Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SONUÇ: Bir kısım davalı mirasçıları vekilinin temyiz itirazları yukarıda 2. bentte açıklanan sebeple yerinde görüldüğünden kabulü ile hüküm fıkrasına (9) nolu bent olarak ''9- Davalıların kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesaplanan nispi avukatlık ücretinin maktu vekalet ücretinin altında olduğu, ancak hükmedilecek vekalet ücretinin maktu vekalet ücretinin altında olmayacağından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesi gereğince belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,'' ibarelerinin yazılarak eklenmesine, hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA; bir kısım davalı mirasçıları vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda 1. bentte gösterilen sebeplerle reddine, taraflarca HUMK'un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar...

    Adi Ortaklığına verdiğini, bu işte çalışırken iş sözleşmesinin davalı ... tarafından feshedildiğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, ücret alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı ... vekili; davacının yardımcı montaj elemanı olarak çalıştığını, ücretinin asgari ücret olduğunu, ayrıca 50 TL yol parası ödendiğini, davacının herhangi bir alacağı bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... Adi Ortaklığı vekili; diğer davalı ...'...

      Otobüsleri A.Ş. ile yapılan ve bizzat davalının imzasını taşıyan ödeme protokolü kapsamında, kararın temyiz edilmeyeceği konusunda anlaşmaya varıldığını, söz konusu protokolle davalıya toplam 5.005.000,00 TL’nin ödeneceği belirtilmiş olup, anılan miktarın yarısının nakten ödendiğini, kalan yarısının da teminat mektubu ile güvence altına alındığını, vekalet ücreti alacağı ise muaccel olduğu halde ödenmediğini, sözleşmeye göre alacağı ücret miktarının 1.001.000,00 TL olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 500.000,00 TL ücret alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödetilmesine karar verilmesini istemiş, daha sonra açmış olduğu ve ... bu dava ile birleştirilen ... 15. 2010/14004 2011/8863 Asliye Hukuk Mahkemesine ait 2009/399 esas sayılı dava ile de, saklı tutmuş olduğu bakiye 501.000,00 TL vekalet ücretinin faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir....

        Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının ücret alacağının ödendiği, kıdem tazminatı alacağı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi isabetlidir. Ancak davacının ücret alacağının tamamının ve kıdem tazminatı alacağının ise 2.000,00 TL’lik bir kısmının dava açılmadan önce 30.09.2010 tarihinde ödenmesi sebebiyle ücret talebinin tamamen ve kıdem tazminatı talebinin ise kısmen reddi gerekirken karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi isabetsizdir....

          Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda davacının aldığı son net ücret hatalı tespit edildiğini, zira bilirkişi raporda, davacının kıdem ve ihbar tazminatı hesaplamasına esas alınan günlük brüt ücret tutarının 125,09 TL olduğunu, ikramiye, yol, yemek parası yardımlarının karşılığının tabloda gösterilmemiş olduğunu, bu sebeple belirtilen brüt 125,09 TL ücretin çıplak brüt ücret olduğunu belitmişse de bu tespitinin hatalı olduğunu, davacının davalı şirketlere ait işyerinde çalışırken yemek ve servis hizmetinden yararlanmış olup, kıdem ve ihbar tazminatı bordrosunda belirtilen günlük 125,09 TL giydirilmiş brüt ücret olduğunu, dosya kapsamında yapılan emsal ücret araştırması sonucunda gelen yanıtların dahi davacının ücret bordrosunda görünen ücretinden daha düşük geldiğini, bilirkişi tarafından davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacağı bulunamdığına ilişkin görüşlerine katılmakla birlitke, fazla mesai, hafta tatili, UBGT ücret alacağı bulunduğuna...

          Somut olayda, dava ve ıslah dilekçesi ile birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafça, brüt 12.978,10 TL kıdem tazminatı, brüt 428,40 TL ücret, brüt 1.000,00 TL ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı talep edilmiş olup; mahkemece brüt 12.978,10 TL kıdem tazminatı, brüt 428,40 TL ücret alacağı, brüt 135,20 TL ulusal bayram ve genel tatil alacağı hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla talep miktarına göre, davacının reddedilen ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı bulunduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulü yönünde hüküm kurularak davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken; mahkemece bahse konu işçilik alacakları yönünden davanın kabulüne karar verilerek davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            fazla mesai, ücret alacağı taleplerinin ayrı ayrı reddine..." karar verdiği görülmüştür....

            Davacı taraf istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemede açılan asıl davadan önce 01.03.2018 tarihinde Ankara Arabuluculuk Bürosuna 2018/3977 başvuru no ve 2018/44559 dosya no ile başvurulduğunu ve yapılan toplantılar sonunda anlaşma sağlanamadığından 28.03.2018 tarihli son tutanak tutularak taraflarına verildiğini, 28.03.2018 tarihli 2018/3977 başvuru no ve 2018/44559 dosya nolu Arabulucu Son Tutanağında anlaşma sağlanamayan alacakların kıdem tazminatı, ödenmeyen ücret alacağı, ilave tediye ücret alacağı, fazla mesai ücreti alacağı, yıllık izin ücreti alacağı, hafta tatili ücreti alacağı, UBGT ücreti alacağı olduğunu, davacı müvekkilinin davalı işverene karşı yerel mahkeme olan Ankara 30....

            (Yargıtay 9.Hukuk Dairesi 2020/5661 Esas-2020/14044) Davacı kadroya geçirilirken imzalanan iş sözleşmesinde ücret miktarı asgari ücretin belli oranda fazlası olarak belirtilmiştir. Davacının dava konusu dönem itibarıyla temel ücreti brüt asgari ücretin %6 fazlası olup davacıya TİS uyarınca her dönem için %4 zam uygulanarak hesaplanan miktar nazara alındığında davacının kadroya geçtikten sonraki ücreti taraflar arasında düzenlenen iş sözleşmesine uygun olarak ödenmemiştir. Hesaplanan miktardan ödenen miktarın mahsubu ile belirlenen davacının ödenmemiş fark ücret alacağı, fark ilave tediye alacağı, fark ikramiye alacağı bulunmakta olup, bilirkişi hesaplama yaparken 2021 yılı ücretini sözleşmedeki oranı ve TİS'teki %4 oranını uygulayarak tespit etmiş ise de, %4 oranının uygulanması ve hesaplamayı arabuluculuk son tutanak tarihi itibariyle muaccel olan alacaklar yönünden yapması gerekirken bu tarihi aşarak hesaplama yapılmış olup doğru olmamıştır....

            Bu durumda mahkemece nöbet ücreti alacağı talebinin reddi yerine kabulü yönünde karar verilmesi hatalı olduğundan kararın bu yönden düzeltilmek üzere kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Kabule göre,dava dilekçesinde 5.000.TL ücret alacağı, ıslah dilekçesiyle 6.139,73.TL fazla mesai ücreti talep edildiği,mahkeme tarafından net 2.946,21.TL ücret alacağı, net 5.125,00.TL fazla mesai ücreti alacağının hüküm altına alınmasına rağmen davanın kısmen kabulü ile fazlaya ilişkin taleplerin reddine ve reddedilen kısım yönünden davalı lehine vekalet ücretine karar verilmemesi hatalı ise de; bu yönde davalı istinafı bulunmadığından kararın kaldırılması nedeni yapılmamış olup, vekalet ücreti yönünden davacı lehine kazanılmış hak oluştuğundan yeniden hüküm kurulurken sadece reddedilen nöbet ücreti bakımından davalı lehine vekalet ücreti hesaplanmıştır....

            UYAP Entegrasyonu