TMK’nın 557’nci maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmış olup, bunlar; 1- Ehliyetsizlik, 2- Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3- Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlâka aykırı olması, 4- Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması hâlleridir. TMK'nın 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez....
DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları ... in 30.06.2004 tarihli vasiyetname ile 106 ada 70 ve 72 parseller ile 108 ada 73, 75 ve 109 ada 165 parsel sayışı taşınmazlarını davalı torunu ...'e vasiyet ettiğini, vasiyatnamenin geçersiz olduğunu ileri sürerek vasiyetnamenin iptaline ve taşınmazların terekeye iadesine karar verilmesini istemişler, aşamada tenkis isteminde bulunmuşlardır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, vasiyetnamenin iptali koşulları oluşmadığından davanın reddine dair verilen karar ... . Hukuk Dairesi tarafından "Dava konusu vasiyetnamenin TMK'nun 557. maddesindeki iptal sebeplerinden hiç birini taşımadığı anlaşıldığından, mahkemece, vasiyetnamenin iptali talebinin reddine ilişkin kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davacılar yargılama sırasında 22.11.2012 tarihli ve sonraki dilekçeler ile tenkis talebinde bulunmuşlardır....
a yeniden tebligat yapılıp yapılmayacağı hususunun bu şahıs tarafından açılan vasiyetnamenin iptali davası (Çorum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/385 E.) nın incelendikten sonra değerlendirilmesine karar verilmiş, bu ek kararı lehine vasiyet edilenler, ek kararı ve asıl kararı ise, yasal mirasçı ... ... ... temyiz etmiştir. Vasiyetnamenin açılıp okunması kararının ... ... ...'ya usulüne uygun tebliğ edilmediği mahkemece tesbit ile, kesinleşme şerhinin iptaline karar verilmiş isede; bu ek kararda usul ve yasaya aykırı olarak, "yeniden tebligat yapılıp yapılmayacağı hususunun vasiyetnamenin iptali dosyasının incelenmesinden sonra değerlendirilmesine" şeklinde hüküm kurulmuştur. Tarafların bu hususa değinen temyiz itirazlarının kabulü ile, 25.09.2009 tarihli mahkeme ek kararının bozularak kaldırılmasına, yasal mirascı ... ... ...'nın asıl karara ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile; dosyanın incelenmesinden; Vasiyetnamenin açılıp okunması dosyasında yasal mirasçı ... ... ...'...
MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dilekçesinde; muris ........'ın ... ....Noterliğinin 07.05.2007 tarihli vasiyetnamesinin, yasal koşulları taşımadığını, vasiyetçinin gerçek iradesini yansıtmadığını ve o tarihte vasiyetçinin akli melekelerinin yerinde olmadığını ileri sürerek vasiyetnamenin iptalini aksi takdirde saklı paylar oranında vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
vasiyetnamenin iptali talepleri uygun görülmediği takdirde müvekkillerinin aleyhine saklı payı aşan tasarrufun tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinde 2018/16 E. sayılı bir “tenkis” davası açtığını, huzurda görülen terditli davanın fer’i talebi de “tenkis” olduğundan aralarında derdestlik söz konusu olduğunu, dava şartı noksanlığı nedeni ile davanın reddi gerektiğini, el yazılı vasiyetnamenin ilk tenkis davasından sonra ortaya çıkmasının ikinci bir tenkis davası açılmasına neden olarak gösterilemeyeceğini beyanla; davacının vasiyetnamenin iptali talebinin esastan, kademeli tenkis talebinin ise HMK m. 114/ı ve 115’e göre dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iptali istenen vasiyetnamenin murisin eli ürünü olduğunun Adli Tıp Raporu ile anlaşıldığı, el yazısı vasiyetnamenin TMK.nun 538.maddesinde ön görülen koşulları taşıdığı gerekçesi ile vasiyetnamenin iptali isteminin reddine, tenkis konusunda derdest dava bulunduğundan tenkis talebinin dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir....
Vasiyetnameye ve davaya konu taşınmazın intikal işleminin yapıldığı,vasiyetnamenin tenfizi ve vasiyetnamenin iptali ve tenkis davasının açıldığı tarih itibariyle muris adına kayıtlı taşınmaz bulunmadığından, gerçekleşen bu durum karşısında vasiyetnamenin tenfizi talep edilmesi mümkün olmayacağından, ( Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2015/4117 Esas, 2015/16218 Kararı, Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2016/19547 Esas, 2018/5777 Kararı,) vasiyetnamenin iptalinin talep edilmesinde de hukuki yarar bulunmadığından hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Bu hakkın yerine getirilmesi için; her şeyden önce TMK.nun 596. ve devamı maddeleri uyarınca vasiyetnamenin açıldığının ve iptali için yasada gösterilen sürenin geçtiğinin belirlenmesi gerekir. Davaya konu vasiyetname, açılması için gönderildiği Bafra Sulh Hukuk Mahkemesince 2010/..... Esasına kaydedilmiş ve 18.05.2010 tarihli celsede vasiyetçinin tek yasal mirasçısı olan davalıya okunmak suretiyle açılmıştır. Bu husus, davacıların da kabulünde olduğuna göre, vasiyetnamenin yerine getirilmesi için gerekli olan vasiyetnamenin açılmasına ilişkin şartın gerçekleştiği ortadadır. Diğer taraftan, vasiyetnamenin davalıya okunduğu tarih ile iş bu dava tarihi arasında TMK.nun 559.maddesinde iptal için öngörülen süre dolduğu gibi, davalı taraf vasiyetnamenin iptaline yönelik dava açıldığını da ileri sürmemiştir....
nun vasiyetnamenin iptali için öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerinde vefat ettiği, 1 yıllık hak düşürücü sürenin külli halef olan davacıları da bağlayacağı, davanın ise 30.01.2018 tarihinde hak düşürücü süre dolduktan sonra açıldığından hata, zorlama hukuksal nedenine dayalı vasiyetnamenin iptali talebinin hak düşürücü nedeniyle usulden reddine, 3. Birleştirilen 2018/25 Esas sayılı dosyadaki tenkis talebi bakımından ise dava konusu vasiyetnamenin Terme Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/917 Esas sayılı dosyasında açıldığı, kararın mirasçı ...'na 24.02.2016 tarihinde tebliğ edildiği, vasiyetnamenin tenkisi dava açma süresi olan bir yıllık hak düşürücü süre dolmadan saklı pay sahibi olan mirasçı ...'...
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2009/293 esas, 2012/1618 karar sayılı vasiyetnamenin açılması dosyasında, 17/07/2012 tarihli celsede ilgili tasarruftan haberdar olmasının ardından bir yıllık yasal süre içerisinde açmış olup, ilgili yasa hükmü doğrultusunda vasiyetnamenin iptali davası açılabilmesi için, vasiyetnamenin açılması dosyasının kesinleşmesinin beklenmesinin gerekli olmadığının açık olmasına göre direnme kararının yerinde ve doğru olduğu anlaşıldığından, işin esasının incelenmesine geçilmiştir....