı ile arasındaki tarihsiz sözleşme ile davalının vekili olduğu ve aylık 1000 YTL ücret alacağı, bu sözleşmenin 1.1.2005 tarihli olduğunun tarafların kabulünde bulunduğu, 5.5.2006 tarihli azilname ile davacının vekaletten azledildiği, dosyadaki delillerden anlaşılmış olup, davacı haksız azil nedeniyle ödenmeyen ücretlerinin ve takip ettiği davalarda karşı tarafa yüklenen vekalet ücretlerinin tahsili için icra takibi yaptığını belirterek, itirazın iptali talepli bu davayı açmıştır. Davalı ise, azlin haklı olduğunu savunmuştur....
Somut olayda davacının davalının vekilliğini üstlendiği ve haksız azil nedeniyle vekalet ücretinin tahsili amacıyla taşınır ve taşınmaz malları üzerine tedbir konulmasını talep etmiştir. Davacının dava dilekçesindeki talebi alacak istemine ilişkin olup buna göre ihtiyati tedbir kararının ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceğinden ve talep konusunun para alacağı olmasına göre ilk derece mahkemesince tedbir talebinin bu gerekçelerle reddedilmesinin yerinde olduğu, davalı tarafça yapılan azlin haksız azil niteliğinde olup olmadığı, davacı avukatın bir vekalet ücreti alacağının bulunup bulunmadığı yargılama sonucunda tespit edilebilecek olup, tüm alacağın varlığı ve miktarı bakımından yaklaşık ispat koşulları oluşmadığından ihtiyati haczin şartları da oluşmamıştır....
Noterliğinin 01.03.2018 tarihli ve 04869 yevmiye no’lu azilnamesi ile azledildiğini öğrendiğini, ancak azlin haksız ve gerekçesiz olduğunu, anılan davadaki temsil görevini talimatlar doğrultusunda yerine getirmesine rağmen vekalet ücretinin de ödenmediğini ileri sürerek, sözleşme kapsamında tahakkuk eden 419.361,16 TL vekalet ücreti alacağı ile kariyer ve onurunu zedeleyen haksız azil nedeniyle 20.000,00 TL manevi tazminatın azil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. II....
İcra Müdürlüğü'nde tahsil edilen 202.369,20 TL'den 10.369,07 TL karşı taraf dava vekalet ücreti, 12.679,71 TL karşı taraf icra vekalet ücreti ve 23.045,78 TL akdi vekalet ücreti mahsup edildikten sonra kalan 156.277,64 TL'nin EFT yoluyla şirkete gönderildiğini dile getirerek karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; "İstem konusu dava, değişik iş, takipler sözleşmeden önceki tarihlidir. Sözleşme taraflar arasındaki vekalet ilişkisi devam ederken hazırlandığı ve sözleşme tarihinden sonra tevdii edilecek işleri kapsayacağına dair bir ibareye yer verilmediği için geçmişe uygulanabilir niteliktedir. Haklı azil halinde vekil sadece azil tarihine kadar kesinleşen işler için vekalet ücretine hak kazanmakta iken haksız azil durumunda tam vekalet ücreti ödenmesi gerekir (1136 SY madde 174, 13. Hukuk Dairesi 2016/14315 esas, 2019/4965 karar)....
Hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil, avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir. Somut olaya bakıldığında; davacı avukatın haklı olarak azledildiği mahkemenin de kabulünde olduğuna göre, azil tarihine kadar biten bir iş olmadığından herhangi bir ücret isteyemeyeceğinin kabulü gerekir. Mahkemece, davanın tümden reddi gerekirken, davacı avukata haklı azile rağmen emek ve mesaisi gözetilerek vekalet ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Zira vekalet ilişkisi bir bütün olup azil, taraflar arasındaki tüm dava ve takiplere sirayet edeceğinden, azlin haklı olduğunun kabul edilmesi halinde, davacının azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşmeyen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edebilmesi mümkün değildir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir. Hapis hakkının kanunun öngördüğü amaca uygun şekilde ve gereği gibi kullanılmaması halinde ise yapılan azlin haklı olduğunun kabulü gerekir....
Mahkemece rapor hükme esas alınmış ve kararın gerekçesinde azlin haklı olup olmadığı hususu değerlendirilmeksizin davacının vekalet ücreti alacağının tamamının ödendiği ve böylece vekalet ücreti alacağı kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de esasen davanın temeli ve uyuşmazlığın kaynağı azlin haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece, gerek taraflarca gösterilen deliller gerekse bilirkişi raporu itibariyle azlin haklı olup olmadığı hususu açıklığa kavuşturulmadan, doğrudan alacak talebinin değerlendirilmesi doğru değildir. Avukatlık Kanununun, 174. maddesinde, “Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir....
Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Avukat bu durumda ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edebilir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir. (aynı yönde Yargıtay 13.HD'sinin 2014/4237 E-2014/19658 K sayılı kararı). Somut olayda taraflar arasında imzalanan 01.01.2007 tarihli "Avukatlık Ücret Sözleşmesi"nin 8. maddesinde;"İş bu sözleşme ....01.01.2007 tarihinden it yıl için düzenlenmiş olup, taraflar bu süre sona ermeden 30(otuz) gün önce yazılı olarak feshi ihbard.. bulunmadıkları takdirde, sözleşme aynı süre için yenilenmiş sayılır....
Hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Zira vekalet ilişkisi bir bütün olup azil, taraflar arasındaki tüm dava ve takiplere sirayet edeceğinden, azlin haklı olduğunun kabul edilmesi halinde, davacının azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşmeyen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edebilmesi mümkün değildir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir. Bu açıklamalardan sonra dava konusu olaya bakılacak olursa; Dava, vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkin olup, taraflar arasında 11.2.2004 tarihli vekaletname ile başlayan vekalet ilişkisinin, 24.6.2008 tarihli azille sona erdiği anlaşılmaktadır....