Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, azlin haklı olup olmadığı ve bunun sonucunda davacının talep ettiği vekalet ücreti alacağının muaccel olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Avukatlık Kanunu’nun, 174. maddesinde, “Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir....

    Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Avukat bu durumda ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edebilir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir. Bu açıklamalardan sonra dava konusu somut olayda; alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamından davacı avukatın Antalya 1....

    KARAR Davacı, davalı şirketlerin vekili olarak davalar açtığını, takipler yaptığını ancak haksız yere azledildiğini ileri sürerek, vekalet ücreti alacağı, danışma ücreti alacağı ve yaptığı masraflar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 7.000-TL’nin tahsilini istemiştir. Davalılar, azlin haklı olduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, 2.500,24-TL vekalet ücreti alacağının ... Oto A.Ş yönünden 16.12.2007 tarihinden itibaren davalı... San. A.Ş yönünden de taleple bağlı kalınarak 03.03.2008 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı şirketin vekili olarak davalar açtığını, takipler yaptığını ancak haksız yere azledildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır....

      Öte yandan Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/523 Esas 2017/871 Karar sayılı ilamı davalılardan Kemal Aydemir yönünden istinaf edilmemiş olup her ne kadar kısmi kesinleştirme işlemi yapılmamış ise de, T4'ın usuli kazanılmış hakları kapsamında yapılacak yeni yargılama sonucunda hüküm Kemal Aydemir yönünden değiştirilemeyeceği, bu itibarla davanın Kemal Aydemir yönünden hükmen kesinleştiği de dikkate alınarak azil tarihi itibariyle avukatın kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücretine hak kazanacağının da kabulü gerekir.Bu itibarla davacının davalıyı vekil sıfatıyla temsil ettiği tazminat dosyasında, azil tarihi mevcut duruma göre 69.523- TL akdi vekalet ücreti, 48.711,63- TL karşı yan vekalet ücreti ile haksız azil nedeniyle Kayseri 2.İcra Müdürlüğünün 2017/12529 esas sayılı icra dosyası bakımından 64.697,21- TL icra vekalet ücreti alacağı olmak üzere toplam 183.131,84- TL alacağı olduğu anlaşılmıştır.04/04/2022 havale tarihli ek bilirkişi raporunda, davalı tarafından davacıya...

      Hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Avukat bu durumda ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edebilir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir. Bu açıklamalardan sonra dava konusu olaya bakılacak olursa; Dava, vekalet ücreti alacağı istemine ilişkin olup, davacının davalılar adına dava ve takip dosyalarında vekil olarak görev yaptığı ve vekalet ilişkisinin 24.08.2011 tarihli azille sona erdiği anlaşılmaktadır. Davacı avukat, azlin haksız olduğunu ileri sürerken davalılar ise, davacının görevini sadakat ve özenle yerine getirmediğini, azlin haklı olduğunu savunmuştur....

        Avukatlık Kanununun, 174. maddesinde, “Üzerine aldığı işi haklı bir sebep olmaksızın takipten vazgeçen avukat hiç bir ücret isteyemez ve peşin aldığı ücreti geri vermek zorundadır.Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığı veya istifanın haksız olduğunun kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Yargıtay'ın kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil veya haksız istifa halinde ancak azil veya istifa tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir....

        Davalı vekilin vekalet ücretinin hesabına ve miktarına yönelik açık bir istinaf talebi bulunmamaktadır. Avukatlık Kanununun, 174. maddesinde, “Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Yargıtay'ın kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Zira vekalet ilişkisi bir bütün olup azil, taraflar arasındaki tüm dava ve takiplere sirayet edeceğinden, azlin haklı olduğunun kabul edilmesi halinde, davacının azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşmeyen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edebilmesi mümkün değildir....

        KARAR Davacı avukat, davalı kooperatifin vekilliğini aylık 1000 YTL ücret karşılığında yaptığını, haksız olarak azledildiğini, dokuz aylık ödenmeyen ücreti ile karşı tarafa yüklenen vekalet ücretleri için yaptığı icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, her iki tarafça temyiz edilmiştir. 1-Davacı avukatın, davalı ile arasındaki tarihsiz sözleşme ile davalının vekili olduğu ve aylık 1000 YTL ücret alacağı, bu sözleşmenin 1.1.2005 tarihli olduğunun tarafların kabulünde bulunduğu, 5.5.2006 tarihli azilname ile davacının vekaletten azledildiği, dosyadaki delillerden anlaşılmış olup, davacı haksız azil nedeniyle ödenmeyen ücretlerinin ve takip ettiği davalarda karşı tarafa yüklenen vekalet ücretlerinin tahsili için icra takibi yaptığını belirterek, itirazın iptali talepli bu davayı açmıştır. Davalı ise, azlin haklı olduğunu savunmuştur....

          Hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Avukat bu durumda ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edebilir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir. Bu açıklamalardan sonra dava konusu olaya bakılacak olursak; Asıl dava, davalı-karşı davacı avukat tarafından tahsil edilen paranın usulsuz uhdesinde tutulduğundan bahisle başlatılan takibe itirazın iptali istemine ve karşı dava ise, davalı-karşı davacı olan avukatın bakiye kalan vekalet ücretinin tahsili istemine ilişkin olup, davacı-karşı davalı ile davalı-karşı davacı arasındaki vekalet ilişkisinin 19.09.2011 tarihli azille sona erdiği anlaşılmaktadır....

            Somut olayda davacının davalının vekilliğini üstlendiği ve haksız azil nedeniyle vekalet ücretinin tahsili amacıyla taşınır ve taşınmaz malları üzerine tedbir konulmasını talep etmiştir. Davacının dava dilekçesindeki talebi alacak istemine ilişkin olup buna göre ihtiyati tedbir kararının ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceğinden ve talep konusunun para alacağı olmasına göre ilk derece mahkemesince tedbir talebinin bu gerekçelerle reddedilmesinin yerinde olduğu, davalı tarafça yapılan azlin haksız azil niteliğinde olup olmadığı, davacı avukatın bir vekalet ücreti alacağının bulunup bulunmadığı yargılama sonucunda tespit edilebilecek olup, tüm alacağın varlığı ve miktarı bakımından yaklaşık ispat koşulları oluşmadığından ihtiyati haczin şartları da oluşmamıştır....

            UYAP Entegrasyonu