yazar kimliği zedelendiğini, davalının haksız eylemi sonucu manevi olarak telafisi mümkün olmayan zarara uğrayan müvekkilinin yazar kimliği zedelendiği için ---- manevi tazminat talep ettiklerini, açıklanan tüm bu hususlar ve resen gözetilecek nedenler doğrultusunda müvekkilinin dava konusu haksız eylem nedeniyle maddi manevi kayıplarının olduğu aşikar olup iş bu maddi ve manevi tazminat davasını açma zorunluluğumuz hasıl olduğunu, Davalı taraf ile yapılan tüm yayın sözleşmelerinin feshine karar verilmesini, fazlaya ilişkin tüm hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin telif hakkı alacağı sebebiyle uğradığı zararın şimdilik ---- maddi tazminat ---- manevi tazminatın işleyecek olan yasal faizi ile birlikte, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
HUKUK DAİRESİ Dava; taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi manevi tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine 20/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
HUKUK DAİRESİ Dava; taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 01/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Davacı vekili tarafından, davacının tapuda resmi senetle satın aldığı taşınmazla ilgili, gerçek malik tarafından açılan tapu iptali ve tescil davası sonucu, sahte evraklarla satış yapıldığının anlaşılması nedeniyle davacı adına olan tapu kaydının iptal edildiği, tapu memurlarının kusuru nedeniyle sahte evrakla satışın gerçekleştiği, taşımazın tapusunun iptali ve aleyhine açılan davanın kaybedilmesi nedeni ile ödenmek zorunda kalınan yargılama giderlerinden dolayı davacının zarar gördüğü belirtilerek 326.757,73 TL maddi ve 5000,00 TL manevi tazminat istemli dava açılmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, toplam 309.625,73 TL’nin 291.600,00 TL’sine dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanarak davalıdan tahsiline karar verilmiş ancak reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden, kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir....
dan tahsiline ilişkin taleplerinin iş bu kredinin sırf bu araçta meydana gelen hasarı gidermeye yönelik çekilmiş bir kredi olduğunun dosya içerisinde mevcut belgelerden anlaşılamadığı buna dair delilinde olmadığı gözetilerek reddine, manevi tazminat taleplerinin TBK'nın 56 maddesi gereğince; bedensel bütünlüğü zedelenen kişi manevi tazminat isteyebileceğine yönelik düzenleme nazara alınarak davacının aracının hasarlanmasına ilişkin çektiği krediden dolayı dini inancına ters düştüğündün ve bu durumun kendisinde oluşturduğu hissiyattan ötürü manevi tazminat isteyemeyeceği nazara alınarak reddine, ayrıca TBK50. Maddesine dayanılarak ayrıca istenilen 1000 TL tutarındaki maddi tazminatın, araç ikame bedeli, onarım bedeli ve değer kaybına yönelik istenilen maddi tazminat talepleri içerisinde bulunduğu ayrıca talep edilen maddi tazminatın bir dayanağının olmadığı değerlendirilerek reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Aynı tarifenin 10. maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkraları ise "(3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir." şeklinde düzenlenmiştir. Mahkemece dava zamanaşımı nedeniyle reddedilmiş olduğuna göre AAÜT'nin yukarıda anılan maddeleri karşısında; reddedilen maddi ve manevi tazminat miktarları üzerinden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir....
Davacı ... maddi ve manevi tazminat talepli davasını takip etmediğinden davasının açılmamış sayılmasına karar verildiği halde, davalı ... lehine maddi ve manevi tazminat yönünden ayrı ayrı maktu vekalet ücretine hükmedilmesi yerine, tek maktu maddi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Yine davacı ...’in manevi tazminat talebi kısmen reddedildiği halde, kendisini vekille temsil ettiren davalı ... lehine hiç vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiştir. Tüm bu hususlar doğru olmayıp bozma nedeni ise de; bu yöndeki yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte bulunmadığından 6100 sayılı HMK.nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle mülga 1086 sayılı HUMK.nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 2-Boşanma davası içinde istenen ve hüküm altına alınan Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2. maddesinden kaynaklanan boşanmanın fer'i (eki) niteliğinde olan ve harca tabi olmayan maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulü veya reddi halinde taraflar lehine ayrıca vekalet ücretine hükmedilemez. Bu yön nazara alınmaksızın, davacı-karşı davalı kadının kısmen reddedilen maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddedilen kısmı üzerinden davalı-karşı davacı erkek yararına ayrıca vekalet ücreti takdiri doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.10.2018 (Salı)...
dan tahsilini, murisin tek çocuğu olan ... için 20.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı ...'dan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili 15/11/2019 havale tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 42.809,50-TL'ye arttırmış ve ıslah harcını yatırmıştır....
hazırlandığı, iddia edilen mimari projeler olduğundan, bundan kaynaklanan alacağını sözleşmeye dayandırılmamış olması nedeni ile anılan yasa hükmü uyarınca ancak maddi ve manevi tazminat davası açılabileceğinden taraflar arasındaki ilişkinin bir ticari ilişki olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığından davaya asliye ticaret mahkemesinin davanın görülmesinde yetkisi bulunmadığından görevsizlik kararı verilerek dava dosyasının İstanbul Fikri ve Sınai haklar hukuk mahkemesine gönderilmesine, davacı yanın uğradığı maddi ve manevi zararların ancak manevi tazminat davasına konu edilebilmesi mümkün olduğundan açılan dava itirazın iptali ve alacak davası olup, istenilen bir manevi tazminat yada maddi tazminatın söz konusu olmadığını, bu yönüyle davanın usulden reddine, dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünde %40 icra inkar tazminatı istenmesinin yasa değişikliğinden önceki oran yazılmış olması nedeniyle davanın esasına girilmeden dava dilekçesinin reddine, usule ilişkin itirazların heyet...