Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

davacılar adına ayrı ayrı takdir edilecek manevi tazminat miktarının tespit ve takdirinde dikkate alınmasının gerekeceği değerlendirerek, davacı anne adına manevi tazminat talebin tam kabulüne, davacı çocuk yönünden ise manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiş, davacılar vekilinin maddi tazminat talebinden feragate yönelik yargılama aşamasındaki beyanı ve vekaletnamesinde davacılar adına feragate yetkili olduğu...." gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 22/12/2010 gününde verilen dilekçe ile evlilik birliği devam ederken üçüncü kişiyle birlikte olma iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat talebi yönünden daha önce verilen kararın kesinleştiği gerekçesi ile yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına; manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne dair verilen 22/10/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, evlilik birliği devam ederken üçüncü kişiyle birlikte olma iddiasına dayalı manevi tazminat ile yapılan harcamalara ilişkin maddi tazminat istemine ilişkindir....

    bölgesini içeren radyolojik görüntüleme tetkikini yaptırmaması nedeniyle merdivenden düşmesi sonucu oluşan vertabra kırığının tespiti gecikmiş ise de davacının merdivenden düşmesi sonrasında geliştiği ileri sürülen işlev bozukluklarının hekimin eylemi ile oluşmadığı ya da artmadığı, tanı gecikmesinin davacıya uygulanacak tedavinin niteliğinde ve uygulamasında bir fark oluşturmayacağı, kaldı ki davacının işlev bozukluğunun kalıcı olmadığının Adli Tıp Kurumu raporunda ortaya konulduğu gerekçesiyle, davacının maddi tazminat isteminin reddine, söz konusu eksik uygulamaların hastada gerekli özen gösterilmeden sağlık hizmetinin sunulduğu izlenimine neden olduğu söz konusu eksiklik sebebiyle oluşan manevi zararın karşılanması gerektiği gerekçesiyle de manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 40.000,00 TL manevi tazminatın davalı idareye başvuru tarihi olan 28/05/2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat ve faiz isteminin...

      Taraflar arasındaki “maddi ve manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen maddi tazminat isteminin tümden, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin karar davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir. 2. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: I. YARGILAMA SÜRECİ Davacı İstemi: 4....

        12-Davacı ... kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan manevi tazminat yönünden AAÜT uyarınca hesap olunan maktu 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak iş bu davacıya ödenmesine, 13-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca reddedilen maddi tazminat yönünden hesap olunan maktu 5.100,00 TL ve rededdilen manevi tazminat yönünden hesap olunan maktu 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı ...'...

          Sigortalı hekimin kötü tıbbi uygulama sayılması gereken davranışlarının tespit edilmesi halinde sigorta poliçesi düzenleyen sigorta şirketlerinin bu nedenle tıbbi müdahale yapılan kişinin uğradığı maddi ve manevi tazminat taleplerini sigorta poliçesi kapsamında karşılaması gerekmektedir....

            Davalı T4 vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece 'aşamalarda alınan adli tıp raporu ve bilirkişi heyet raporu ile illiyet bağı bulunmadığının açıkça ortaya konulması karşısında davacıların maddi tazminat istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.'' denilerek illiyet bağı bulunmadığının kabul edilmesine rağmen kendi içinde çelişkili olacak şekilde kararda manevi tazminata hükmedildiğini, davada mütevaffanın ölümü ile davalılara yüklenen ksur arasında uygun illiyet bağı bulunmadığından davanın tümden reddinin gerektiğini, davacı tarafın manevi tazminat yönünden ileri sürdüğü husususların somut olayda gerçekleşmediğini, davacılara manevi tazminatın ayrı ayrı hükmedildiğinden reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden her davacı yönünden reddedilen manevi tazminat yönünden karşı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, her iki davalı tarafa ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, iki taraf için tek vekalet ücretine hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu...

            Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.06.2018 tarihli ve 2016/15 E., 2018/399 K. sayılı kararı ile davanın reddine, maddi tazminat yönünden 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, manevi tazminat yönünden 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur. 2. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13....

              İcra Müdürlüğünün 2016/5280 esas sayılı icra takiplerine konu abonelik sözleşmesinden kaynaklı davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, 08/03/2015 tarihli 791 3561899 sözleşme seri nolu abonelik sözleşmesinin iptaline, davanın manevi tazminat talebi bakımından kısmen kabulü ile; 3.000,00- TL'nin 08/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir....

              yapmadığını, davalının kazancı ve somut olay ile hükmedilen manevi tazminat doğru olmadığını, bu nedenle istinaf incelemesi neticesinde kararın kaldırılmasının gerektiğini, -Vekalet ücreti talep kısmından fazla olmayacağı hususu kanunda belirlendiğini, erilen kararın hukuka aykırı olduğunu, manevi tazminat yönünden de "Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.550,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine," şeklinde hüküm kurulduğunu, avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uygun verilmiş bir vekalet ücreti kararının olmadığını, -Bu nedenlerle; yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını talep etmek gerektiğini, davanın talepleri gibi kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu