Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacı avukat tarafından haksız azil iddiasına dayalı olarak açılan vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında kurulan vekalet ilişkisinin davalı tarafından gönderilen 17.01.2012 tarihli azil işlemi ile sona erdiği anlaşılmaktadır. Davalı azil sebebi olarak, vekalet ilişkisine konu icra takibinin dayanağı olan senedin hukuka aykırı olarak düzenlendiğini davacının bilerek hareket ettiğini savunmuş ise de bu hususu yasal delillerle ispat edememiştir.Bu itibarla davalı tarafından yapılan azil işlemi haklı sebebe dayanmamakta olup,nitekim bu hususun mahkemeninde kabulünde olduğu anlaşılmaktadır. Avukatlık Kanununun, 174. maddesinde, “Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir....
Hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir. Bu açıklamalardan sonra dava konusu olaya bakılacak olursa; taraflar arasındaki vekalet ilişkisinin, 30.4.2010 tarihli azille sona erdiği anlaşılmaktadır. Davacı avukat, azlin haksız olduğunu ileri sürerken davalı ise, davacının görevini sadakat ve özenle yerine getirmediğini, yanlış davalar açıp, mükerrer taleplerde bulunduğunu, kendisini zarara uğrattığını belirterek azlin haklı olduğunu savunmuştur....
Mahkemece, davanın kabulüne, 113.022-TL vekalet ücreti alacağının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline dair verilen kararın davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 24.10.2013 gün, 2012/29188 Esas, 2013/26077 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiş; bu kez davacı karar düzeltme talebinde bulunmuştur. 1-Davacı, dava dilekçesinde azil tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanacak nisbi vekalet ücreti ile Avukatlık Kanunu’nun 164/son maddesi gereğince hasma tahmil edilmesi gereken karşı yan vekalet ücretinin ödetilmesini istemiştir. Mahkemece, avukatın haksız azledilmesi nedeniyle taraflar arasında yazılı bir ücret sözleşmesi bulunmadığından Avukatlık Kanunu’nun 164/4 maddesi gereğince %10 oranı üzerinden hesaplanan akdi vekalet ücreti ile karşı yan vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Zira vekalet ilişkisi bir bütün olup azil, taraflar arasındaki tüm dava ve takiplere sirayet edeceğinden, azlin haklı olduğunun kabul edilmesi halinde, davacının azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşmeyen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edebilmesi mümkün değildir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir. Bu açıklamalardan sonra dava konusu olaya bakılacak olursa, taraflar arasındaki vekalet ilişkisinin 22.05.2014 tarihli azilname ile sona erdiği sabittir....
Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil, Avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir. Davacının 05.08.2016 tarihli vekaletname ile davalı Taylan'a vekaleten işçilik alacağı davasını açıp takip ettiği, 05.09.2018 tarihli azilname ile vekalet ilişkisinin sona erdiği anlaşılmaktadır....
Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Yargıtayın kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir....
Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Yargıtay'ın kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Zira vekalet ilişkisi bir bütün olup azil, taraflar arasındaki tüm dava ve takiplere sirayet edeceğinden, azlin haklı olduğunun kabul edilmesi halinde, davacının azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşmeyen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edebilmesi mümkün değildir. Buna karşılık haksız azil halinde avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir. Azlin haklı nedene dayandığının ispat yükü ise müvekkile aittir....
Ancak haksız azil halinde avukatın işe devam etme olanağı mevcut olmadığından, avukat, azil tarihi itibariyle muaccel olan akdi ve karşı yan vekalet ücreti alacağının ödetilmesini talep edebilir. Öte yandan vekalet ilişkisi bir bütün olup, vekaletten azil taraflar arasındaki tüm dava ve takiplere sirayet eder. Zira, azil yapılmış olmakla vekalet akdinin en önemli unsurlarından olan “güven ilişkisi” de sona ermektedir. Bu açıklamalardan sonra dava konusu olaya bakacak olursak; eldeki dava ve icra takibinden evvel davacı avukatın ilk olarak davalılar aleyhine Silivri 2....
Avukatlık Kanununun, 174. maddesine göre haksız azil halinde avukat hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir. Haksız azil halinde karşı yan ücretine hükmedilmesi için tahsil edilebilirlik koşulu aranmaz. Yine aynı kanunun 164/son fıkrasında ise dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücretinin avukata ait olacağı hükmü öngörülmüştür. Azil tarihi itibariyle derdest olan dava yönünden avukatın, azille birlikte üzerine aldığı işi devam ettirip tamamlama olanağı kalmadığından karşı-yan vekalet ücretini azil tarihi itibariyle hak eder. Azil tarihi itibariyle muaccel olan alacak harçlandırılmış dava değeri üzerinden hesaplanır. Bu tarih itibariyle dava değeri 200,00- TL'dir. Davacının hak ettiği karşı-yan vekalet ücreti de 200,00- TL olarak kabul edilmelidir....
Vekil, vekalet görevini ifa ederken müvekkiline sadakat göstermekte ve vekaletin konusunu oluşturan işi özenle yapmakla yükümlüdür. Vekalet ilişkisi karşılıklı güven ve saygıya dayanır. Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre haksız azil durumunda Avukatlık Kanunu 164/son maddesi gereği kararlaştırılan vekalet ücretinin tamamına hak kazanılır. Karşı yan vekalet ücreti dış ilişki de vekil edene aitken dış ilişki de Avukatlık Kanunu'nun 164/son hükmü gereğince aksine düzenleme yoksa vekile aittir. Aynı zamanda sözleşmeye göre belirlenen ücrete, sözleşme yoksa Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanacak ücrete de hak kazanılır; "Haksız azil halinde; anılan madde uyarınca avukatlık ücretinin tamamının ödenmesi gerekir. Haksız azledilen vekilin avukatlık ücreti, ücret sözleşmesinde kararlaştırılan ücretin tamamıdır....