Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 8.maddesine göre her dava için ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. HMK. nun 323/ğ gereğince vekalet ücreti yargılama giderlerinden sayılmış, HMK.nun 326. maddesine göre de yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği belirtilmiştir. Mahkeme, istek olmasa bile davayı kazanan taraf lehine vekalet ücretine kendiliğinden karar vermekle yükümlüdür. Bu durumda, mahkemece reddedilen maddi ve manevi tazminat davaları yönünden davalı vekili lehine vekalet ücreti verilmesi gerekirken yazılı şekilde bu konuda olumlu olumsuz bir hüküm kurulmaması hatalı olmuştur. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 25.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    İlk derece mahkemisince davanın kubulüne ilişkin verilen karara karşı davalı idare vekilince yapılan istinaf başvurusunun vekalet ücreti yönünden kabulü ile vekalet ücretine ilişkin bendinin HMK'nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesine ilişkin olarak ... Bölge Adliye Mahkemesinin 14.Hukuk Dairesince verilen hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmişitir....

      Borçlu aleyhine 54.951.519.580.TL. asıl alacak ve 5.109.696.873.TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 60.061.216.453.TL: nin icra masrafları vekalet ücreti ve asıl alacağın takipten itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin 3.11.2003 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 10.11.2003 tarihli dilekçe ile borca itiraz ettiği, alacaklının iş bu dava ile 5.062.384.740.TL: icra masrafı vekalet ücreti ve faiz talep ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda borcun ödendiği taraflar arasındaki uyuşmazlığın icra masrafları, vekalet ücreti ve faize ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, davalının borcunu 7 günlük itiraz süresi içerisinde 35.156.19 YTL. olarak ödediği ve takipten önce temerrüde düşmediği çekizmesizdir....

        Verilen ıslah dilekçesi ile de akdi vekalet ücreti talebi 25.680,25TL'ye çıkarılmıştır. Davalılar, davanın reddini dilemişler, davalı ... cevap dilekçesi sunmayıp duruşmalara da katılmamıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine, akdi vekalet ücreti olan 25.680,25-TL'nin kabulüne, 1.000,00-TL'si için dava tarihinden 24.680,25-TL'si için ıslah tarihi olan 31/03/2015 tarihinden geçerli olmak üzere yasal faiz uygulanmasına, 900,00-TL karşı vekalet ücretinin kabulüne, dava tarihinden geçerli olmak üzere yasal faiz uygulanmasına, kabul edilen tutarların davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin 100,00-TL karşı vekalet ücreti ile 15.000,00-TL manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkin olup, davacılar, davalı ...'...

          O halde bu dava dosyasına ilişkin olarak davacı sözleşme ile belirlenen maktu vekalet ücreti ile birlikte 6.5.2013 tarihli protokol ile kararlaştırılan 180.000 Euro katkı payı alacağı üzerinden hesaplanacak nisbi vekalet ücretine hak kazanacaktır. Bu durumda mahkemece, açıklanan ilkeler doğrultusunda davacının vekalet ücreti alacağı belirlenip davalının yapmış olduğu ödemeler de vekalet ücreti alacağından mahsup edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 3-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 09/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece, bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle davacının 13.015,00 TL vekalet ücretinin alacağı olduğundan bahisle davanın kısmen kabulüne verilmiş ise de; davacı takip talebinde vekalet ücretine dayanak Şişli 6. İcra Müdürlüğü’nün 2008/29917 E sayılı dosyasından 12.015,00 TL akdi vekalet ücreti, ... 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/1198 E sayılı dosyasından ise 1.000,00 TL vekalet ücreti talebinde bulunmuştur. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise; Şişli 6. İcra Müdürlüğü’nün 2008/29917 E. sayılı dosyasında 8.647,00 TL akdi vekalet ücreti, 8.180,00 TL karşı yan vekalet ücreti olmak üzere hem akdi hem de karşı yan vekalet ücreti alacağı hesaplanmıştır. Davacı, icra takibinde Şişli 6. İcra Müdürlüğü’nün 2008/29917 E sayılı dosyasına ilişkin olarak sadece akdi vekalet ücretini talep etmiş olup, alacak talebini bu şekilde sınırlandırmıştır. Hakim iki tarafın iddia ve savunmalarıyla bağlı olup, talepten fazlaya karar veremez(HMK m.26)....

              Ancak; 1)Davalı idare harçtan muaf olduğu halde yargılama giderlerine dahil edilmek suretiyle aleyhine harca hükmedilmesi, 2)Davanın konusu ve tarafları aynı olup, ilk davada hükmedilen vekalet ücreti ile 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen geçici 6. maddesinin 7. fıkrası dikkate alınarak vekalet ücreti takdiri gerekirken fazlaya hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Ancak; Davada vekille temsil olunan davacı lehine asıl ve ek davada hükmolunan toplam bedel üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12/2 maddesi gereğince ilk davada vekalet ücreti verildiği dikkate alınarak yeniden vekalet ücreti takdir edilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 6. bendinin (a) alt bendinin hüküm fıkrasından tamamen çıkartılmasına Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz olması nedeniyle davacının bu nedenle talep edebileceği vekalet ücretinin AAÜT gereğince maktu vekalet ücreti olduğu kabul edilerek, davanın kısmen kabulüne, 4.200,00 TL dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, haksız azil nedeniyle vekalet ücreti alacaklarının tahsili istemine ilişkin olup, davacı, gerek akdi, gerekse karşı tarafa yükletilen vekalet ücretinin tahsili için eldeki davayı açmıştır....

                    HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere : 1-Yargılama aşamasında konusuz kalan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, HARÇLAR 2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan davacı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan 5.799,16 TL harçtan mahsubu ile, fazla yatırılan 5.718,46‬ TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine, VEKALET ÜCRETİ ve YARGILAMA GİDERLERİ 3-Taraflar karşılıklı vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinde bulunmadıklarından, taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, kendisini vekil ile temsil eden taraf vekillerine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, ARABULUCULUK ÜCRETİ 4-Davanın açılmasına davalılar sebebiyet verdiğinden 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi gereği Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan --- davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına, 5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine, Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara...

                      UYAP Entegrasyonu