WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, vasiyetnamenin davacı tarafça öğrenildiği 25.11.2013 tarihi ile davanın açıldığı 27.02.2015 tarihi arasında bir yıllık hakdüşürücü sürenin geçmiş bulunduğu gerekçesiyle, davanın TMK'nın 559/1 ve 571/1 maddelerinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığı anlaşıldığından reddine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dava; vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. TMK'nun 595.maddesi gereğince; mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hakimine teslimi zorunlu olup, vasiyetname teslimden başlayarak bir ay içinde açılır ve ilgililere okunur. Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar....

    Mahkeme kararının gerekçesinde, murisin iptali istenen vasiyetnameyi davalının baskısı ve korkusu altında yaptığı kabul edilmesine rağmen, hüküm fıkrasında vasiyetnamenin iptali istemi yerinde görülmediğinden davacıların tenkis talebi kabul edilerek hüküm kurulması da doğru görülmemiştir. TMK 557.maddesinde, vasiyetnamenin iptali sebepleri gösterilmiş ve sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; 1-ehliyetsizlik, 2-vasiyetnamenin yanılma aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3-tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlaka aykırı olması, 4-tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılış olması olarak dört tanedir. TMK'nun 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir....

      Noterliğinin 27/08/2008 tarih 10081 yevmiye numaralı vasiyetnamesinin iptaline, vasiyetnamenin iptali taleplerinin reddi halinde vasiyetnamenin davacının payı oranında tenkise tabi tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Vasiyetnamenin iptali davası sonucunda verilen hükmün kesinleşmesinin beklenilmesi ve ulaşılacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerekir. Somut olayda; davacı, asıl ve birleşen dava ile vasiyetnamenin tenfizini talep etmekte; davalı ise, açtıkları karşılık davalar ile vasiyetnamenin iptaline ve tenkisine karar verilmesini talep etmektedir. Mevcut dava dosyasında hem vasiyetnamenin tenfizi davası, hem de vasiyetnamenin iptali davaları, aynı mahkemede ve aynı dava dosyasında birlikte görülmüştür. Bu durumda, öncelikle, vasiyetnamenin iptali davalarının tefrik edilerek, ayrı bir esasa kayıt edilmesi ve vasiyetnamenin tenfizi davası için, iptal davasının sonuçlanmasının bekletici mesele yapılması bundan sonra uyuşmazlığın esası hakkında varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken davanın esası hakkında karar verilmesi doğru olmadığından 6100 Sayılı HMK'nın 353/1- a-6. maddesi gereğince hükmün kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/02/2019 NUMARASI : 2017/175 ESAS - 2019/57 KARAR DAVA KONUSU : Vasiyetnamenin İptali KARAR : Kırıkhan 2....

        Davalı; hukukumuzda 92 yaşında bir kişinin vasiyetname düzenleyemeyeceğine dair bir hüküm olmadığını, noter tarafından uzman doktordan rapor aldırıldığını, tanıklar huzurunda, murisin hür iradesi ile yapılan vasiyetnamenin geçerli olacağını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; vasiyetnamenin iptalini gerektiren herhangi bir yasal koşul bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Dava; vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. TMK'nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır....

          Vasiyetnamenin iptali sebepleri MK.488-500 maddelerinde sınırlı bir şekilde gösterilmiştir. Maddede “rızai taksim mukavelesi yapılması” hususunun vasiyetnamenin iptalini gerektirdiği belirtilmemiştir. Kural olarak, anılan hüküm dışında bir nedenle vasiyetnamenin iptali istenemez ve hakim bu nedenlerle bağlıdır. Bu nedenle, taksim mukavelesi yapılarak vasiyetnameden rücu ancak TMK.nun 600.maddesi kapsamında “vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasında gözönünde tutulur. Bu durumda mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınarak ve davacının ileri sürdüğü diğer iptal sebepleri incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme (davacının ileri sürdüğü diğer iptal sebepleri incelenip, tartışılmadan) ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

            Bu prensibe uyulmamasının, vasiyetnamenin iptali sebebi oluşturduğu Yargıtay’ın yerleşmiş uygulaması ile kabul edilmektedir. Somut olayda; dava konusu vasiyetnamenin incelenmesinden, noter yetkili başkatibi Yakup Adnan tarafından vasiyetnameye başlandığı, vasiyetnamenin sonunda ise, imzaya yetkili başkatip Yakup Adnan imzası bulunduğu, böylelikle de yukarıda izah edildiği üzere, işlemde birlik prensibinin gerçekleştiği anlaşılmıştır. Bu yön itibariyle, vasiyetnamenin geçerliliğini etkileyen bir durum söz konusu değildir. Ancak, davacı vekili dilekçesinde, bu iptal sebebinden başka sebeplere de dayanmıştır. O halde, mahkemece; dava dilekçesinde vasiyetnamenin iptali için ileri sürülen diğer nedenlerinde incelenmesi ve ulaşılacak sonuç uyarınca uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

              Vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) davasının görülebilmesi için, vasiyetnamenin açılıp okunup kesinleşmesinden sonra itiraza uğramaması veya itiraz edilmiş ise buna ilişkin vasiyetnamenin iptali veya tenkisine yönelik davaların kesinleşmesi gerekmektedir. Somut olayda vasiyetnamenin iptali davasının kesinleştiği tarih olan 27/10/2000 tarihi vasiyet alacaklısının (davacının) ölüme bağlı kazanmayı öğrendiği tarihin başlangıcı olarak belirlenmiştir. 743 sayılı MK.nun 580. Ve 4721 sayılı TMK.nun 602.maddesinde 10 yılllık zamanaşımı süresi bu tarihte başlar....

              Mahkemece; ATK raporu ile murisin vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte fiil ehliyetini haiz olduğu, vasiyetnamenin gerekli şekil koşullarını taşıdığı, tenkis hesabına göre saklı paylara tecavüz olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacıların sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) Murisin ölüm tarihinde yürürlükte olan TMK’nın 557. maddesinde vasiyetnamenin iptal sebepleri sayılmıştır. Buna göre; 1. Tasarruf mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, 2. Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, 3. Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlâka aykırı ise, 4. Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa, vasiyetnamenin iptali için dava açılabilir....

                UYAP Entegrasyonu