Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ödenen 5.951,08 TL kıdem tazminatına akdin feshi tarihinden ödeme tarihine kadar faize hükmedilmesi gerekirken bu kısım yönünden faize hükmedilmemesi hatalıdır. 3-Öte yandan müteveffa işçinin davalı işverenden ücret ve izin alacağı bulunmaktadır. Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada müteveffa işçinin 80 TL ücret, 951,69 TL izin alacağı bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça 11.8.2006 tarihinde dava açılmakla davalı temerrüde düşürülmüştür. Davacıların 80 TL ücret alacağı ile izin alacağının 760 TL kısmı 8.9.2006 tarihinde ödenmiştir. Davacılar ödeme esnasında ihtirazi kayıtta bulunmuştur. Ödenen 80 TL ücret alacağı ile 760 TL izin alacağına dava tarihinden ödeme tarihine kadar faize hükmedilmesi gerekirken bu miktarlar yönünden faize hükmedilmemesi hatalıdır. 4- Davacının dava dilekçesi ile talep ettiği kıdem tazminatı ve izin alacağının bir kısmı ile ücret alacağının tamamı yargılama sırasında ödendiği uyuşmazlık konusu değildir....

    DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı işverene ait TGRT Televizyonu Ankara Haber Merkezi’nde 09.12.2009 tarihinden itibaren kurgu montaj personeli olarak çalışmakta iken 02.06.2014 tarihi itibariyle iş akdini feshettiğini, Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran/2014 aylarına ait ücret alacaklarının ödenmediğini, tüm çalışma süresi boyunca haftanın 6 günü 08:00- 21:00 saatleri arasında çalıştığını, haftanın en az üç günü gece yarılarına kadar sarktığını, bunun nedeninin canlı yayın tamamlanıncaya kadar davacının çalışmasının devam etmesi olduğunu, ücret, fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil ücretleri ile bu alacakların %5 fazlalıklarının ödenmediğini, çalıştığı süre içerisinde asgari bir aylık ikramiyesinin de ödenmediğini belirterek, fazla çalışma alacağı ve günlük %5 fazlalığı, ulusal bayram genel tatil alacağı ve günlük %5 fazlalığı, ücret alacağı ve günlük %5 fazlalığı, ikramiye alacağı olmak...

    Mahkemece belirtilen kısım için davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi hatalı ise de; bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca kararın düzelterek onanmasına karar verilmiştir. Sonuç: Hükümde yazılı "Brüt Fazla çalışma ücret alacağı ile brüt genel tatil ücret alacağından 1/3 hakkaniyet indirimi yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına," bölümün hükümden çıkartılarak, yerine; "Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacı dava dilekçesinde 500 TL ücret alacağı talep etmiş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 10.058,82 TL brüt alacağı olduğu belirlenmiş ve davacı ücret alacağı talebinin bu miktara göre ıslah etmişse de, Mahkemece ücret alacağı konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir. Ücret alacağının ödendiğinin ispatı davalı işverene ait olup işveren ücret alacağının ödendiğini yazılı belge ile ispatlayamadığından davacının ücret talebinin ıslah dilekçesi dikkate alınarak brüt olarak hüküm altına alınması gerekirken ücret alacağı hakkında hiç karar verilmemesi hatalıdır. 3-Davacı alacaklarını ıslahta belirttiği üzere brüt miktarlardan talep ettiğinden Mahkemece talep doğrultusunda brüt miktarlara hükmedilmesi gerekirken netten karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 12.06.2019 gününde oybirliği ile karar verildi....

        SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının ücret alacağının bulunmadığını davacının bakiye süre ücret alacağı ve kıdem tazminatı ile ihbar tazminatı talebinde bulunmayacağını, prim ve ikramiye talebinin sözleşme gereği mümkün olmadığını, şirketin karlılık durumuna göre prim ve ikramiye ödeneceğini belirlendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece davanın kıdem tazminatı alacağı, ücret alacağı, yıllık izin ücreti alacağı yönünden kabulüne diğer alacaklar yönünden kısmen kabulüne dair karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davacı vekili temyiz etmiştir....

          Asliye Ticaret Mahkemesi ise "...Ücret alacağı ve ek ücret alacağı yönünden ticaret mahkemesi görevli isede kıdem tazminatının İş Kanununda düzenlenmiş olması ve iş mahkemelerinin görevli oldukları..." gerekçesiyle kıdem tazminatı isteği yönünde görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Anonim ortaklığın yasal temsilcisi yönetim kuruludur. Yönetim kurulu ile ortaklık arasındaki ilişki vekalet ilişkisidir. Bu sebeple yönetim kurulu üyelerinin ücret alacağı, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinde ticaret mahkemeleri görevlidir. Somut olayda davacı, davalı anonim şirketin yönetim kurulu üyesi olduğundan kıdem tazminatı isteğininde ... 11. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03/11/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....

            Hükme esas alınan bilirkişi raporunda 920,70 TL fazla mesai ve 870,16 TL ücret alacağı hesaplanmıştır. Mahkemece taleple bağlı kalınarak toplamda 200,00 TL ücret ve fazla mesai alacağı kabul edildiği halde; karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesi nazara alınmadan 200,00 TL vekalet ücreti yerine davalı - karşı davacı lehine ....500,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi isabetli olmamıştır. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur....

              Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez.” hükmü yer almaktadır. Buna göre mahkemece hükmedilecek vekâlet ücreti, yukarıda açıklanan avukatlık asgari ücret tarifesinin 12/2.maddesi gereğince, kabul edilen miktar üzerinden davacı lehine 400,00TL, davalı lehine reddedilen 29,05TL üzerinden hükmedilecek vekalet ücreti de asıl alacağı geçemeyeceğinden 29,05TL olması gerekirken yazılı şekilde fazlaya hükmedilmesi isabetsiz olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 Sayılı HMK’nun geçici 3/1 maddesi yollaması ile HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....

                SONUÇ: Hüküm fıkrasının 3. bendindeki “Ücret alacağı ve” sözcüklerinin çıkartılarak, yerine “Dava açıldıktan sonra ödendiğinden ücret alacağı hakkında karar verilmesine yer olmadığına”, davalı yararına vekalet ücreti hükmedilen paragraftaki “1.750,00 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “250,00 TL” yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı tarafa iadesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı tarafa yükletilmesine, 01/10/2020 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu