WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın maliki olduğu 1601 ada 7, 13 ve 1580 ada 9 parsel sayılı taşınmazların, vekil kıldığı eşi davalı ... tarafından el ve iş birliği içerisinde olduğu diğer davalılara satış suretiyle temlik edildiğini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını, işlem tarihinde mirasbırakanın ehliyetsiz olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescile karar verilmesini istemiştir. Davalılar, kesin hüküm itirazında bulunarak davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı pay oranında açılan iptal tescil istekli davanın dinlenemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 08.09.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden asil davacı ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ......

    HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, davalılardan ....’in mirasbırakanları ....’dan aldığı vekaletnameyi kullanarak, 1306 ada 50 parsel sayılı taşınmazdaki 1 nolu bağımsız bölümü diğer davalı ...’ya satış suretiyle devrettiğini, davalı ...’ın taşınmazı değerinden düşük bedele aldığını, her iki davalının el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde uğradıkları zararın tazminine karar verilmesini istemişlerdir....

      a verdiği vekaletname kullanılarak aynı gün kız kardeşi ...’nün damadı olan davalıya çok düşük bir bedelle temlik edildiğini, söz konusu satış işlemi ile ilgili olarak herhangi bir bedel ödemesi yapılmadığını, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu taşınmazı bedelini ödemek sureti ile satın aldığını,ekonomik olarak taşınmazı alım gücünün bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmazın devrinin vekalet görevinin kötüye kullanılması yolu ile gerçekleştirildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....

        İlk derece Mahkemesince, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı dava tefrik edilerek eldeki esasa kaydedilmiş ve mirasçı olmayan 3. kişiye karşı miras payı oranında açılan davanın dinlenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın, davacılar vekilinin istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince davacıların istinaf başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 14.90....

          Bu nedenle, 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollamasıyla açıklanan yönlere ilişkin karar düzeltme isteğinin REDDİNE, Davacının diğer karar düzeltme isteğine gelince; bilindiği gibi vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davaları her türlü delille ispat edilebilir. Öyleyse, “tanıklarının dinlenmesi sonuca etkili olmayacağı” gerekçesiyle bu yöndeki talebin mahkemece reddedilmiş olması doğru değildir....

            Öte yandan, vekil ile sözleşme yapan kişi Medeni Kanunun 3.maddesi anlamında iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşme geçerlidir ve vekil edeni bağlar. Vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu husus vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalır, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamaz. Ne varki, üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, Medeni Kanunun 2.maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmelidir. Söz konusu yasa maddesi buyurucu nitelik taşıdığından hakim tarafından kendiliğinden (resen) göz önünde tutulması zorunludur. Aksine düşünce kötü niyeti teşvik etmek en azından ona göz yummak olur....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/10/2020 NUMARASI : 2019/308 ESAS, 2020/145 KARAR DAVA KONUSU : Vekaletin Kötüye Kullanılması Hukuksal Nedenine Dayalı Tapu İptali ve Tescil, Olmazsa Bedelin Tahsili KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın davalı tarafından vekalet görevi kötüye kullanılarak önce dava dışı yeğeni Mehmet Yunus Timurtaş'a devredildiğini, davalının daha sonra taşınmazı tekrar kendi üzerine aldığını ileri sürerek Vekalet Görevinin Kötüye Kullanılması Hukuksal Nedenine Dayalı Tapu İptali ve Tescil, Olmazsa Bedelin Tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ilk derece mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Muhafaza görevini kötüye kullanılması HÜKÜM : Beraat Yerel mahkemece sanık hakkında muhafaza görevinin kötüye kullanılması suçundan verilen beraat hükmü temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1412 sayılı CMUK 310/1 ve 423. maddelerine göre temyiz süresi dikkate alındığında temyiz süresinin son gününün adli tatile denk gelmesi nedeniyle tatilin bittiği günden itibaren üç gün uzatılmış sayılacağı ve temyizin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, katılan ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan beraat hükmünün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 15/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeni yönünden 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, korkutma nedeni bakımından ise 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen karar Dairece “...Hâl böyle olunca; vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanan davaların herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye bağlı olmadığı gözetilerek, işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

                  Hukuk Dairesince, mahkemece hukuki nitelendirme de hata yapıldığı, davanın ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı olarak açıldığı, murisin hem vekalet, hem de satış tarihi itibariyle ehliyetli olup olmadığının Adli Tıp Kurumu’ndan alınacak raporla saptanması gerektiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmış, mahkemece yeniden yapılan yargılamada murisin temlik tarihinde ehliyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalılar vekilinin istinafı üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

                    UYAP Entegrasyonu